Evlat Eğitiminin Önemi ve Zarureti(1.Bölüm)
İnsan eğitiminin önemi ve zarureti hiç kimseye kapalı değildir. İnsan eğitiminin önemini ve zaruretini inkâr edecek hiçbir ekol, mezhep veya grup yoktur. İhtilafların hepsi eğitimin hedefleri ve yöntemleri konusundadır. Zira insanın özelliklerinden birisi eğitim alabilmesidir. Kitapların nazil olması, resullerin görevlendirilmesi insanın eğitimi ve hidayeti içindir. Tüm ekoller, mezhepler ve devletler, çeşitli sebeplerle çocukluk çağında eğitime özel bir önem vermişlerdir. İslâm da çocukluk çağında eğitimin üzerinde fazlasıyla durmuş, bunu ebeveynlerin vazifelerinden ve evlatların haklarından biri saymıştır.
Mâsûmlar (a.s) birçok rivayette, bu çağdaki eğitimin önemi ve zarureti üzerinde durmuşlardır. Bu rivayetlerden bazıları şöyledir:
Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Bir babanın evladını eğitmesi, her gün bir buçuk kilo yiyecek sadaka vermesinden daha iyidir.”[1]
Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Hiçbir baba evladına iyi eğitimden daha iyi bir hediye vermemiştir.”[2]
Aynı şekilde İmam Sâdık (a.s) evladın, babası üzerinde üç hakkı olduğunu buyurmaktadır ve bunlardan birisi eğitiminde ciddiyettir:
“Evladın babası üzerinde üç hakkı vardır; onun için uygun bir anne seçmek, ona iyi bir isim koymak ve eğitiminde ciddiyet göstermek.”[3]
Üç hak da evlat eğitiminde müessirdir, ama üçüncüsü tamamen eğitimseldir. Yine İmam şöyle buyuruyor: “Evladını oyun oynaması için yedi yıl serbest bırak, (ikinci) yedi yıl onu eğit ve (üçüncü) yedi yıl kendi arkadaşın ve danışmanın yap. Eğer hidayet olursa ne iyi, yoksa artık onda bir hayır yoktur.”[4]
Elbette İmam (a.s), hidayet olmadıysa 21 yaşından sonra onda hayır olmadığını buyururken bunun kesin olduğunu kastetmemektedir. Bu belki baskın bir bağ olabilir. Zira bir çocuğun 21 yıl eğitimi için uğraşıldığı hâlde eğitim ve hidayet kabul etmezse, artık onun hakkında pek ümitli olunamaz. Belki de kastedilen; artık, bu yaştan sonra babanın onun eğitimiyle ilgili bir vazifesi olmadığı ve eğitimin kendi uhdesine geçtiğidir. Peygamber’den (s.a.a) ve Hz. Ali’den (a.s) bu konuyu onaylayan iki diğer rivayet nakledilmiştir. Ebeveynlere ve evlatlarının eğitiminden mesul kimselere, bu yaştan sonra artık, onu özgür bırakmaları ve eğitiminden ellerini çekmeleri emredilmektedir[5]veya şöyle buyuruyor:
“Ebeveynler bundan sonrasında mâzurdurlar, çünkü kendi vazifelerine amel etmişlerdir.” [6]
Ehlader Kültür Araştırma
[1] Hurru’l-Âmilî; Vesâilu’ş-Şia, C. 15, s. 195, 8. hadis.
[2] Tabersî, Mirza Hüseyin Nurî; Mustedreku’l-Vesâil ve Mustenbitu’l-Mesâil, C. 15, s. 165, 17872. hadis.
[3] Meclisî, Muhammed Bâkır; Bihâru’l-Envâr, C. 78, s. 236.
[4] Hurru’l-Âmilî; Vesâilu’ş-Şia, C. 15, s. 194, Hadis 4.
[5] a.g.e., s. 195, Hadis 6.
[6] a.g.e., Hadis 7.
Çocuk Eğitimi Sadece Annelerin Görevi Değil
Çocuk Eğitiminde Öfke-1