Şia'da Masumiyet İnancı-2
İkinci olarak hadiste, onlara (Kitab'a ve Ehlibeyt'e) sarılanın dalalete (sapkınlığa) düşmemek açısından güvence içinde olacağı açıklanmıştır.
O halde bu hadis, Kur'an ve Ehlibeyt'in hatadan masum olduklarını açıkça belirtmektedir. Zira insan ancak masuma uyduğunda sapkınlıktan uzak kalabilir.
Yine, Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Benim Ehlibeyt'im sizin aranızda aynen Nuh'un gemisine benzer; kim, o gemiye bindiyse kurtuldu; kim de ondan geri kaldıysa boğuldu." [8]
Görüldüğü üzere bu hadiste de Ehlibeyt İmamları'nın hatadan masum oldukları açıkça belirtilmektedir. Bunun için de onların gemisine binenler kurtulur ve ondan ayrı düşenler ise dalalette boğulup helak olur.
Yine, Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Kim, benim gibi yaşamak benim gibi ölmek ve Rabbimin bana vaat ettiği Huld cennetine girmek isterse, Ali'nin ve ondan sonra da zürriyetinin velayetini kabul etsin. Çünkü onlar, asla sizi hidayet kapısından ayırmaz; dalalet kapısına da sokmazlar." [9]
Bu hadis de Ehlibeyt İmamları'nın, yani Ali ve zürriyetinin, hatadan masum olduklarını açıkça belirtmektedir. Zira bu hadiste, Ehlibeyt İmamları'nın kendilerine tabi olanları hiç bir sapkınlığa götürmedikleri açıklanmıştır. Oysa hata etmesi mümkün olan bir kimsenin, halkı, içinde hiçbir sapma olmayan bir hidayete götürmesi mümkün değildir.
Yine, Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Ben sakındıranım; Ali ise hidayet edendir ve benden sonra ey Ali, hidayete erenler seninle hidayete ere-ceklerdir." [10]
Bu hadisin de Hz. İmam Ali'nin masum olduğunu bildirdiği, hiç bir akıl sahibine gizli değildir. İmam Ali ise, hem kendisinin, hem de neslinden olan İmamlar'ın masum olduğunu açıklamıştır. O Hazret, Ehlibeyt'e değindiği bir hutbede şöyle buyuruyor:
"Nereye gidiyorsunuz! Nereye yöneliyorsunuz! Bayraklar yücelmiş, ayetler apaçık ve alametler dikilmiştir. O halde nereye saptırılıyorsunuz! Ve nasıl körleştirilebilirsiniz! Oysaki Peygamberinizin Ehlibeyt'i sizin aranızda bulunmaktadır. Onlar halkın öncülleri, dinin önderleri ve doğruluğun dilleridir. O halde onlara, Kur'an'ın en iyi derecesinde yer verin ve susuz develerin suya koşarak gittiği gibi, onlara koşuşun. Ey insanlar, bu hususta Hz. Resulullah'a (s.a.a) itaat edin. Çünkü bizden olan birisi ölse bile ölü değildir ve bizden olan çürüyüp gitse bile çürümemiştir. Tanıyıp bilmediğiniz bir şeyi söylemeyin. Çünkü hakkın çoğu size ağır gelip inkâr ettiğiniz şeylerdedir. Aleyhine bir hüccetinizin olmadığı şahsı mazur görün. İşte ben o kimseyim. Sizin aranızda, "Sekaleyn"den (iki değerli emanet) büyüğü tutulup, küçüğü bir kenara atılmadı mı? (Buna rağmen yine) sizin aranızda imanın bayrağını diken ben oldum.." [11]
Ehlibeyt İmamları'nın masumluğunu bildiren bunca Kur'an-ı Kerim ayeti, Sünnet-i Nebeviye ve Hz. Ali'nin sözlerinden sonra, acaba akıl ve insaf sahibi bir insan, Allah Teala'nın, hidayeti için seçtiği imamların masum olduğunu reddedebilir mi? Akıl ve insaf böyle bir şeyi asla reddetmediği gibi, hatta aksine masum bir ilahi önderin kıyamete kadar yeryüzünde bulunmasını gerekli bile görüyor. Zira beşerin önderlik ve hidayet görevini üstlenen kimse; hata, unutkanlık ve günahlar altında ezilen birisi olmamalıdır. Zira bu durumda bizzat kendisi, insanların sapmasına sebep olur.
[8] - Müstedrek-i Hâkim, c. 2, s. 343- Kenz'ul Ummal, c. 5, s. 95- Savaik'ul Muhrika. s.184.
[9] - Kenz'ul Ummal, c. 6, s. 155- Mecmau'z Zevaid, c. 9, s. 108- İbn-i Hacer'in yazdığı "El İsabe- Camu'l Kebir- Tarih-i İbn-i Asakir, c. 2, s. 99- Mustedrek-i Hâkim, c. 3, s. 128- Hileyt'ul Evliya, c. 4, s. 349- İhkak'ul Hakk, c. 5. s. 108.
[10] - Tefsir-i Taberi, c. 13, s. 108- Tefsir-i Razı, c. 5, s. 27l- Tefsir-i İbn-i Kesir, c. 2, s. 502- Tefsir-i Şevkani, c. 3, s. 70- Tefsir-i Dürr'ül Mensur, c. 4, s. 45- Nur'ul Ebsar, s. 7l- Müstedrek-i Hâkim, c. 3, s. 129- Tefsir-i İbn-i Cevzi, c. 4, s. 307- Şevahid'ut Tenzil, c. l, s. 293- El Fusul'ul Mühimme ve Yenabilu'l Mevedde.
[11] - İmam Ali'nin hutbelerini içeren Nehc'ul Belaga, c.1, s. 155, Şeyh Muhammed Abduh, bu hutbeyi şerh ederken şunları yazıyor: "Buna göre EhlibBeyt imamlarından birisi ölse bile gerçekte ölü değildir. Zira onun ruhu alem-i zuhurda nur saçmaya devam etmektedir:'
Şia'da Masumiyet İnancı-1
ŞİA MEZHEBİNDE TEMEL İNANÇLAR