Evlat Eğitiminin Önemi ve Zarureti(2.Bölüm)
Bununla birlikte rivayetlerde çocukluk, ergenlik ve ilk gençlik çağlarında evlat eğitimi üzerinde oldukça durulmuştur. Neden bu çağda eğitim bu kadar önemlidir? Bazı rivayetlerde bunun öneminin bazı sebepleri açıklanmış veya buna değinilmiştir. Hz. Ali (a.s) oğlu İmam Hasan’a (a.s) mektubunda sebebi şöyle anlatıyor:
“Çocuğun kalbi ekilmemiş tarlaya benzer, hangi tohum ekilirse büyür. Bu yüzden senin eğitimine çocukluğunda, kalbin katılaşmadan ve aklın başka şeylere yönelmeden başladım. Tâ ki sen, tecrübe ehlinin kendilerinde denediği şeylerden nasiplenesin ve tekrar denemeye ihtiyaç duymayasın.”[7]
Çocukluk çağında eğitimin öneminin ilk ve en önemli delili, “Rahman’ın arşı” olması gereken çocuk kalbinin bu çağda boş olması ve henüz günahların siyahlığı ve pisliğine bulaşmamış olmasıdır.
Bu yıllarda çocuğun kalbi, henüz tohum ekilmemiş tarla gibidir ve ne ekilirse mahsul verecektir. Böylece, her türlü ahlâkî ve toplumsal sıfat çocukta geliştirilebilir. Boş olan bir kalbe hem sadakat, ihlas ve emanet ekilebilir hem yalan, riya ve ihanet; hem iman ve tevhit hem küfür ve şirk; hem onu Rahman’ın arşı hem şeytanın ini yapmak mümkündür.
İkinci delil şudur; çocukluk çağında, çocuğun zihni henüz faydasız öğretilerle, aile, evlat ve mal toplama gibi geçim ve dünyalık meselelerle meşgul olmamıştır. Çocuk, tüm bu düşüncelerden uzak olduğundan rahatlıkla gerekli öğretileri ve eğitimi kabul eder. Bu yüzden İmam (a.s), evladına şöyle buyuruyor:
“Ben senin eğitimine bu çağda başladım ki; sen, tekrar aynı tecrübeleri yaşamak zorunda kalmayasın ve tecrübelerin tekrarının zahmetine ve sıkıntısına tahammül etmen gerekmesin”.
Şu noktanın hatırlatılması zaruridir: İmam’ın çocuk kalbini boş tarlaya benzetirken kasdı mutlak boşluk değildir. Çünkü veraseti ve geçmiş etkenleri, İslâm’ı göz ardı etmemektedir. Bunlar çocuğun eğitiminde etkili olabilir veya daha iyi bir eğitim ortamı sağlayabilir. Kastedilen büyüyebilme ve büyüme kabiliyetidir. Nitekim her boş tarla, tarım için uygun değildir ve uygun olanlar da bir dereceye kadar hazırlığa ve kabiliyete sahiptirler. Örneğin; bazı tohumlar tuzlu topraklarda yetişmez veya gerektiği gibi gelişmezler.
Ama diğer bazı tohumlar tuzlu topraklarda daha iyi yetişirler ve daha iyi gelişirler. Çocuklar da farklı kabiliyetlere ve ortamlara sahiptirler. Aynı zamanda çevresel öğretilerin tesirinden ve eğitiminden uzak oldukları için, onlara daha iyi ve daha kolay eğitim-öğretim uygulanabilir.
Bununla beraber İmam’ın görüşü, John Locke’un “boş levha (tabula rasa)”, “yazılmamış levha” teorisinden farklıdır. Zira Locke, bu teoriyi sunarken eğitimde verasetin veya geçmişin etkenlerinin tesirlerini inkâr etmek veya en azından çok önemsiz göstermek istemiştir.
Ehlader Kültür Araştırma
[7] Nehcü’l-Belağa, 31. Mektup.
Evlat Eğitiminin Önemi ve Zarureti(1.Bölüm)
Çocuk ve dini görevler(1.Bölüm)