Abese Suresi ve Resulullah(1.Bölüm)
TefsirSoru:
Abese suresinde uyarılan Peygamberimizmidir? Eğer uyarılan efendimiz ise bunun izahı nasıldır?
Cevap
Gerek Ehlisünnet, gerekse Ehlibeyt mektebi müfessirlerinin geneli, bu surenin, Hz. Resulullahın (s.a.a), Utbe bin Rabia, Ebu Cehil, Abbas bin Ebu Talib, Ubey ve Umeyye bin Halef gibi Kureyş’in ileri gelenlerinden bir grubu İslam’a davet ettiği bir esnada âmâ (kör) olan Ümmi Mektum ismindeki sahabenin aniden gelip ısrarla Peygambere:
"Allah'ın sana öğrettiğinden bana da öğret, Allah’ın sana öğrettiğinden bana da öğret" diyerek, Peygamberin konuşmasının bölünmesine yol açtıktan sonra nazil olduğunda ittifak etmişlerdir.
Allah Teâla bu surede kınar bir dille, hidayet almak için gelen âmâ bir insana karşı birinin, surat asarak, yüz çevirip gereken ilgiyi göstermediğini, buna karşılık zengin olanla ise fazlasıyla ilgilendiğini belirtmektedir. Ancak bunu kimin yaptığını açıkça belirtmemiştir. Fakat sözün akışının zahirinden o kimsenin bizzat Resulullah’ın kendisi olduğu anlaşılmaktadır. Ehlisünnet ekolünün genelinin görüşü de budur. Hatta naklettikleri hadislerde, Hz. Resulullahın, Ümmi Mektum’un bu davranışından rahatsız olarak kalbinde, "Bu Kureyş'in büyükleri, bunun taraftarları sadece köleler, fakirler ve körlerdir" diyeceklerinden endişelenerek böyle yaptığını da kaydediyorlar.
Ehlibeyt ekolüne gelince, bu konuda iki çeşit hadis gelmiştir. Azınlıkta olan birinci kısım hadislerde Ümmi Mektum’a surat asıp, yüz çevirenin Hz. Resulullah olduğu kaydedilirken, çoğunlukta olan ikinci kısım hadislerde bu işi yapanın Hz. Resulullah olmadığı, aksine o toplantıda hazır bulunan Beni Ümeyye’den bir kişinin olduğu belirtilmiştir. Bu durumda eğer Ehlibeyt kanalıyla gelen, bu işi yapanın Beni Ümeyye’den bir kişinin olduğunu belirten hadisleri kabul edersek, ortada bir sorun kalmıyor.
Çünkü bu takdirde kınanan Hz. Resulullah değil, o toplantıda hazır bulunan ve bu davranışı yapan kişidir. Zaten Allah Teâlâ da bu işi kimin yaptığını açıkça belirtmemiş, sadece önce üçüncü şahıs kipiyle bir kimsenin böyle yaptığını belirtmiş, sonra da onu muhatap alarak, "sen zengin birine önem veriyor, ama kalbindeki Allah korkusuyla bir şey öğrenmek için geleni görmezlikten geliyorsun" diye onu kınamıştır.
Ehlibeyt âlimlerinin önde gelenlerinden Seyit Mürteza, Tenzih-ül Enbiya adlı kitabında bu görüşü savunmaktadır. O şöyle diyor: "Bu ayetin zahirinden Peygambere yönelik olduğu anlaşılmamaktadır. Peygambere hitap edildiğini gösteren bir belirti de yoktur. Bu ayette kimin yaptığına tasrih edilmeksizin sadece bir olayın vukuundan haber verilmektedir. Hatta dikkatlice düşünüldüğünde maksadın Peygamber’den başkası olduğu anlaşılmaktadır. Zira ayette o kimse yüz asmakla vasıflandırılmaktadır.
Resulullahtan Geriye Kalmış Tefsir
Kuranın Tüm Manalarının Bildirilmesi