O, sizi çamurdan yarattı
Ecel [1]
O, sizi çamurdan yarattı, sonra da hayatınıza bir süre koydu.
Bu ayette, insanı yaratanın ve yönetenin yüce Allah olduğu belirtiliyor, yüce Allah'ın insanın dünyadaki zahirî varlığı için belli bir süre öngördüğü bildiriliyor. Şu hâlde insan, sınırlı bir varlıktır. Buna göre insan, "İnsanı yaratmaya çamurdan başladı. Sonra onun neslini bir özden, bir hakir suyun özünden yaptı." (Secde, 7-8) ayetinde işaret edildiği gibi, neslinin varlığını üreme yasasına göre devam ettirse de, ilk varlığı itibariyle türünün başlangıcını oluşturan balçık ile ölümle birlikte baş gösteren ecel arasında sınırlandırılmış varlıktır. Yüce Allah, ecelin, insanın dünyevî varlığının sonu olduğuna şu ayette işaret ediyor: "Her can, ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz." (Ankebût, 57)
Ecel kavramıyla, insanların, ölümden sonra diriltilerek yüce Allah'ın huzuruna döndürüldükleri an da kastedilmiş olabilir. Çünkü, Kur'ân'da yer alan bazı ifadelerden, ölümle haşir arasındaki ara dönemin (berzah) dünya hayatının bir devamı gibi görüldüğü sezinlenmektedir. Şu ayetlerden böyle bir çıkarsamada bulunmak mümkündür: "Buyurdu ki: 'Yeryüzünde yıllar sayısınca ne kadar kaldınız?' 'Herhâlde bir gün, yahut günün bir kısmı kadar kaldık; sayanlara sor.' dediler.
Buyurdu ki: Sadece az bir zaman kaldınız; keşke bilseydiniz." (Mü'minûn, 112-114) "Kıyamet koptuğu gün, suçlular, dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, böyle çevriliyorlardı. Kendilerine bilgi ve iman verilenler dediler ki: Andolsun siz, Allah'ın kitabında belirtildiği gibi yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu da dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz." (Rûm, 55-56)
"Sonra da hayatınıza bir süre (ecel) koydu." ifadesinde "ecel" sözcüğü belirsiz kullanılmıştır. Bununla ecelin, insan açısından bir meçhul olduğuna, insanın normal bilgiler aracılığıyla onu bilmesinin mümkün olmadığına işaret ediliyor.
Belirlenmiş süre de O'nun katındadır.
Bu ifadede geçen orijinal anlatım, "adı konulmuş ecel" şeklinde anlamlandırılabilir. Bununla sürenin belirlendiği anlatılıyor. İnsanlar arası ilişkilerin dayandığı geleneğe göre, sözleşme ve borç mukavelelerinde süre belirlenir ve bu sürenin tamamı veya sonu, adıyla zikredilir.
İşte adı konulmuş süre derken, bu kastediliyor. Nitekim yüce Allah bir ayette şöyle buyuruyor: "Belirli bir süreye kadar birbirinize borç verdiğiniz zaman onu yazın." (Bakara, 282) Burada, "ecel" sözcüğü, belirlenen sürenin sonu anlamında kullanılmıştır. Bir diğer ayette de şöyle buyuruluyor: "Kim Allah ile buluşmayı umarsa, Allah'ın belirlediği sürenin sonu gelmektedir." (Ankebût, 5)