İran İslâm Cumhuriyeti lideri ve kurucusu olan İmam Humeyni hayırla yâd ediliyor. İmam Humeyni başta Tahran olmak üzere birçok merkez ve ülkede bugünden itibaren anılmaya başlandı.
İran İslâm Cumhuriyeti lideri ve kurucusu, fakih ve arif İmam Humeynî, 24 Eylül 1902 ٙde Humeyn şehrinde doğdu. Çocukluk yıllarından itibaren dinî medreselerde Arap dili ve edebiyatı, mantık, fıkıh ve usul gibi dersleri alan İmam Humeyni, Haziran 1989 yılında Tahran ٙın kalp hastanesinde vefat etti. İmam, Erak ve Kum medreselerinde yetişmişti.
Müslüman ve mustazaf halklar İslam İnkılâbı ile dünya dengelerini alt üst eden rahmetli İmam Humeyni ٙnin rıhletinin yıldönümü törenleriyle İmam ve inkılabın ideallerine olan bağlılığını bir kez daha sergileyecek.
Genç yaşına rağmen Şah Rıza Pehlevî rejimine karşı mücadele veren İmam Humeyni, 1958 ٙde Eyalet ve Vilayet Cemiyetlerinin kurulması ve Şah ٙın "Altı maddelik tasarıları"nın ortaya konulmasıyla, Şah rejimi aleyhine şiddetli mücadelesini başlattı.
Ezher âlimleri İran halkına destek fetvaları veriyor
İran ٙın zenginlik kaynaklarını ailesine peşkeş çeken Şah, İmam Humeyni'nin ateşli konuşmalarına çok kızdığı için İmam'ın tutuklanma emrini verdi. Müslüman kitleler Şahın bu emrini duyar duymaz sokaklara döküldüler. Kontrolünü kaybeden Şah, orduya halkın gösterilerini dağıtma emri verdi. Bunun sonucunda İran'ın Müslüman halkından 15 bini şehid edildi. Bu hadise 15 Hordad katliamı olarak meşhurdur. Bu kıyım tüm İslâm dünyasını yaralamıştı.
Ezher Şeyhi Muhammed Şeltut, bu cinayete tepki olarak bir bildiri yayınlayarak dünya Müslümanlarını İranlı mücahidlerle ve şehid yakınlarıyla dayanışmalarını ilan ederek katliamı mahkûm etmeye çağırmıştı. Bu bildirinin bir kısmında şöyle deniyordu: ٜBugünlerde bazı savunmasız Müslümanlara saldırılmaktadır. İlk önce İran'ın büyük âlimleri ve davetçileri bu saldırıların kurbanı oldular, zindanlara dolduruldular. Emr bil maruf ve nehy anilmünker vazifesini yapmalarına engel olundu. İran'daki İslâm ulemasının büyük fedakârlıkları ve tarihteki müsbet etkileri inkâr edilemez boyuttadır. Onların İslâm yolundaki telaş ve özverilerini asla unutmayacağız! ٝ
İran Şahı Pehlevi, kendi halkına düşman ve baskıcı uygulamaları ile biliniyordu. Şah, özgürlük hareketlerini en sert şekillerde bastırıyor, insanları katlediyor ve ülkenin tüm zenginliğini kendisi ve ailesi için kullanıyordu. 5 Haziran 1961 ٙde meydana gelen kanlı olaylardan sonra rejim aleyhine yaptığı bir konuşma sonucu tutuklanarak Tahran ٙdaki İşretâbâd askeri cezaevine konulan İmam, serbest kaldıktan bir yıl sonra, kapitülasyon tasarısı aleyhine yaptığı ateşli konuşmasının ardından tekrar tutuklandı. Ancak bu kez cezaevine değil, 4 Kasım 1965 ٙte Türkiye ٙye sürgüne gönderildi.
Bir süre sonra İmam Humeynî, Türkiye ٙden Irak ٙa geçti ve Irak ٙın Necef kentinde 15 yıl boyunca öğrenci yetiştirmekle meşgul oldu. İmam, gerek Türkiye ve gerekse Paris ve Irak Kurdistanı ٙnda yazdığı yazılarla İran ٙda kitleleri hep ayakta tuttu. İslâm Devrimini tetikleyen açıklamaları ile zalim Şah ٙın sonunu getiren süreci başlattı.
İran Şahı, 1962'de ABD Başkanı Kennedy'nin tavsiyelerine uyarak "Ak devrim" adını verdiği bir toprak reformu gerçekleştirmek istedi. Halk bu reforma tepki gösterdi. İmam ٙın halk nezdinde destek sağlamaya ve liderliğe doğru yol almaya başlaması bu olayla birlikte başladı. Şahın adamları reforma karşı direnişi kırmak için bazı yerlerde korkunç katliamlar gerçekleştirdiler. Ama bu katliamlar tepkinin büyümesine yol açtı.
Bütün bu gelişmeler üzerine başlayan rejim - halk kavgası 1979'da İmam Humeyni rehberliğinde gerçekleştirilen devrime kadar durmadı.
1 Şubat 1979 ٙda Şah ٙın İran ٙdan kaçmasının ardından İmam Humeynî onbeş yıllık bir sürgünün ardından büyük bir karşılama ile ve İran halkına bağımsızlık, özgürlük ve İslâm Cumhuriyetini hediye olarak getirerek İran ٙa geri döndü. Onun geri dönüşü devrimin gidişatını daha da hızlandırdı ve 11 Şubat 1979 ٙda İmam Humeynî ٙnin başlattığı uzun mücadele zafere ulaştı ve halkın büyük desteği ile Şah rejimi tarihe karışarak yerine İran İslâm Cumhuriyeti rejimi kuruldu. İmam Humeynî İnkılâbın zaferinden on yıl sonra, 4 Haziran 1989 ٙda Tahran ٙda vefat etti.
Tahmili savaş ve 8 yıllık savunma
İslam Devrimi ٙnden sonra Amerika ٙnın İslam Cumhuriyetinin aleyhine uyguladığı ekonomik ve siyasî ambargolar bir işe yaramadı. Casusluk yuvası olan Amerikan konsolosluğunun ele geçirilmesinden sonra Tebes çölündeki askerî operasyon ve Kürdistan bölgesini parçalama konusundaki başarısızlıklarının üzerine 1980 yılında İran ٙı savaşla dize getirmeye karar verdi.
Irak ordusu, Amerika ٙnın planıyla 31 Şehriver 21 Eylül 1980 ٙda İran ٙa saldırdı. Aynı gün öğleden sonra saat 2 ٙde savaş uçakları Tahran ve diğer şehirlerin havaalanlarını bombardıman ettiler. Saddamın ordusu, İran topraklarında kısa sürede kilometrelerce ilerlemiş, beş büyük eyaleti işgal etmişti. İran halkı, İmam Humeyni ٙnin kumandasında tüm varlığıyla düşmanın karşısına dikildi. Sâmin-ul Eimme, Tarik-ul Kuds, Feth-ul Mubin, Beyt-ul Mukaddes gibi başarılı operasyonlarla düşmanı İran ٙın topraklarından dışarı attılar. Bu uğurda on binlerce şehid verdiler. Gösterdikleri fedakârlıklarla Müslüman İran milletinin tarihine iftiharla geçtiler. Savaşı başlatanlar ise hedeflerinin hiç birine ulaşamadılar.
Marksizmin yıkılış haberi
İmam Humeyni, kendine has basiretiyle 31 Aralık 1988 ٙde Gorbaçov ٙa yazdığı mektupta Marksizmin yıkılacağını önceden şöyle haber vermişti:
ٜBundan sonra Komunizm ٙi dünyanın siyasi müzelerinde aramak gerekir. ٝ
Aynı mektupta, Sovyetler Birliğindeki olayları derin bir şekilde tahlil ediyor ve bunu ٜKomunizm ٙin kemiklerinin kırılma sesi ٝ diye nitelendiriyordu. Yine komünistlerin dini yok etme siyasetlerinde başarısızlığa uğradıklarına işaret ederek, Gorbaçov ٙa, batılı emperyalistlere ümit bağlamak yerine Allah ٙa ve dine yönelmesini tavsiye ediyordu.
Peygamberi ve dini değerlerini savunma
İran-Irak savaşı bittikten sonra batının siyasi liderleri bir araya gelerek, İslam ve inkılâpçı Müslümanların aleyhine yeni bir ihanet girişiminde bulundular. Selman Rüşdü ٙnin ٜŞeytan Ayetleri ٝ kitabını yayınlayıp, geniş bir şekilde dağıtımını sağlayan batılı devletler gerçekte İslam ٙın aleyhine kültürel bir saldırı başlatmışlardı. İmam Humeyni 25 13 Şubat 1989 ٙde Selman Rüşdü ve kitabının içeriğini bilip basan yayıncıları mürtet ilan ederek idam hükmünü verdi. Bu hüküm Müslümanlar arasında görülmemiş bir vahdet sağladı. İmam bu hükmüyle dünyayı bir kere daha titretti.
Hürseda haber