Barış Etkenleri İle İlgili İki Analiz(5.Bölüm
Bu barış, İmam Hasan'a (a.s) Emevîlerin çirkin çehresini örten maskeyi düşürmek ve Muaviye'nin sahte görüntüsü al-tındaki makyajı eritmek için hazırladığı bir zemindi. O zaman kendisi ve diğer Emevî ileri gelenleri, oldukları gibi cahiliyeye mensup mahiyetleri ile ortaya çıkacaklardı. Böylece kalplerinin bir an bile İslâm ruhu ile titremediği görülecekti; İslâm'ın kendilerine sunduğu bağışların ve merhametlerin Bedir, Uhud ve Ahzab savaşlarından kalan kinlerinden hiçbir şeyi unutturamadığı, o kinlerin intikam hisleri ile dolu olduğu anlaşılacaktı.
Kısacası bu plân, barış içinde ortaya çıkan fırtınalı ve kaçınılmaz bir devrimdi. İmam Hasan'ın (a.s) içinde bulunduğu dönem ve şartlar bu plânı ona dayattı. Çünkü hak ile batıl birbirine karışmış, bu ortamda cirit atan kanlı bir silahlı egemenlik hakka karşı azgınlık yapmaya zemin hazırlamıştı.
İmam Hasan (a.s) bu metodu icat eden ilk kişi olmadığı gibi, bu metodu uygulayan son kişi de değildi. O, bu metodu atalarından almış, sonra da onu kendisinden sonraki aşamalara miras bırakmıştır. Çünkü o da, kendisi dışındaki diğer Ehlibeyt İmamları (üzerlerine selam olsun) gibi, ileri ve geri adımlarında ilâhî risaletin rehberliği ile yol alıyordu. O, bu hareket metodu aracılığıyla imtihana tâbi tutuldu ve bu imtihana sabırla, metanetle teslim oldu ve ondan tertemiz, alnı açık ve büyük bir başarıyla çıktı.
Bu barış, İmam Hasan'a (a.s) Muaviye'nin yolu üzerinde kendinden bir tuzak kurma fırsatı hazırladı. Bu tuzak, hiç farkında olmadığı bir anda ayaklarını kapıp onu tökezletecekti. Yine bu barış ona, Emevî zaferini Emevî barutu ile havaya uçurma imkânını sağladı. Böylece onların zaferini su köpüğüne ve rüzgârlarını toz dalgasına dönüştürdü.
Çok geçmeden İmam Hasan (a.s) tarafından barış şartlarına yerleştirilen ilk bomba, zaferini kutladığı gün Muaviye'nin elinde patladı. Irak ordusu Nuhayle'de Muaviye'nin birliğine katılınca, Muaviye halkın karşısına geçerek şu konuşmayı yaptı:
"Ey Irak halkı! Allah'a yemin ederim ki, ben sizinle namaz, oruç, zekât ve hac için savaşmadım. Sizinle savaşım, sadece başınıza geçmek içindi ve siz hoşlanmasanız da, Allah bana bu iktidarı verdi. İyi bilin ki, Hasan b. Ali'ye verdiğim bütün sözler şimdiden ayaklarımın altındadır; ona bağlı kalmayacağım." [3]
Bundan sonra da Muaviye'nin yönetim tarzı sürekli olarak Kur’an’a ve Sünnet'e aykırı işler yapmak ve dinin haram saydığı şeyleri işlemek şeklinde belirginleşmeye başladı. Salih ve saygın kişileri idam etmek, insanların namuslarına saldırmak, mallarını yağmalamak, özgür kişileri hapse atmak; onun İslâm'a aykırı hareketlerinden bazılarıdır.
[3]- Sulhu'l-İmam Hasan, 285; Nehcu'l-Belâğa, 4/16; Tarih-i Yakubî, 2/192
Barış Etkenleri İle İlgili İki Analiz(3.Bölüm)
Barış Etkenleri İle İlgili İki Analiz(4.Bölüm)