Haricilerin Belirgin Özellikleri(1.Bölüm)
Haricilerin kendilerine has, tuhaf bir psikoloji ve yapıları vardı. İyilikle kötülüğün ve güzellikle çirkinliğin bir karışımı olan bu güruh, giderek Ali'nin (a.s) düşmanlarının safında yer alıp ona karşı savaş açacak noktaya geldiler ve onun çekiciliğinin değil, iticiliğinin muhatabı oldular.
Burada, onları çok tehlikeli ve dehşetengiz bir güruh haline getiren bu "karma" yapılarını inceleyecek ve iyi özelliklerine ilaveten kötü ve çirkin özelliklerine de değineceğiz:
1- Hariciler kavgacı ve fedakar bir yapıya sahipti, inançları uğruna kolayca ölüme koşabilen insanlardı. Haricilerin geçmişine bakıldığında, başka güruhlarda örneğine pek nadir rastlanan bir fedakarlık ve serdengeçtiliğe sahip bulundukları görülür; bu da onlara cesur ve savaşçı bir yapı kazandırmıştı.
İbn-i Abd'i Rabbih, Fecr-ul İslam kitabında Haricileri tavsif ederken şöyle der:
"Haricilerden daha inançlı ve çalışkan bir fırka yoktu, her an ölüme hazırdılar. Savaş sırasında bir Hariciye bir mızrak saplanmıştı, yarası çok ağırdı, ama o kendisini vuran adama doğru yürüyerek "Allah'ım," diyordu, "Senin rızanı kazanmak için sana gelmedeyim."
Muaviye, oğlu Haricilere katılmış bir babayı, oğlunu geri getirmesi için görevlendirdi. Babası her ne kadar ısrar ettiyse de oğlunu kararından vazgeçiremeyip "Oğul, şimdi gidip senin küçük çocuğunu getireceğim, onu görünce babalık duygun kabarır da, gitmekten vazgeçersin belki!" dedi. Harici "Vallahi," dedi, "Ben ağır bir darbe yemeyi, evladımdan daha fazla istemekteyim şimdi!"[3]
2 -Hariciler ziyadesiyle ibadet eder, sünnetlerle nafileleri kaçırmamaya çalışırlardı. Geceleri bile ibadetle geçerdi. Dünya ve maddiyata düşkün değillerdi. Hz. Ali (a.s), Haricilere öğütte bulunması için İbn-i Abbas'ı göndermişti. İbn-i Abbas döndüğünde "Fazlaca ibadet ettiklerinden alınları nasırlaşmış on iki bin kişi." dedi, "Kızgın kumlarda secde edip Allah'a yakardıkları için ellerinin ayası devenin dizi gibi katmanlaşıp sertleşmiş... Eskimiş elbiseler giyiyorlar, kararlı ve azimli görünüyorlar."[4]
Hariciler İslam'ın dış görünüşüne çok önem verir, şeriat kurallarının zahirine uymaya pek özen gösterirlerdi. Günah olduğuna inandıkları şeylerden ciddiyetle sakınmaya çalışır, günah işleyenlerden uzak durmaya özen gösterirlerdi. Ziyad b. Ebih, bir Hariciyi öldürmüştü; kölesine onun nasıl bir adam olduğunu sordu, kölesi "Ne gece yemek yerdi, ne de gündüz. Gündüzü oruç tutmakla, geceyi ise ibadetle geçirirdi." dedi.[5]
Hariciler her şeylerini inançlarına göre ayarlamaya özen gösterir, inançları doğrultusunda yaşarlardı. Hz. Ali (a.s) onlar hakkında bir konuşmasında şöyle buyurur: "Benden sonra Haricileri öldürmeyin. Zira hakkı arayıp da batıla düşenle, batılı murad edip batılı bulan kimse elbette ki aynı değildir."[6]
[1] - El- İmame Ve's Siyase s:141-143 ve Kamil-i Müberred c:2.
[2] - Ae.
[3] - Fecr'ul İslam s:243.
[4] - İgd'ul Ferid c:2 s:389.
[5] - Kamil-i Müberred c:2 s:116.
[6] - Nehc'ul Belağa 60. hutbe.
Haricilerin Ortaya Çıkışı(Birinci Bölüm)
Haricilerin Ortaya Çıkışı(2.Bölüm)