Evlat Eğitiminin Önemi ve Zarureti(3.Bölüm)
Emîru’l-Mu’minîn’in (a.s) mektubunun bu bölümünden elde ettiğimiz çocukluk çağında eğitimin önemine dair beyan ettiğimiz iki delile ek olarak üç başka delilden de bahsedebiliriz:
İlki şudur; insan eğitimi, hatta dinî eğitimin bir bölümü, bu dünyada daha iyi yaşamak içindir. Örneğin insan; yaşamında buna göre amel edebilmesi için kendisiyle, tabiatla, diğer insanlarla ve hatta Allah’la irtibatıyla münasip kişisel ve toplumsal davranışı bilmelidir.
Eğitim ve öğretim için mümkün olan ilk zamanda çocuğun kendi ömrü ve yaşamından olabildiğince fazla ve iyi fayda sağlayabilmesi için eğitimi üzerinde çalışılmalıdır.
Eğer bu eğitim daha sonraki aşamalara bırakılırsa, bazı imkânların ve eğitimi özümseme kabiliyetinin kaybedilmesinin yanı sıra, çocuğun ömrünün bir kısmı da doğru bir fayda sağlayamadan heba olacaktır. Bazı menfaatler kaybedileceği gibi bazı zararlara da uğranılacaktır.
İkincisi, insan çocukluk ve ergenlik döneminde daha çok ve daha derin şekilde başkalarının etkisi altında kalmaktadır. Örnek alma ve taklit ruhu daha kuvvetlidir.
Ama yaş ilerledikçe örnek alma ve taklit ölçüsü azalmaktadır. Bununla birlikte çocukluk döneminde bu özellikten eğitim için rahatlıkla fayda sağlanabilir ve eğitime hız katılabilir.
Üçüncüsü, çocukluk ve ergenlik döneminde evlat, ebeveynin iradesi altındadır ve henüz görüş bağımsızlığı yoktur. Ebeveynler için, onun eğitimi imkânı daha fazladır.
Yetişkin dönemde eğitim kabiliyeti, çocukluk kadar olsa bile (ki böyle değildir) ebeveynlerin iradesi daha az olduğundan eğitim imkânı daha azdır. Eğitimin ebeveynlerle ilgili olan kısmı daha çok çocukluk ve ergenlik dönemine aittir. Bu dönemden sonra evlatlar, genellikle bağımsız bir yaşam oluşturuyorlar, eğitimleri kendilerine bırakılıyor ve ebeveynlerin onlara karşı daha az vazifesi oluyor. İmam Sâdık (a.s) şöyle buyuruyor:
“Evladını altı yıl özgür bırak ve ondan sonra altı yıl ona Kur’ân ve okur-yazarlık öğret ve sonra yedi yıl artık onun eğitimiyle uğraş. Eğer eğitim alırsa ne iyi, aksi durumda onu eğitmeyi bırak.”[8]
Çünkü sen vazifeni yaptın, bundan sonrası artık kendi uhdesindedir.
Bununla beraber anlatılan rivayetlere ve noktalara teveccühle, çocukluk döneminde (20 yaşlarına kadar) evlat eğitimi yüce bir öneme sahiptir ve ebeveynlerin evlatlarıyla ilgili bu mühim vazifeyi düzgün bir şekilde yerine getirmeleri gerekir.
[8] Tabersî; Mekârimu’l-Ahlâk, s. 233.
Evlat Eğitiminin Önemi ve Zarureti(1.Bölüm)
Evlat Eğitiminin Önemi ve Zarureti(2.Bölüm)