İmamı Tanımanın Ehemmiyeti(5.Bölüm)
- Gözünüz ne işe yarıyor?
-Onunla renkleri ve şahısları görüyorum
-Burnunuz var mı?
-Evet.
-Burnunuz ne işe yarıyor?
-Onunla kokuları algılıyorum.
-Ağzınız var mı?
-Evet.
-Ağzınız ne işe yarıyor?
- Onunla yemekleri tadıyorum
-Kulağınız var mı?
- Evet.
-Kulağınız ne işe yarıyor?
- Onunla sesleri duyuyorum.
-Beyniniz var mı?
-Evet.
-O ne işe yarıyor?
-Duyu organları yoluyla algıladığım şeyleri birbirinden ayırıyorum.
-Duyu organlarınızın varlığı sizi beyne gereksinim duymaktan müstağni kılmıyor mu?
-Hayır.
-Nasıl beyne ve idrak gücüne gereksinim duyuyorsunuz, oysa bütün organlarınızın sapasağlam ve kusursuzdurlar?
-Evladım bu organlar gördükleri, kokladıkları, tattıkları ya da duydukları bir şeyin gerçek olup olmadığında şüphe ettiklerinde beyin ve idrak gücüne baş vururlar beyin doğruyu teşhis eder ve doğru olana güvenerek şüpheli olanı iptal eder.
Huşam: “Demek ki Allah, duyuların yanılgılarını gidermek için kalp ile beyin yaratmıştır, değil mi?
-Evet.
-İnsan için beyin gereklidir; aksı taktirde insanın organları yanılgıya düşer değil mi?
-Evet.
-Ey Eba Mervan! Yüce Allah insanların duyu organlarını başı boş bırakmamış; doğru şekilde algılanan şeyleri tasdik etmesi, hatalı olan şeyleri doğrulardan ayırması, doğrulara güvenip ve doğru olmayan şeyleri geçersiz kılması için onlara bir önder tayin etmiştir; nasıl olur da bu insanları hayret ve sapıklıkta bırakır ve insanların şüphe ve ihtilafta kalmasına izin verir; onların şüphe ve şeklerini kaldıracak şaşkınlıklarını giderecek bir imam tayin etmez. Oysa Allah senin vücudunda bile, his ve azalarını, şaşkınlıktan kurtarmak için bir önder belirlemiştir.”
Huşam sözlerine şöyle devam etti: “Amr b. Ubeyd bir şey söylemedi ve susup kaldı; sonra: “Sen Huşam b. Hakem misin?” diye sordu.
Ben: “Hayır” dedim.
Onun arkadaşlarından mısın? dedi.
Ben: tekrar “hayır” dedim.
Nereden geldin ve nerelisin? diye sordu.
Ben, “Kufe'liyim” dedim.
- O zaman şüphesiz sen Huşam'ın kendisisin dedi.
Bunun üzerine kalktı ve beni kendi yerinde oturttu; artık ben oradan ayrılıncaya kadar da bir şey konuşmadı.
Huşam diyor ki, İmam Cafer Sadık benim Amr b. Ubeyd'le bu şekilde münazara yaptığımı açıkladığımda çok sevindi ve güldü, Ey Huşam, dedi: “Bu münazara yöntemini kimden öğrendin?”
Ben: “Bu şekil münazarayı sizden öğrendim ama yerine göre onu gerektiği şekilde tatbik ediyorum,” dedim.
İmam: “Allah'a ant olsun ki,” dedi, Bu şekil münazara Hz. İbrahim (a.s) ve Musa (a.s)'ın kitaplarında yazılıdır.
İmamı Tanımanın Ehemmiyeti(3.Bölüm)
İmamı Tanımanın Ehemmiyeti(4.Bölüm)