Namaz Hakkında İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamaney'in Pratik Tavsiyeleri
Ne zaman ki halk arasında namaz -tüm şartlarıyla- revaçta olursa bu İlahi vacip onları yavaş yavaş iyiliklere çekecek ve din çadırı onların yanında kurulacaktır.
Namazın önemini doğru anlamak gerekir. Şöyleki: Eğer namaz Allah'ın dergahında kabul olursa zahmetler ve hizmetlerde kabul edilmiştir. Eğer namaz reddedilirse ondan başka herşey de geri çevirilmiştir. Buda bize büyük gerçeği göstermektedir. O gerçek şudur ki eğer namaz İslam camiasında layık olduğu konumda olursa maddi ve manevi yapıcı tüm çabaları ideallere doğru kendi yolunu açar. Ve toplumu istenilen İslami ideal noktasına götürür. Eğer namaz ihmal edilir ve önem verilmezse bu yol doğru gidilmeyecektir. Beşeri camia için çizilen ana hatlar İslam'ın zirvesine ulaşmada gerekli çaba ve çalışmalar başarıya ulaşmayacaktır.
Namaz Müslüman toplumun tüm üyelerini manevi mükemmellik ve ahlaki terbiyeye ulaştırır. Namazda üç ana unsur vardır ki bunlar insanın ruhsal gelişimi ve nefsin saflaştırılmasında baskın rol oynar. İlki namaz İslam'ın belirlediği şekilde yani özel hareket ve gereklilikleri ile doğal olarak namaz kılanları günah ve kirlilikten uzak durmaya çağırmaktadır. «ان الصلوه تنهی عن الفحشاء و المنکر». Bu çağrı onların yeteneklerine bağlı olarak herkesi bataklıktan çıkarmakta ve yükseltmektedir. İkincisi her insanın fıtrî ve gerçek sevgilisi Yaradanın dergahında, ibadet ve tavazu ruhuna hayat vermektedir. Unutulmuş toz bulutunda bu parlak hakikat ki fıtratın derinliklerinde muhafaza edilmektedir. Üçüncüsü namaz kılanın kalbi ve ruhuna yaşamın tüm alanlarında başarının ana şartı olan huzur ve güvenliği hediye etmektedir. Kaygı ve güvensizlik ki ahlaki gelişim için titizlikle gidilen yolda büyük bir engeldir, ondan uzaklaştırmaktadır.
Sözü edilen her üç husus fikir, düşünce ve müzakere ile görülerek ve ölçülecektir.Bu şekilde namaz eğitimi aşikar olacaktır. Şimdi görüyoruz ki namaz bu olağanüstü özellikleriyle İslam toplumunun geniş boyut aralığını kapsar. Yani bu demektir ki herkes her durumda ve koşulda bu görevi yerine getirmelidir. Hiçkimse hiçbir zaman bu İlahi kuralın yerine getirilmesinden dışarı çıkamaz. Bir millet ve toplumun refahının sağlanmasında onun üzerindeki etkisinin nekadar fazla olduğunu anlayacağız. Gerçek şu ki ne zaman ki halk arasında namaz -tüm şartlarıyla- revaçta olursa bu İlahi vacip onları yavaş yavaş iyiliklere çekecek ve din çadırı onların yanında kurulacaktır.