ŞABAN AYI VE BERAT GECESİ
Şaban ayı hürmetli, kutsal üç ayların ortasında olan mübarek bir aydır. Bilindiği gibi hilal aylarının kutsal sayılan üç ayları şunlardır: "Recep, Şaban ve Ramazan" aylarıdır. Bu üç ayları diğer aylardan farklı kılan sebep şudur: Recep ayının başında Peygamber efendimiz (s.a.v.)’e Peygamberlik vahyi gelmeye başladı; Şaban ayında vahiy devam etti ve Ramazan ayının başından itibaren Kur’an-ı Kerim ayetleri Peygamber efendimize inmeye başladı. "Şaban" kelimesi, şeâbe kökünden türeme bir isimdir. Çağrıştırdığı anlamlar: "Şûbe, yol, fırka, değişiklik ve değişik hayr amelleri" anlamına da gelir. Hz. Ali (a.s.)’ye sormuşlar, "hayırlı ameller nelerdir? Hazret şöyle der: "Allah’u Teala Şaban ayında Cennetin kapılarını iyi kullarına ardına kadar açar ve onları en güzel nimetlerle ödüllendirir." Bu ödülleri nasıl elde edebiliriz? Diye soranlara şöyle der: "Şaban ayına mahsus çeşitli ameller ile, bu ameller; Namaz kılmak, zekât vermek, iyiliği önermek, münker’den (kötülük ve küfür)’den sakınmak ve sakındırmak, ebeveyn (ana-baba)’e değer vermek, akrabalara, komşulara ve yoksullara yardım etmektir." Şaban ayında Allah adına ve O’nun emirlerine uyarak yapılan güzel ameller sayesinde insan, hastalıklardan, kötülüklerden, günah işlemekten korunur, dünya hayatını da mutlu ve huzurlu yaşar. Ayrıca bu güzel amelleri işleyen mü’min kişi şeytan’ın tasallutundan kendini korumuş olur. Zira Şeytan’ul-lain her an insanların en zayıf anlarını fırsat bilerek akıllarını çelmeye ve onları kötü yola çekmeye çalışır. "Sâd suresi" ayet 82 ve 83 te bakınız ne buyrulmuştur: Mealen: (Şeytan -İblis) Dedi ki: "Kudret ve Şerefine and olsun ki, onların tümünü azdıracağım. İçlerinden sadece ihlaslı, seçkin kulların hariç kalacaktır." Allah (c.c.) İblis’in bu tehdidine karşı şöyle buyurdu: Mealen: Allah buyurdu Ki: "İşte bu doğru. Ben de yalnız doğruyu söylerim. Gerçek şu ki, Ben Cehennemi seninle ve onlardan sana uyan (insanlar) la dolduracağım." (Sâd suresi ayet 84-85 ) Bu durumda İblis’in kendinden ve tuzak ağlarından sakınmak için Allah’ın emirlerini yerine getirip Resul’ün tavsiyelerine uymamız gerekiyor.
Bilmemiz gereken bir husus ta, kutsal Şaban ayının Hz. Resulüllah’ın ayı olduğudur. Resulullah (s.a.v.) Bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Kim benim ayımdan bir gün oruç tutarsa Cennet ona vacip olur." İmam Ali Zeyn’il Abidin el-Seccad, babası Hz. Hüseyin ‘den dedesi Hz. İmam-ı Ali’den (a.s.) şöyle rivayet eder: "Kim Şaban ayının tümünü Resulüllah aşkına ve Allah’a yakın olmak uğruna oruç tutarsa , Cennet ona vacip olur." İmam Cafer Sadık (a.s.) ceddi Resulüllah (s.a.v) için şöyle buyurur: Resulüllah (s.a.v.) Şaban ayının Hilalini gördüğü gün bir tellal görevlendirir; bu tellala Peygamberin dilinden Medine sokaklarında şu sözlerle çağrı yapmasını emrederdi: "Ey Yesrib halkı! Ben sizin Resulüllah’ınızım, Şaban ayının benim ayım olduğunu biliyorsunuz. Benim ayım için bana yardımcı olanlar Allah’ın rahmetine nail olur." Bu ay için yardımcı olmanın anlamı, bu ayın tümünde yada bazı günlerinde oruç tutmaktır. İmam Sadık (a.s.)’a sormuşlar, Şaban ayında işlenmesi vacip olan güzel ameller nelerdir? Hazret şöyle buyurmuştur: "Oruç tutmak, namaz kılmak, dua etmek, istiğfar etmek ve muhtaçlara sadaka vermektir. Zira Allah (c.c.) bu ayda verilen sadakayı rızk ve sevap olarak kat be kat artırarak sahibini mükâfatlandırır."
Şaban ayının14 ünü 15 ine bağlayan gece çok kutsal bir gecedir. Kadir gecelerinden sayılır. Kadir gecesinden sonra en mübarek olan gecedir. Bu gecede üç büyük kutsi olay tecelli etmiştir. Birincisi: Peygamber efendimize peygamberlik vahyi gelmiştir. İkincisi: Daha evvel Kıble olarak kabul edilen Mescid’i Aksa, O gece Allah’u Tealanın emriyle Mescid-il Haram’a tahvil edilmiş ve bu hususla ilgili olan ayet nazil olmuştur. Ayet Şöyledir:( Mealen: (Ya Muhammed)! Biz senin yüzünü devamlı göğe doğru çevirdiğini görüyoruz. Hoşlanacağın bir Kıbleye seni elbette döndüreceğiz. Artık yüzünü Mescidi Haram yönüne çevir. Nerede olursanız yüzünüzü o yöne döndürün. Kendilerine kitap verilenler. (Yahudi ve Hıristiyanlar) onun Rablerinden bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapıp ettiklerinden habersiz değildir."Bakara-suresi-ayet 144) Böylece o günden itibaren Müslümanların kıblesi Kâbe olarak tespit edilmiş oldu. Üçüncü olay ise, Muntazar (beklenen) İmam Muhammed’ül Mehdi ‘nin bu gecede doğmuş olmasıdır. Ehl-i Beyt imamları bu geceye çok önem verirlerdi. O geceyi Namaz, Dua ve istiğfarla geçirirlerdi. İmam Aliyyu Rida, (a.s.) Ceddi Hz. Ali (a.s.) için şöyle söyler: "Ceddim üç gece var ki o gecelerde hiç uyumaz sabaha kadar ibadet ederdi. Bunlar: Ramazan ayının 23. yine Ramazan ayının son gecesi olan iftar gecesi ve Şaban ayının 14 ünü 15 ine bağlayan gecelerdir." Hz. Resulüllah (s.a.v.)’ın bu gece hakkında şöyle hadisi vardır: "Kim ki bu geceyi tam bir inanç ve temiz yürekle ibadetle, duayla ve istiğfarla geçirirse, Allah (c.c.) dualarını kabul eder." Bu geceye Türkçe’de 'BERAT' kandili (Nurlu-aydınlık gece) diyoruz. "BERAT" Rütbe ve Nişan veya bir imtiyaz verildiğni tasdik eden ferman demektir. İşte bu gece Rabbimiz tarafından peygamber efendimize peygamberlik rütbe ve nişanesini verildiğinin tebliğ edildiği gecedir. Diğer kutsal gecelerde olduğu gibi bu gecenin de dini, manevi ve dünya hayatımıza saygı, sevgi, bağlılık ve yardımlaşma gibi güzel duygu ve amellere vesile olmasını gerektiğini unutmayalım. Böyle mübarek gün ve gecelerin dini duyguların derinleşmesinde olduğu kadar Milli birlik ve beraberliğimizde de birer etken olmasını temenni ediyor, Berat nurlu gecenizin mübarek olmasını diliyorum.
Hz. Mehdi’ye İnanmak 1
Hz. Mehdi (a.s)’ın Doğumu
Kur’an’da Mehdilik Konusu
Yeryüzü Asla Hüccetsiz Kalmaz
Hadislerde Hz.Mehdi (a.s.)
Ehl-i Sünnet Kitaplarında Hz. Mehdi’nin Özellikleri
MEHDİ’NİN ZUHURUNUN ALAMETLERİ