Kıblenin Değişmesinin Sırrı
Kıble değişikliği aslında çeşitli denemeler ve gelişmelerle Müslümanların kemale ermesi idi. Kabe Hz Resulullah (saa) zamanında müşriklerin putlarının bulunduğu yer idi. Hz Muhammed (saa) emriyle Müslümanlar geçici olarak Beytul Mukaddese doğru namaz kıldılar. Böylece müşriklerden kendi saflarını ayırdılar.
Ama Medine'ye hicret ettikleri hükümet ve milletleri oluştuğu zaman diğerlerinden safları belli oldu. Artık zaruri durumun devam etmesine gerek kalmamıştı. Müslümanların özgür şahsiyetleri ve kültürel özgürlüklerine ilham veren Kabe'ye en eski tevhid merkezi ve Enbiya kanunlarının öncülerine döndüler. İslam Peygamberi (saa)'i Medine'ye hicret ettiği zaman Medine ekonomisinin Yahudilerin elinde olduğunu anladı. Pazar kurarak Müslümanların ürünlerinin ithalat ve ihracaatını özgürce buradan gerçekleştirmeleri emri verildi.
Kur'anın tabirine göre İslam toplumu kendine yetebilen bir toplumdur: فَاسْتَوى عَلى سُوقِهِ یُعْجِبُ الزُّرَّاعَ (Feth/29) İslam ümmeti kendi ayakları üzerinde durmalıdır: (Muhammed Allah'ın Resulü'dür.Onun yanında bulunanlarda kafirlere karşı şiddetli kendi aralarında ise pek merhametlidirler.Sen onların rükû ve secde ettiklerini görürsün. Onlar Allah'ın lütfunu ve rızasını ararlar. Yüzlerinde ise secdelerin izlerinden nişanları vardır. Bu onların Tevrat'taki vasıflarıdır.incil'deki vasıfları ise şöyledir: Onlar filizini çıkarmış sonra gitgide kuvvet bulmuş, kalınlaşmı ve gövdesi üzerinde yükselmiş bir ekine benzer ki bu ekincilerin pek hoşuna gider. Allah'ın onları böylece çoğaltıp kuvvetlendirmesi, kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah onlardan inanıp ve iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükafat vadetmiştir.) Müslümanlar ilk Beytul Mukaddes'e doğru namaz kıldıkları zaman yahudiler bizim kıblemize doğru namaz kılıyorlar diye serzenişte bulundu. Kıble'nin değiştirilmesi emri geldi ve bu emrin sebeplerinden birisi şöyle beyan edildi: لِئَلَّا یَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَیْكُمْ حُجَّه (Bakara/150) (Nereden çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a çevir; nerede bulunursanız bulunun yüzünüzü Mescid-i Haram'a doğru çevirin ki insanların zalim olanlarından başkasına aleyhinize kullanacak bir delil kalmasın. Artık onlardan korkmayın. Benden korkun ki size olan nimetimi tamamlayayım ve sizde hidayete erebilesiniz.)
2-İslam ehkamlarından birisi kafirlere benzememektir. Peygamber Efendimiz Mekke'de olduğu sürece Kabe puthane ve müşriklerin putlarının merkezi idi. Eğer Kabe'ye doğru namaz kılsalar kafirlere benzemiş olacaklardı. Medine'ye hicret ettikleri zaman bir süre Beytul Mukaddese doğru namaz kıldılar. Medine ise Yahudilerin merkezi idi ve Müslümanlar Beytul Mukaddese doğru namaz kılarken Peygamber Efendimiz bundan hoşlanmıyordu. İlahi emri beklemekte idi. Ayette şöyle buyurulmakta: «قَدْ نَرى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِی السَّماءِ» Yüzünüzü Mekke'ye doğru dönerek namaz kılınız .
Be nedenle namazın resimler, nakışlı elbiseler, ateş, gündoğumu ve günbatımında karşısında kılınması mekruhtur. Çünkü çok az putpereslerle benzerliği vardır. (1) O halde kesinlikle Batı'nın ithal edilmiş kültürü rahatlıkla kabul edilmemeli. Renkli tebliğlere aldanarak onun oyuncağı olunmamalıdır.
3-Kıble'nin Beytul Mukaddes'ten Kabe'ye doğru çevirilmesi herkes için bir soru işaretidir. Şöyle söylemekte idiler 'Eğer biz Kabe'ye doğru namaz kılacak idiysek neden ilk gün söylenmedi?' Eğer Beytul Mukaddes öncelikli idi neden değiştirildi ?' Düşmanlarda zehirlemek için geniş meydanlarda şöyle söylediler: O ilk başta geçmiş Peygamberlerin kıblesini takip etti. Ama zafer kazandıktan sonra ırkçılığ ağır bastı ve keni kavminin kıblesine doğru döndü! Onun Yahudileri ve Hıristiyanları cezbetmek için ilk Beytul Mukasddesi kıble yaptığını etkili olmadığı zaman kıbleyi 'Kabe'ye çevirdiğini söylemekteler.
Zahiri ibadet ve itaat, teslimiyet ve kalpten kabul etme olmasa değersizdir. İblis tüm ibadetlerine rağmen kulluk ruhiyesi olmadığından Allah'ın emrine karşı geldi ve cennet'ten kovuldu. Kur'an ayetinde diyor ki bu müminleri ve müşrikleri ayırt etmek için büyük bir sınavdı. Peygamber'in davetini istikbarın ve halkın reddetmesi kulluk ve teslimiyetin olmamasından idi arzu ve heveslerinin peşinde olmalarından kaynaklanmakta idi.
Aslında Kıble'nin Beytul Mukaddes'ten Kabe olarak değiştirilmesi İlahi kanun karşısında teslimiyet ruhuna işaret etmektedir. لِنَعْلَمَ مَنْ یَتَّبِعُ الرَّسُولَ مِمَّنْ یَنْقَلِبْ عَلَى عَقِبَیْهِ : İşte böylece sizi öteki insanlara karşı şahit olasınız ve Peygamber de şahit olsun diye orta bir ümmet yaptık.Biz sadece peygambere uyanları gerisin geri döneceklerden ayırt etmemiz için daha önce yönelmiş olduğun Kâbe'yi sana kıble yaptık. Şüphesiz kıblenin çevrilmesi Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerin dışındakilere ağır gelecektir. Allah imanınızı (daha önce mescid-i Aksa'ya doğru kıldığınız namazları) boşa çıkaracak değildir.Şüphesiz Allah insanlara karşı çok şefkatlidir, çok merhametlidir (143/1)
Kabe tevhidi muharebelerin mirasıdır. Hz Mehdi kendi kıyamında Kabe'ye dayanacak ve hak dinini tüm dünyaya yayacaktır.