ABD’liler de İran’a Yaptırıma Karşı
09/05/2007
Amerika’da savaş karşıtı bir grup raporunda Amerika ile müttefiklerinin İran nükleer meselesiyle ilgili siyasetini eleştirerek İran’a yaptırım uygulanması yahutta askeri saldırı yapılmasından kaçınmak için 20 geçerli delilin bulunduğunu bildirdi.
“İran’a yaptırım ve askeri müdahaleye karşı mücadele” Kempiner grubu sitesine göre bu grup kapsamlı propagandalara rağmen Amerika ile müttefiklerinin uluslararası topluma uymayıp İran ile kayıtsız şartsız doğrudan müzakere taleplerine karşı çıktıklarını bildirdi. Söz konusu grup delillerini şöyle sıraladı: 1- İran’ın nükleer silah programı bulunduğunu dair hiçbir belirti bulunmuyor. UAEA uzmanlarının habersiz bir şekildeki denetlemelerinde İran’da nükleer silah programına rastlanmaması. 2- İran gerçekten nükleer enerji üretimine ihtiyaç duymakta. Hatta İran nüfusu şimdikinin üçte biriyken Dik Çeni, Donald Ramsfeld ve Pol Volfovitz dönem başkanı Cerald Ford tarafından İran devrik şahını nükleer enerjiden faydalanmaya teşvik ediyordu. 3- Washington’un iddiasına göre İran nükleer programı hususunda buhrana ihtiyaç yoktur ,zira İran nükleer programını askerileştirmek istese bile yıllar sürer. 4- İran NPT ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirip son üç yılda UAEA ile işbirliğinde bulundu. Nitekim nükleer dosyası güvenlik konseyine gönderilene kadar gönüllü olarak ek protokolden öteye kurallara uydu. 5- İran nükleer program hususunda beklenmedik esneklikler gösterip kuzey Kore’nin aksine NPT den çekilmemeye özen gösterdi. 6- Barışçı hedeflerle uranyumu zenginleştirme İran’ın kesin hakkıdır. Ve NPT üyeleri barışçı hedeflerle uranyumu zenginleştirme hakkına sahiptir. 7- Batı ittifakı gerçek diplomasi uygulamıyor, Washington ise İran ile müzakereden kaçınıp bu meseleyi AB e bırakarak müzakereciler ise İran’a saldırı yapılmayacağı garantisini veriyorlar. 8- İran aleyhindeki BM bildirileri Güney Kore, Hindistan, Pakistan ve İsrail e karşı tutumların aksine çelişkili değerlere dayanıp Washington müttefiklerinin NPT yi ihlalini göz ardı ediyor. 9- İran İsrail’i tehdit etmeyip başka ülkeye saldırmamış,oysa Amerika,İsrail ,İngiltere ve Fransa’nın geçmişi başka ülkelere saldırıyla doludur. 10- Amerikanın “demokrasi uygulama” planı kandırmaca olup İran’da insan hakları ve özgürlüklerin kısıtlanması söz konusu olsa da demokratik olmayan hükümetlerle dolu bölgede İran en çoğulcu sisteme sahiptir. 11- İran nükleer dosyasının güvenlik konseyine havale edilmesi için yasal bir temel bulunmuyor zira bu alanda ne bir delil bulunuyor ne de güvenlik konseyine havale için NPT iehlali söz konusudur. 12- UAEA genel müdürü Muhammed El-Beradei yaptırımların faydasız olduğu ve sırf İran halkına zarar vereceğini bildiriyor. 13- Yaptırım savaştan daha iyi değil, zira bombardman ieçin ortam hazırlıyor. Yaptırımlar bölgede buhranı arttırıp konuyu yakında geri dönüşümü olmayan bir noktaya sürükleyebilir. Ayrıca yaptırımlar İran hükümetine önemli baskı oluşturmayıp sadece İran aleyhine yasa dışı olarak baskı yapılması için ortam hazırlar. 14- Bir yabancı ülkenin İran’a müdahalesi BM kurallarına aykırıdır. Daha önce de New Yorker dergisinde Amerikanın İran’da hükümeti değiştirmek hedefiyle kavmi çatışmalar çıkarıp insansız uçakları İran askeri tesislerinden casusluk yaparak radar sistemlerinin haritasını çıkarmak için gizli operasyonlar gerçekleştirdiği bildirildi. 15- İran’a askeri saldırı yapılması petrol fiyatlarını artırıp İran’ın intikam saldırısı yapmasına neden olabilir. 16- Bombardımanlar İran nükleer programını durduramaz zira İran uranyumu %3.5 oranında zenginleştirebiliyor. 17- İran’a askeri saldırı yapılması nükleer silah yarışını arttırabilir NPT yi yıpratabilir. 18- İran’a saldırı İranlıların Amerika ile müttefiklerine karşı birleşmesine neden olur.zira İran halkı ülkelerinin barış amaçlı uranyum zenginleştirme hakkını destekliyor. 19- İran’a saldırı yapılması bölgesel faciaya yol açıp terörü arttırır. 20- İran’a saldırı yapılmasıyla bu ülkede demokrasi sağlanması hedefi kesin karışır. Amerika başkanı George Bush İran’ı “şer ekseni” olarak nitelemekle İran cumhurbaşkanının medeniyetler arası diyalog meselesini söz konusu ederken reformcu hareketi zayıflattı.
