Haccın Sırları 3
Zemzem kuyusu dünyadaki en eski kuyu sayılır. Tıbben ispatlanmıştır ki, zemzem ….
- Zemzem kuyusu dünyadaki en eski kuyu sayılır. Tıbben ispatlanmıştır ki, zemzem suyu her türlü virus, bakteri ve benzeri mikroplardan tamamen arınmış temiz bir sudur. Aynı şekilde zemzem suyunun bir çok kronik hastalık için şifa kaynağı olduğu da ispatlanmıştır. Bunun da ötesinde zemzem suyu, diğer normal suda bulunmayan büyük bir enerji içerdiğine dair deliller vardır. Belki de tıbbın tedavi ve şifalarına çare bulamadığı nice insanların hikayelerini burada anlatmaya sayfalar yetmez . Bu insanlar hac veya umreye geldiklerinde, samimi bir niyyetle bu suyu şifa niyetiyle içtikleri vakit, Allah onlara şifa verir. Bundan dolayı; hac yolculuğunun baştan sona kadar şifa olduğunu söyleyebiliriz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Zemzem suyu, içilen niyyete göre (her hastalığa) şifadır.” (İbn Mace)
Japon bilim adamı “Masaru Emoto”, zemzem suyu ile ilgili yaptığı bir sunumda şöyle der: Zemzem suyu, hastalıkları tedavi eden şifa özellığinden dolayı diğer normal sulardan farklı bir özelliğe sahiptir. Yapılan inceleme göre, zemzem suyuna Kuran ayetleri okunduğu vakit, bu suyun şifa verme gücünün (enerjisinin) arttığı, ve onu oluşturan parçacıkların (minarellerin) değiştiği ispat edilmiştir. Bu sebeple Peygamber (s.a.v.): “Zemzem suyu, içilen niyyete göre şifadır” buyurmuştur. (İbn Mace). Öyle ise hac mevsimini fırsat bilip zemzem suyundan bolca içmeyi fırsat bilelim.
Bilim adamları, tefekkür ve düşünmenin gerginlik ve iç sıkıntıları kökten tedavi ettiğini vurgulamışlardır. Bu sebeple tefekkür; beden işleyişinin tanzimi için, psikolojik ve sinirsel iç karışıklıkların ortadan kaldırılmasına karşı müthiş bir stratejidir. Tefekkür sporu, akli yeteneği (zekayı) ileri seviyeye taşır, bedenin rahat bir uyku uyuyarak dinlenmesini sağlar. Böylece üretkenlik hüneri artar, problemleri çözmede kişi kendini güçlü hisseder ve beyin sinirlerine canlılık kazandırır. Diğer yandan tefekkür (düşünce), beyindeki bazı kimyasal maddelerin artmasını sağlayarak ömrün uzamasını sağlar.Hac yolculuğunu yaşayan kimse şunu kesin olarak görür ki, bu yolculuk, tefekkür, düşünme, nefis muhasebesi ve Yüce Allah’a dua ile dop dolu bir yolculuktur. Bundan dolayı Allah: “Kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri için” (Hac: 28). O halde şimdi, Yüce Allah’a, bizi Arafat meydanında durmaya ve bu eşsiz manzarayı tefekkür etmeye muvaffak kılması için dua ve niyazda bulunalım.
Yedi sayısının hac farizası ile ilgisi vardır. Bizler kabenin etrafında yedi defa döneriz, Safa Merve arasında yedi kere sa’y yaparız, Şeytanı yedi taşla taşlarız. Namazlarımızda kıbleye yönelıyoruz. İlginç olan şu ki, ( القبلة ) Kıble kelimesi de Kuran’da yedi kez zikredilmiştir. İşte kıblenin zikredildiği yedi ayet şunlardır:
1- “İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler” (Bakara: 142).
2- Kıbleyi (Kabeyi) biz ancak peygambere uyanı, geri dönenden ayırdetmemiz için kıble yaptık” (Bakara: 143).
3- “İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyorüz.” (Bakara:144).
4- “Yemin olsun ki (habibim!) sen ehl-I kitaba her türlü ayeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler” (Bakara:45).
5- “Sen de onların kıblesine dönecek değilsin” (Bakara:45).
6- “Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler” (Bakara: 45).
7- “Evlerinizi (kıbleye doğru) namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da dosdoğru kılın” (Yunus: 87).
Abduldaem Al-Kaheel