Yol Ayrımındaki İmam Seccad(5.Bölüm)
İmam cevabında, İslâm'ın konuyla ilgili görüşünü, bütün ayrıcalıkların İslâm ve iman ile yok edildiğini hatırlatarak üstü kapalı bir şekilde, mevcut cahili durumuyla Abdülmelik'i ve cahili geçmişiyle de babalarını şöyle kınamıştır:
"Müslüman olmak horlanma vesilesi olamaz; ancak cahiliyetle horlanır, kınanır insan."
İmamın cevabı halifeye iletildiğinde, oğlu Süleyman da babası gibi İmamın sözlerindeki istihza ve tenkidi fark edince "Sana karşı nasıl da kendisini övmüştür, ey müminlerin emiri!" dedi.
Halife, aptal oğlundan çok daha akıllı ve Şia'nın imamıyla uğraşmanın ne gibi sonuçlar doğuracağını peşinen kestirebilir olduğundan söze şöyle başladı: "Böyle konuşma oğlum! Bu, çığır açar Beni Haşim dilidir." (5)
Bir başka örnek de, Abdülmelik b. Mervan'ın isteğine İmamın şu cevabıdır.
Resulullah'ın (s.a.a) kılıcının İmamın yanında olduğu duyumunu alan Abdülmelik, bir elçi göndererek kılıcı kendisine hibe etmesini istedi ve buna karşılık her dileğini yerine getireceğini taahhüt etti.
İmam, böyle bir şeyi yapamayacağını bildirdi. Bunun üzerine halife, tehdit içerikli bir mektup yazıp beytül maldan hissesini keseceğini de belirtti. İmamın bu mektuba cevabı şöyle oldu:
"Allah muttaki kullarını her türlü zorluklardan kurtarmayı, ummadıkları yerlerden rızıklandırmayı vaat etmiştir. Allah Kuran'da şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki Allah hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder." (6) Bu ayetin muhatabı sen misin yoksa ben miyim?" (7)
Ehlibeyt Hükümeti İçin İlk Adım Atan İmam Seccad'ın (a.s) hayatı, gizli faaliyet, salih insanlar yetiştirme, Şiî düşünce tarzını yayma ve beyinlere hâkim kılma ve tahriflerle mücadele ile geçmiştir. Şiiliğin kutsal hedefinden ibaret olan İslâm düzeninin hayata geçirilmesi ve Ehlibeyt hükümetinin tesisi için ilk adımı İmam Seccad (a.s) atmıştır.
Bu tutum her ne kadar uzlaşmacı bir görüntü verse de gerçekte durum çok farklıydı. İşte bunun için de gerek İmam, gerekse yaranı, Ümeyyeoğullarının kin ve düşmanlığından doğan her türlü zarar ve ziyanın hedefi olmuştu. Dost ve ashabının bir kısmı şehit edildi; bir kısmı şehrinden, diyarından uzak sürgün hayatı yaşadı ve bir kısmı da zindanlarda esir tutuldu.
Kendisi de en az bir defa, zincire vurularak korumalar gözetiminde perişan bir vaziyette Medine'den Şam'a götürüldü, bir kaç kez muhaliflerin eziyet ve işkencesine maruz kaldı ve hicri 95 yılında Emevî halifesi Velid b. Abdülmelik tarafından zehir verilerek şehit edildi. Allah'ın sonsuz rahmeti ve insanların övgüsü ona olsun.
Seyit Ali Hüseyni
4- Ecvibet-u Mesail-i Musa Carullah, Allame Şerefuddin Amilî, s.59. Dirasat'un fi'l-Kafi ve's-Sahih, s.261.
5- Bihar'ul-Envar, c.46, s.146. Usûl-i Kâfi, c.5, s.95.
6- Hac, 38
7- Bihar'ul-Envar, c.46, s.95
Yol Ayrımındaki İmam Seccad(3.Bölüm)
Yol Ayrımındaki İmam Seccad(4.Bölüm)