• Nombre de visites :
  • 1742
  • 24/10/2007
  • Date :

Hz. Fatıma (a.s)’ın Eğitiminden Bir Parıltı

güller


Fizze, Hz. Fatıma (a.s)’ın cariyesi idi. O’nun yanında eğitilmişti, uzun bir zamandan itibaren sözlerini Kur’an ayetleriyle karşı tarafa anlatıyordu.
Ebu’l- Kasım Kuşeyrî bir şahıstan şöyle naklediyor:
Mekke’ye hareket eden bir kafileden ayrılmıştım ve çölde (şaşkınlık ve üzüntü içerisinde olan) bir kadınla karşılaştım. Ondan ne soruyordumsa, Kur’an ayetiyle cevabımı veriyordu.
“Sen kimsin?” diye sordum.
Cevaben dedi ki:
“Gul selamun, fesevfe ta’lemun” “Selam de. Artık onlar bilecekler.”[1]
Ben selam verip dedim ki: “Burada ne yapıyorsun?”
Cevaben dedi ki: “Men yehdillah fema lehu min muzill” “Allah kimi hidayete eriştirirse, onun için bir saptırıcı yoktur.”[2]
(Onun bu sözünden yolu kaybettiğini anladım.)
“Cinlerden misin, insanlardan mısın?” diye sordum.
Cevaben dedi ki: “Ya beni Adem, huzu ziynetekum.” “Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının.”[3]
(Bu sözüyle insanlardanım demek istedi.)
“Nereden geliyorsun?” diye sordum.
Cevaben dedi ki: “Yunadevne min mekanin beîd.” [4] “Uzak bir yerden seslenilirler.”(Bu sözüyle uzak bir yerden geldiğini anladım.)
“Nereye gidiyorsun?” diye sordum.
Cevaben dedi ki: “Lillahi alennasi hicc’ul-beyt.”[5] “Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Ev’i haccetmesi Allah’ın insanlar üzerindeki hakkıdır.”  (Mekke’ye gitmek istediğini anladım.)
“Kafileden kaç günden beri kopmuşsun?” diye sordum.
Dedi ki: “Velekad halekne’s- semavati vel arza (vema beynehuma) fi sitteti eyyamin” [6] “Andolsun, biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık.” (Kafileden, altı günden beri kopmuş olduğunu anladım.)
“Yemek yemeğe iştahın var mı?” diye sordum.
Dedi ki: “Vema cealnahum ceseden la ye’kulun’et-taame.” [7]
“Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık.” (Yemek yemeğe isteği olduğunu anlayarak ona yemek verdim.)
“Acele et, biraz çabuk gel” dedim.
Dedi ki: “La yukellifullahu nefsen illa vus’aha” [8]
“Allah kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez.” (Bu sözünden yorgun olduğunu anladım.)
“Yol yürüyemediğine göre seni devemin sırtına alayım mı?” dedim.
Dedi ki: “Lev kane fiyhima alihetun illellahu lefesedeta.” [9]
“Eğer her ikisinde (gökte ve yerde) Allah’ın dışında ilahlar olsaydı, hiç tartışmasız ikisi de bozulup giderdi.” (Yani erkekle namahrem kadının bir deveye binmesi bozgunculuğa yol açar. Bu sözünden dolayı ben deveden inerek onun binmesini istedim.)
Bu duruma karşılık şöyle dedi: “Subhanellezi sehhare lena haza” [10]  “Bunu bize ram eden Allah münezzehtir.” (Bu sözüyle Allah’a şükür etti.)
Kafileye ulaşınca:“Kafilede akrabalarından bir kimse var mıdır?” diye sordum.
Dedi ki: “Ya Davud’u inna cealnake halifeten fi’larzi” [11] “Ve ma Muhammed’un illa resul” [12] “Ya Yahya huzil kitabe bikuvvetin” [13] “Ya Musa, innî ene rebbuk” [14]
Kafilede dört kişinin onun akrabalarından olduğunu ve isimlerinin de; Davud, Muhammed, Yahya ve Musa olduğunu anladım.
Bu esnada onları çağırdı, onlar da koşarak ona doğru geldiler. “Bunlar senin neyin oluyorlar?” diye sordum.
Cevaben dedi ki:“El-malu ve’l- benun ziynet’ul-hayat’id-dünya.”  [15] (Bu dört kişinin onun oğulları olduğunu anlamış oldum.) Onlar annelerinin yanına geldiklerinde anneleri şöyle dedi: “Ya ebeti iste’cirhu inne hayre men iste’certe’l- kaviyy’ul-emin.”[16] (Bu ayeti okumakla bana ücret vermelerini onlara anlatmış oldu, onlar da bana bir miktar para verdiler.)
Daha sonra şöyle dedi: “Vallahu yuzaifu limen yeşâu” [17] (Bu ayeti okumakla ücretimi artırmalarını istemiş olduğunu anlamış oldum; onlar da artırdılar.)
Onlardan: “Bu kadın kimdir?” diye sordum.
Dediler ki: “Bu kadın, Hz. Fatıma (a.s)’ın cariyesi olan annemiz Fizze’dir; o yirmi yıldır ki, Kur’an ayetleri dışında bir söz söylememiştir.” [18]

 -------------------------------

1-Zuhruf / 892-Zümer / 37 3-A’râf / 314-Fussılet / 44

5- Âl-i İmrân / 97
6 - Kâf / 38
7- Enbiyâ / 8
8- Bakara / 286
9 - Enbiya / 22
10- Zuhruf / 13
11- “Ey Davud, gerçek şu ki biz seni yeryüzünde bir halife kıldık.” (Sâd / 26)
12- “Muhammed, yalnızca bir peygamberdir.” (Âl-i İmrân / 144)
13- “Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut.” (Meryem / 12) 
14 - “Ey Musa, gerçekten ben senin Rabbinim.” (Tahâ / 11-12)
15 - “Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici süsleridir.” (Kehf/46) 
16 - “Onlardan biri dedi ki: “Ey babacığım, onu ücretli olarak tutuver; çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı; gerçekten o kuvvetli ve güvenilir biridir.” (Kasas / 26)
17 - “Allah, dilediğine kat kat arttırır.” (Bakara / 261)
18- Bihar, c. 43, s. 86

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)