Kadınla erkek eşit midir?
Soru-1: Acaba İslam anayasasında kadınla erkek eşit midir?
Soru-2 : Acaba kadının erkekle eşit olarak politika ve devlet işlerinde rolü olabilir mi?
Cevap 1 - 2: İslam öncesi insanlar, kadın hakkında şu iki görüşe sahiplerdi: Bir grubu kadına evcil hayvan gibi davranıyorlardı. Onlara göre kadın toplumun bir parçası sayılmıyordu, fakat hizmetinden toplumun yararına faydalanılması için tutulabilirdi. Daha medeni olan ikinci grup kadına uzvu noksan bir varlık gibi davranırdı. Onların yanında kadın toplumdaki bir çocuk veya esir gibi olup erkekler tarafından idare edilen, haline göre belli başlı hukuku vardı. İnsan dünyasında kadının toplumun tam bir üyesi, kamil bir parçası olduğunu ilk olarak İslam ilan etti ve onun fiiline saygı duydu: Şüphesiz ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. (Âl-i İmran, 195) Ancak İslam dininde sadece üç toplumsal alanda kadına müdahale hakkı verilmemiştir: 1- Hükümet, 2- Kadılık ve hüküm verme, 3- Sıcak savaş (ilgili diğer bölümlerde değil). Bunun nedeni ise -dini kaynaklardan elde edildiği üzere- kadının, taakkul yönü güçlü bir varlık olup daha çok akla dayanarak hareket eden erkeğin aksine şefkat dolu ve duygusal bir varlık oluşudur. Bu üç konu ise duyguyla değil akletme ile ilgilidir. Ve açıktır ki duygusal bir varlık yüzde yüz akletmeyi gerektiren bir işe hiçbir şekilde müdahale etmemelidir; aksi durumda gelişemez. Bunun en bariz örneği batıda erkek ve kadının ortak eğitim ve öğretiminde kullanılan ortak mesaileridir. Batı dünyası şimdiye kadar bu üç toplumsal alanda önemli rakamda kadınlar yetiştirememiştir. Kadılık, politika ve savaş komutanlığında harikalar yaratan kadınların sayısı erkeklere oranla çok azdır. (ama örneğin hemşirelik, rakkaslık, sinema yıldızlığı, ressamlık ve müzik yapımcılığı gibi konularda böyle değildir.)