Filistin"e Ağıt Yakmalı
Sadettin Acar
Filistin yine gündemde. Bu, mecburi bir gündem. Tam 57 yıldır hiç gündemden düşmedi Filistin, bizim dinmeyen yaramız olarak kaldı. Araya başka yaralar girdi, daha doğrusu Filistin"den sonra birçok yerimiz yaralandı, can evimizden vurulduğumuz oldu bir çok sefer, ama o yaralar sağaldı ve dindi. Filistin ise hâlâ kanıyor, hâlâ yanıyor.
11 Eylül"den sonra herkes kendine göre terör olanı kendine uygun yöntemlerle çözsün denildikten sonra yani Amerika hiçbir geçerli dayanağı olmadan Afganistan"a, Irak"a yapacağını yaptıktan sonra bugün İsrail de kendi terörüyle kendine has yöntemlerle Filistin topraklarını kasıp kavuruyor, terörle mücadele bahanesiyle tam bir terör estiriyor. Bunda garipsenecek bir durum yok. Dün Amerika"nın saldırısına onay verenlerin, bugün bu vahşete karşı çıkmaları beklenemez. Kaldı ki ABD"nin argümanlarında Ortadoğu İslami Terör!"ün kaynağı olarak geçiyor zaten. Dolayısıyla burasının radikal unsurlardan temizlenmesi gerekiyor. Yapılan da tam budur işte.
Bazı meseleler konuşulmadığı için unutulmaya yüz tutarken bazı meseleler ise çokça konuşulup dillere pelesenk olduklarından onların gerçek boyutları unutulur. Konuşuldukça aşınıyor bazı konular. Korkarım ki Filistin"de onlardan birisi. Yarım asırdan fazla bir zamandır gündemimizde ama gerçek anlamda ona eğilmemiz için baskı ve şiddetin olağanın üstüne çıkması gerekir. Her gün orada bir iki üçbeş kişinin ölmesi doğal birşey zaten. Olağan bir şey, yani olması gereken. Orada insanlar (Müslümanlar) öldürülmeyecek de nerede öldürülecek? Ya da öldürülmeyecekler de ne yapılacaklar? Orada yaşayan Müslümanların başka hakkı mı var ki.?
Bilinçaltınızı yoklayın, orada insanların zulmen öldürülüyor olmalarından çok bir soykırıma tabi tutulmalarına kızdığınızı ve bunu protesto ettiğinizi dehşetle fark edeceksiniz. Orada üç beş kişinin öldürülmesi köpeğin adamı ısırması kabilinden haber değeri olmayan sıkça rastlanan bir durumdur çünkü.
Yazık ki, bin yazık. Vahşetin boyutlarını Lütfedip de biraz küçülttüklerinde başka gündemlerin peşine takılırız. Önce manşetlerimizden aşağılara, oradan da ikinci üçüncü sayfalara dış haberler sayfasına küçük ve sıradan bir haber olarak yer alır:
İsraille Filistinli militanlar arasında ki çatışmada . kadar Filistinli öldü. Ve şairin dediği gibi kaçan bir gol kadar üzülmeyeceğiz ölürken çocuklar o güzelim Ortadoğu"da
Ama Araplardan bize ne? Hem zaten bize ihanet etmemişler miydi? böyle bir iddia doğru değildir. Kaldı ki doğru olsa bile bu, bize, bu vahşete kulak tıkama hakkını verir mi? Elbette ki hayır. Arapların bize ihanet ettiği iddia doğru olsa bile bana ne Filistin"den diyebilir miyiz? Diyenler diyebilir biz diyemeyiz. Kudüs orada çünkü. Kudüs, şu yüreğimizin üzerinde bir tül gibi duran, namusumuz, şerefimiz, onurumuz Kudüs. Mescid-i Aksa orada. Yani Müslümanların ilk kıblesi, Kur"an-ı Kerim"de etrafı mübarek kılındığına dair haber verilen Mukaddes mabet Mescid-i Haram Mescidi Nebi"den sonra yeryüzünün en mübarek mekanı olduğunu söyler Allah"ın Resulü.
Filistin bir sınav kağıdı her müminin önünde. Çok can sıkıcı ve bir o kadar da trajedik bir hadiseyle karşı karşıyayız. Savaş, kavga anlaşılır bir şey ama bu soykırımı kabullenmek ne ağır geliyor insana. Otomatik silahlara, tanklara karşı taşlar ne kadar da yetersiz. Yetersiz ama onurlu. Bu direnişi selamlamak lazım. Aksa çocuklarının intifadasını yürekten kutlamak lazım.
Mescid-i Aksa"yı gördüm düşümde / bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu diyen şairin hüznüne ortak olmaktan başka yapacak bir şeyimizin olmaması ne kötü.
Bir şeyler yapmak gerekir. Her Müslüman"ın bunun üzerinde düşünmesi lazım. Bizim bu noktadaki hassasiyetimizi görüp de meseleyi soğutmaya çalışacaklar ama buna kanmadan bu kez bu meseleyi bitirmek gerek. Formülü bilmiyorum. Ama lanetli oldukları Kur"an ayetiyle sabit olan bu ırkın sonunun geldiğini düşünüyorum. En azından bunun için dua ediyorum. Çünkü bıçak kemiğe dayanmıştır.
Filistin’de kardeşim var 2
Filistin ve İslam Kardeşliği