ARAF SURESİ TANIYALIM
ARAF SURESİ [1]
Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla
1- Elif, Lâm, Mîm, Sâd.
2- (Bu Kur'ân,) kendisi ile (insanları) uyarasın ve müminlere bir hatırlatma olsun diye sana indirilen bir kitaptır. O hâlde bundan dolayı sakın göğsün daralmasın.
3- Rabbiniz tarafından size indirilen mesaja uyun; O'nun dışında başka veliler edinip peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
4- Biz nice kentleri yok ettik; azabımız onları geceleyin veya öğle uykuları sırasında yakalayıverdi.
5- Azabımız onları yakaladığı andaki tek feryatları, "Biz gerçekten zalimdik." demekten ibaret oldu.
Bu sure, "Elif, Lâm, Mîm" harfleriyle başlayan surelerin amacının yanında, "Sâd" harfiyle başlayan surenin amacını da taşıyor. İnşaallah "Hâ, Mîm, Ayn, Sîn, Kaf" (Şûrâ) Suresi'nin başında yapacağımız geniş açıklamaya kadar okuyucu bu konuyu hatırında tutsun.
Bu sure, Allah'a kulluk edeceğine, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayacağına dair Allah'ın insanlardan almış olduğu sözü temel almış gibidir. Milletler ve nesiller boyunca insanlığın gelişme süreci içinde bu taahhüt macerası inceleniyor. İnsanların çoğu, bu taahhüdü ya bozdu ya unuttu. Kendilerine bu sözlerini hatırlatan ayetler veya bu taahhüde çağıran peygamberler geldiğinde, ayetleri inkâr edip peygamberlere zulmettiler. Bu taahhüdü insanların çok azı hatırladı.
Şöyle ki, insanların Allah'a verdikleri bu söz, dinî çağrıların içeriklerinin özetidir. Bu çağrı insanlara indiğinde -insanların kabul ve reddetme yetenekleri farklıdır- indiği yerlere ve insanların içinde bulundukları durumlara ve şartlara bağlı olarak kaçınılmaz olarak değişik sonuçlara yol açtı. Fıtratın özüne bağlı kalan temiz vicdanlarda Allah'a ve onun ayetlerine iman etme sonucunu doğururken çoğunluğu oluşturan, toprağa yapışık ve dünyevî arzulara batmış nefislerde bunun tersine küfre ve isyana yönelmeyi doğurdu.
Bunun sonucu, müminler için özel ilâhî lütuflardır. Dünyada başarı, destek ve fetih; ahirette ise cehennemden kurtuluş, cennete ve oranın çeşitli nimetlerine kavuşma gibi. Bu sürecin kâfirlere yönelik sonucu ise, ilâhî gazap ve toplu helâke yol açan azaptır. Bu azapla soyları kurur, ocakları söner, tarihî bir hatıra olurlar ve parçalanarak dağılırlar. Ahiretteki azapları ise, daha perişan edici olur, hiçbir yardım edici bulamazlar.
Bu, Allah'ın kulları arasında geçmişte işleyen ve gelecekte de yürürlükte kalacak olan değişmez kanunudur. Hüküm veren Allah'tır, O'nun hükmünü gözden geçirecek kimse yoktur ve O, doğru yol üzeredir.
Bu kanunun ayrıntıları, Allah'a ve O'nun ayetlerine inanmaya çağırmak maksadı ile bir kavme anlatıldığı zaman, bu iş, onlara yönelik bir uyarma olur.
Kurân Üzerine
Kur’an-ı Kerim ve Tabiat-1