• Nombre de visites :
  • 2242
  • 24/10/2007
  • Date :

Hurafe

hurafe

    sözlük anlamı itibarıyla saçma ve uydurma anlamlarına gelir. Dini açıdan yapılan istilahi tarifte ise, İslam"dan önceki dinler veya inançlardan kalan asılsız, batıl inançlar ve bunlara bağlı olarak yapılan davranışlara denir hurafe. Bu anlamda hurafelerin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. 

Ama günümüzde bazı insanların hurafe dendiği zaman akıllarına İslam"ın gelmesi ve onların da bunu fırsat bilerek İslam ve Müslümanlara saldırmaları, ne ilmi ne de tarihi gerçeklerle bağdaşmaktadır. Bu onların bildik ve artık prim yapmayan bayatlamış önyargılarının bir göstergesidir.

    lere karşı tavır almak dini bir vecibedir ve inanan her insanın üzerinde düşen önemli bir sorumluluktur. Kur"an, birçok ayetinde, hem de "esatir" yani hurafe, masal kelimesini kullanarak bu hususa bizim dikkatlerimizi çekmiştir. Kur"an ve mesajlarını, öldükten sonra dirilmeyi, peygamberlerin gösterdikleri mucizeleri hep hurafe olarak nitelendirmişlerdir iman cephesinin karşısında yer alan insanlar. Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaat edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil! dediler. (23/82), Onun söyledikleri, kendisi için yazdırtmış olduğu ve sabah akşam kendisine dikte ettirilen önceki nesillerin efsanelerinden başka bir şey değildir. dediler. (25/5) ayetleri belirttiğimiz bu hususa sadece iki örnekten ibarettir.

    Yalnız günümüzde hurafe dediğimiz şey bunlardan biraz daha farklıdır. Türbe ziyaretlerinde mum yakma, çaput bağlama, türbelere, havuzlara para atıp dilek tutma, cuma ve arife günleri dikiş dikmeme, gece ev süpürmeme, tırnak kesmeme, iki bayram arası evlenmemeye, bazı günleri uğursuz saymadan, sokak kapılarının üzerine at nalı asma, nazar boncuğu takma, kurşun dökmeye kadar birçok, dinde yeri olmayan ama din ve inanç adına yapılan şeylerdir hurafe. Bu anlamda hurafe bid"atten alabildiğine farklı bir yerde durmaktadır. Bid"at, belki de çokları itibarıyla uygulanageldiği form açısından olmasa da, dayandığı temeller açısından dinde kaynağı gösterilebilecek ameller cümlesindendir ama hurafe öyle değildir.

    Burada cevabı aranılacak soru şudur: Neden insanlar bu türlü şeylere başvurur? Cevabı açık ve net bu sorunun; insan ve inanç. Yani Rab"le, kutsal olanla münasebet kurmak için. Belki de asli değerler kendine anlatılmadığı ya da onları tatbik etmek nefsine zor geldiği için kestirmeden bu türlü ucuz ve kolay şeyleri tercih ediyor hurafelere prim verenler. Bunun için yukarıda saydıklarıma ilaveten isimlerini zikretmeye gerek duymadığım üfürükçüler, muskacılar, cinciler, falcılar vasıtasıyla hayata geçirilen hurafeler de devreye giriyor. İşte tam bu aşamada karşımıza başka bir kavram çıkıyor; istismar ve menfaat.

    Çokları itibarıyla bu tiplerin şahsi hayatlarında din ve imanla uzaktan yakından alakası yok. Fakat bu yok olan bu önemli özelliğe rağmen halkın teveccühüne mazhar olabiliyorlar. Bu çerçevede ben, halkın inisiyatif alması gerektiğine inananlardanım. Bu işin yapılabildiği ölçüde kökünün kazınmasında, şuurlu ve basiretli Müslümanların oynayacağı rol çok önemlidir.

Her şeyden önce madem kutsal ve aşkın olanla münasebete geçilmek isteniyor, bunun yolu Kur"an ve sünnette açıkça belirlenmiştir. Başka yol aramaya hacet yok.

    Ve yine madem maddi ve manevi tatmin aracı olarak birileri bunları istismar ediyor, bu istismara zemin hazırlamak yerine, onları kendi başlarına bırakabiliriz diye düşünüyorum. Böylece müşterisiz mağazanın kapanması misali, bu din istismarcıları da dükkanlarını kapatmak zorunda kalabilirler.

    Mümkün mü böyle bir şey? Cevabım, niçin olmasındır? Hz. Peygamber (saa) başta, hemen hemen bütün peygamberlerin hayatları bu ve benzeri hurafe ve onların temsilcileriyle yaptıkları mücadelelerle geçmiş ve neticede hak ve hakikat galip gelmiştir. Bugün hurafelere hayatımızda yer vermemiz eskiye yani cahiliye dönemlerine dönmemiz demektir ki bunun manası açıktır: Biz bize devredilen mirası koruyamamışızdır. İsterseniz hadiseye bir de bu gözle bakın. Ne güzel der milli şairimiz Akif: Çalış dedikçe şeriat çalışmadın durdun/Onun hesabına birçok hurafe uydurdun
   Ahmet Kurucan -Zaman


  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)