HIRİSTİYANLIĞIN YAYILMA VE GELİŞME NEDENLERİ
Semavî olsun olmasın, birçok din, tahrif, bozulma ve eksiklikleri nedeniyle çağımızda ilerleme kaydedememekte, bilâkis, günbegün gerilemekte ve silinmektedir. Bütün dünya çapında varlığını sürdürme yolunda yoğun çabalar gösterip propagandalarla ayakta duran tek muharref din, Hıristiyanlıktır. Bu nedenle de hak ve mükemmel din olan yüce İslâm'ın dünya çapında karşı karşıya geldiği tek din olarak Hıristiyanlık kalmıştır bugün.
Hıristiyanlığın yayılma ve ilerlemesinin özel bir nedeni yoktur; çeşitli faktörler el ele vererek Hıristiyanlığa bugün kritik bir konum kazandırabilmiştir. Propaganda sahasının genişliği, bugün bir dinin yayılmasındaki en güçlü faktörler arasında gelir. Geniş ve güçlü bir propaganda sayesinde kamuoyunu etki altına almak ve belli cihetlere doğru yönlendirmek mümkündür. İnsanoğlu doğal olarak telkin ve propagandadan etkilenmekte, propaganda bireylerin ve toplumun günlük yaşam ve psikolojisinde derin etkiler yaratmaktadır.
Son yüzyılların önemli ilmî ve sosyal gelişmelerinden biri olan "Rönesans" hareketinde bu konuya hayatî önem verilmiş ve Hıristiyanlık dünyasının önde gelenleri dünya çapında bir dizi geniş ve etkin propaganda faaliyetleri başlatmış, teşkilatlı ve organizeli yoğun çalışmalarla, dinlerini bütün dünyaya yayabilmek için bütün güç ve imkânlarını seferber etmişlerdir.
Bu çok yönlü çalışmalar ve yoğun Hıristiyanlık propagandaları bir yandan kalkınmış ülkeleri baştanbaşa kaplarken diğer taraftan insanların maddiyat ve refaha gösterdiği aşırı eğilim gözleri kör edip, zihinleri dinî ve manevî konularda köklü araştırma ve incelemelerden uzak tuttuğu için insanlar gerçekleri araştırmaya vakit ayıramamaktadır; dahası, biz Müslümanların bu tür dinî propaganda sahamız çok sınırlı olduğu, engellendiği ve gerekli propaganda için en zarurî imkânlardan bile mahrum olduğumuzdan yüce İslâm dininin parlak çehresini çağımızın kalkınmış dünyasına tanıtamamakta, onca üstün vasıf, imtiyaz ve mükemmelliklere haiz bulunan bu muazzam ve hak dini bütün toplumlara taşıyamamaktayız.
Hıristiyanlığı öne götürüp akıl ve mantık dışı bir dizi inancın batı toplumunda kökleşmesini ve yer edinmesini sağlayan faktörlerdir bunlar.
Yüzyıllardır, Müslümanlar, yüce İslâm dinini yayma ve tanıtma yolunda organizeli ve ciddi bir çalışma yapmamaktadır artık. İslâm'ın ilk yüzyıllarında başlayan güçlü ve coşkulu hareketler, Müslüman toplumların başına geçen bazı kifayetsiz ve liyakatsiz yöneticilerin vurdumduymazlığı nedeniyle tedricen durmuş, tek yumruk olan İslâm cephesinde giderek derin çatlaklar oluşmuş ve İslâm beldeleri, aldıkları siyasî yenilgiler neticesinde uluslararası güç ve nüfuzlarını kaybetmiş ve batı emperyalizminin acımasız sömürü pençelerinin altında paramparça olmuştur.
Hıristiyanların İslâm Karşıtı Propagandaları
Irk Ayrımı