Deri Üzerine Kalemzenî
İran tarihinden kalan kitabeler, yazıtlar, işaretler eski İranlıların deriyi ayakkabı araçlar ve diğer eşyalarda kullandıklarını göstermektedir. 4 yüzyılın başlarından dokuzuncu ve onuncu yüzyıla kadar kitap ciltleme sanatında yeni bir dönem açıldı. Birkaç çeşit cilt kapağı süslemesi icad edildi. Onlardan en önemlisi yanmış cilt ve muarrek'ti. Yanmış cildin yapım yönteminde gül ve kuş resimleri veya hayvan tasvirleri altın ve gümüşle kaplanırdı. Resim kabartılı şekilde derinin orjinal rengiyle dışarı çıkarılırdı.
Eski zamanlarda deri üzerine yazı yazma sanatı mevcuttu. Kesin olarak bu bölümün yaşını beyan etmek mümkün değildir. Çünkü deri temizlenme seyri sırasında tıpkı kadife gibi yumuşatılabilir yada aşırı sıcaklıkla çeşitli form ve şekiller verilebilir.
Deriyi hazırlama aşamaları çok uzundur. Deri üzerinde işlevselliği ve özelliği nedeni ile çeşitli tekniklerde çalışılabilir.
Bugün az sayıda kalemzen ustası deri üzerine bu devasa bölümü canlandırmak adına paha biçilmez ve değerli tablolar üretmektedir. Bu eserlerin uygulanma şekli çeşitlidir. Deri üzerine oyma teknik ve yapım işlemine göre demir üzerine kalemzenlikle benzerliği vardır. Belki bu teknik yurtdışında daha fazla revaçtadır. Ama eski tarihi kayıtlarda İran ciltlerinin üzerinde açıkça görülmektedir. Deri üzerindeki resimlerin kabarıklığı ve girintileri çelik kalemler vesilesiyle üzerine kazınmıştır.