Kim Allah'a dayanarak insanlara ihtiyaç elini uzatmazsa, insanlar ona ihtiyaç duyar.
Masum İmamlar'ın bilgi güneşinin bir ışını olan sözleri, Allah kulları için apaçık ve güvenilir bir kılavuz sayılmaktadır. Çünkü o yüce kişiler her türlü hata, sapma ve yanlış düşünceden masumdurlar. Onların kılavuzlukları sadece bir boyuta yönelik değil, insanın tüm varlık boyutlarını kapsamaktadır. Yine belli bir kitleye de has değil, bütün kesimleri insanî kemale doğru yönlendirmekte, bütün aşamalarda fıtratları uyandırmaktadır. Şimdi dokuzuncu önder İmam Ebu Cafer Muhammed b. Ali el-Cevad'ın (a.s) buyruklarından bazı örnekler nakledelim. Ümidimiz, bu buyrukların bize de yararlı olup ışık tutmasıdır:
1- Kim Allah'a dayanarak insanlara ihtiyaç elini uzatmazsa, insanlar ona ihtiyaç duyar ve kim de Allah'tan çekinir ve takvalı olursa, halk onu sever.[1]
2- İnsanın kemali, akıllı oluşundadır.[2]
3- Yiğitliğin kemali, insanın hiç kimseye kendisi için hoşlanmadığı bir şekilde davranmamasıdır.[3]
4- Vakti gelmeyen işi yapmayın, aksi durumda pişman olursunuz; uzun arzulara kapılmayın; çünkü bu iş kalbin katılaşmasına neden olur. Zayıflarınıza merhamet edin ve onlara merhamet etmekle Allah'ın merhametini isteyin.[4]
5- Kötü bir işi iyi sayan kimse, o işe ortak olur.[5]
6- Zulmü işleyen, zulme yardım eden ve zalimin zulmüne rıza gösteren, (o zulmün günahında) ortaktırlar.[6]
7- Mümin kardeşine gizli bir yerde öğüt veren onu süslemiş olur, ona açıkta ve başkalarının yanında öğüt veren ise onu( toplumsal çehresini) kötülemiş olur.[7]
8- Kalple Allah'a yönelmek, uzuvları amele zorlamaktan daha etkilidir.[8]
9- Zalime adaletin uygulanacağı gün, onun için mazlumun zulme uğradığı günden daha zordur.[9]
10- (Kıyamet günü) Müslüman'ın amel defterinin başyazısı, güzel ahlâktır.[10]
11- Üç şey insanı Allah'ın rızasına götürür: Allah'tan çok bağışlanma dilemek, insanlara yumuşak davranmak ve çok sadaka vermek. Her kimde de şu üç haslet olursa, pişmanlık duymaz: İşlerde acele etmemek, işlerde başkalarına danışmak ve danıştıktan sonra bir işi yapmaya karar verdikten sonra Allah'a tevekkül etmek.[11]
12- Fasıktan bir şey umanın en küçük cezası, umduğu şeyden mahrum olmasıdır.[12]
13- Allah'tan başkasından bir şey umanı Allah o kişiye bırakır. Bilgisi olmadan bir işi yapan kimsenin bozdukları düzelttiklerinden daha çok olur.[13]
14- İyilik yapanların iyilik yapmaya ihtiyaçları, iyilik yapılanlardan daha fazladır. Çünkü iyilik onların mükâfat kazanmasına, kıvanç duymasına ve halk arasında güzel anılmalarına neden olur. Dolayısıyla bir kişi bir iyilik yaptığı zaman, herkesten önce kendisine iyilik yapmış olur.[14]
15- İffet, fakirliğin; şükür, zenginliğin; sabır, belanın; tevazu, soyluluğun; fesahat, sözün; kaydetmek, rivayetin; insanlara kanat açmak, ilmin; edep, aklın; güler yüzlülük, bağışın; minnet etmemek ve başa kakmamak, iyiliğin; huşu namazın ve boş işleri terk etmek de, takvanın ziynetidir.[15]
16- Kim Allah'a güvenir ve ona tevekkül ederse, Allah onu bütün kötülüklerden kurtarır ve bütün düşmanlardan korur.[16]
17- Din, izzet; ilim, servet ve susmak, nurdur. Hiçbir şey bidat gibi dini yok etmez. Hiçbir şey tamah gibi kişileri bozmaz. İyi ve liyakatli yönetici vasıtasıyla insanlar ıslah olur ve Allah'a dua ile belalar giderilir.[17]
18- Bir musibet karşısında sabretmek, insanla alay etmek isteyen düşman için musibettir.[18]
19- Bakıcısı Allah olan bir kişi hiç zayi olur mu ve Allah tarafından takip edilen bir kişi kurtulabilir mi?![19]
20- Kısa bir cümlede kendisine kapsamlı bir nasihatte bulunmasını isteyen kişiye şöyle buyurdu:
Kendini dünyada rezil edecek ve ahirette azaba uğratacak işlerden koru.[20]
________________________________________
[1]- Nuru'l-Ebsar, s.180
[2]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.290
[3]- Nuru'l-Ebsar, s.180
[4]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.292
[5]- Nuru'l-Ebsar, s.180
[6]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.291
[7]- Nuru'l-Ebsar, s.180
[8]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.289
[9]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.291
[10]- Nuru'l-Ebsar, s.180
[11]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.291
[12]- Nuru'l-Ebsar, s.181
[13]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.289
[14]- Nuru'l-Ebsar, s.180
[15]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.291
[16]- Nuru'l-Ebsar, s.181
[17]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.290
[18]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.180
[19]- el-Fusulu'l-Muhimme, s.289
[20]- İhkaku'l-Hak, c.12, s.439, Vesiletu'l-Mal'dan naklen. Yine el-Fu-sulu'l-Muhimme ve Nuru'l-Ebsar kitaplarından naklettiğimiz 19 rivayet, İhkaku'l-Hak kitabında, c.12, s.428 ٓ439'da bu iki kitaptan naklen kaydedilmiştir.