Peygamber ve Ehlibeyt’in Eğitim Siyeri-1
Terbiyet (Eğitim) rebeve kökündendir ve artmak, gelişmek ve büyümek anlamındadır. Ama eğitim ve öğretimde her düşünür kendi açısından buna bakarak özel bir tanım oluşturmuştur.
“Eğitim ve öğretim, bir insanın (eğitimcinin) başka bir insanın veya insanların (eğitim alanların, öğrencilerin) bilgileri, inançları, duyguları, eğilimleri ve davranışları üzerinde etki bırakmak amacıyla ölçülüp tartılmış bir program esasına uygun amellerinin veya bilinçli ve hedefi olan tesirlerinin bütünüdür.”
Bu tanıma göre evvela eğitimci sadece öğretmen veya üniversite hocası değildir. Ölçülüp tartılmış bir programa göre başkasının bilgileri, inançları, duyguları, eğilimleri veya davranışları üzerinde etki bırakmak için kasıtlı olarak bazı amelleri yapan her kişi eğitimcidir.
İkincisi, eğitim alanı okul ve üniversiteyle sınırlı değildir. Bu eylemin gerçekleştiği her alan, eğitimsel alandır.
Diğer taraftan, bir kişinin bazı davranışları göstermesinin tesadüfen diğer bir kişi üzerinde tesir bırakması ve örneğin onun inancını, bakışını veya davranışını değiştirmesi ancak davranışı gösterenin böyle bir kastı olmaması türünden davranışlar, eğitimsel davranışlar değillerdir.
Örfte de bu tür davranışlara eğitimsel unvanı verilmemektedir. Şoförün kendi tedbirsizliği yüzünden kaza yapıp öldüğünü gören bir kişinin, gördükleri sonucunda şoförlüğe bakışı değişir. Ama şoförün davranışının eğitimsel olduğu söylenebilir mi? Onun kastının kazayı izleyen üzerinde etki bırakma ve eğitim olmadığını da biliyoruz. Hayır, eğer bu eğitimsel bir davranış ise tüm edepsizler ve küstahlar ahlâk eğitimcisi olurlar, Şeyh Sâdî’nin söylediği gibi onlardan ahlâk dersi alınabilir:
“Lokman’a dediler ki: Edebi kimden öğrendin? Dedi: Edepsizlerden.”
Eğitimin tanımı belli olduğuna göre Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) eğitimsel siyeri bileşiminin ne anlama geldiğine bakalım.
Eğitimsel Siyerin Tanımı
Geçen konulara bakarak Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) eğitimsel siyerinin, başkalarının eğitimi için gösterdikleri davranışlar olduğunu söyleyebiliriz. Buna göre başkalarının bilgileri, inançları, duyguları, eğilimleri veya davranışları üzerinde etki bırakmak amacıyla gösterdikleri tüm davranışlar, onların eğitimsel siyerini oluşturur.
Örneğin Peygamber (s.a.a), Allah’a karşı karamsar olan ve Allah’ın günahlarını bağışlamayacağını düşünen bir adamı, bu zannının doğru olmadığı hususunda uyardı. İmam Sâdık (a.s) evlatlarına beş yaşında namaz kılmalarını buyuruyordu. İmam Zeynelâbidîn (a.s) çocuklara akşam ve yatsı namazını birlikte kılmalarını emrediyordu. İmam Bâkır (a.s) güneş doğmadan önce evlatlarını topluyordu ve onlara Kur’ân okumalarını veya zikir etmelerini buyuruyordu. Bunlar Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) eğitimsel siyerinden (davranışından) örneklerdir. Tüm bu örneklerde Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt (a.s) muhatapları üzerinde etki bırakma amaçlı özel davranışlar göstermişlerdir.
İlahî Eğitim
İslamda Eğitim ve Öğretimin Önemi