Allahʼım! Bana bugünde yetimlere şefkat göstermeyi, insanlara selam vermeyi nasip kıl...
"Allahummerzugnî fîhi rahmet'el-eytami ve it'am'et-taam ve ifşa'es-selâm ve suhbet'el-kiram, bi-tavlike ya melce'el-amilîn."
Allahʼım! Bana bugünde yetimlere şefkat göstermeyi, insanlara yemek ikram etmeyi, insanlara açıktan selam vermeyi ve değerli, kerim insanlarla birlikte olmayı nasip kıl. Fazlın ve keremin hatırına ey dileyenlerin sığınağı!
GÜNÜN NÜKTESi
Ne mutlu yetimin gözyaşlarıyla yüreği ıslananlara! Ne mutlu dünyanın öbür ucundaki aç ve sefil çocuğun acısını kalbinde duyabilenlere! Ne mutlu mahallesindeki yetimin derdine, kederine ortak olabilenlere!
İnsanlığın canı ile canını bütünleştirip, ezilenle ezilebilmek, ağlayanla ağlayabilmek ne yüce bir insanî mertebedir.
Afrika'daki sıcağı ve açlığı, Suriye'deki sefalet ve bahtsızlığı, serin, güvenli ve rahat evinde hissedebilmek insanlık şuuru olan herkes için gayet mümkün değil midir? Biz yetimler için ağlamazsak, onlar daha çok ağlayacaklardır. Yetimin derdinden senin yüreğine her bir acı girdiğinde, onun acı keder dolu yüreğinden bir acı eksilecektir. Yetimin derdi ile, değil sadece Müslümanlığını, insanlığını da yargılayabilirsin.
Yetim zavallı değildir. Gerçi annesi babası yok ama Allah'ı var onun da. O, görüyor ve seviyor yetim kulunu. Allah yetimlik derdiyle yetimi ve ondan önce seni sınıyor. Hesap günü gelince yetimin hesabı senin kadar ağır olmayacaktır. Sana anne baba veren ve senin çocuklarını senin varlığından mahrum bırakmayan Allah, senin ne derece kadirşinas ve şâkir bir kul olduğunu sınamaktadır.
Neden kendi çocuğunun mutluluğu daha çok hakkettiğini düşünüyorsun ki?
Nasıl bir Ramazan'dır, yetime el uzatılmadan geçen bir ay?
Allah'ın senin merhametine muhtaç kıldığı insana ilgi göstermezken nasıl Allah'ın misafiri olacaksın? Allahım! Bizi yetimlere, muhtaçlara ilgisiz kalıp rahmet ve şefkatinin yetimi olanlardan karar kılma! Şu notu da eklemeden bitirmeyelim: Yetim kelimesinin temsil yani sembol olma yönü vardır. Yetim, nimetlerin en büyüğü olan anne baba nimetinden mahrumdur. Mahrumiyeti hem maddi hem manevidir. Dolayısıyla zor durumda olmanın, kimsesizliğin simgesi ve en belirgin örneğidir.
Sonuç olarak şuna dikkat çekmek istiyoruz ki, gözlenip gözetilmesi gerekenler sadece yetimler değillerdir. Yetim derken, maksadımız yetimler ve onlar gibi desteğe ihtiyacı olan herkestir.
İlahiyatçı Ersan Baydemir