Ehl-i Sünnette Teberrük etme
Tarih boyu Vahhabilik [7]
1- Remli-yi Şafii şöyle der: Resulüllah yada alim ve velîlerin mezarına teberrük etmek caizdir ve onu öpmek yada el sürmenin bir sakıncası yoktur. (1)
2- Muibbuddin Taberi-yi Şafii şöyle demiştir: mezarı öpmek ve onun üzerine el koymak caizdir ve alimler ile sâlihlerin sîre ve ameli öyledir. (2)
3- Tarihi bakımından halkın her zaman Resulüllah'ın (s.a.a.) mezarının mübarek toprağından ve aynen Hz. Hamza'nın mezar toprağından ve genelde bütün Medine toprağından teberrük olarak aldıkları ispat olunmuştur ve Medine toprağının her derdin şifası olduğu ve cüzamı önlediği hakkında ise bir sıra rivayetler mevcuttur.
Müslümanların Resulüllah (s.a.a.) ve sahabelerinin mezarına teberrük etmelerinden ilave teberrük etme konusu müslümanlar tarafından alimlerin mezarları hakkında da yapılmıştır. Örneğin:
1- Sebuki şöyle der: Semerkant halkı Buhari’nin mezarından bir o kadar toprak aldılar ki mezar açığa çıktı ancak halkın önünü alamıyorlardı. Sonunda mezarın üzerine parmaklık koydular. (3)
2- İbni Huzeymenin öğrencisi ve Şeyh ul-İslam olan Muhammed ibni Muemmel şöyle nakletmiştir: hocam İbni Huzeyme ve bir sıra hocalarla Tus şehrinde Ali ibni Musa Er-Rıza (a.s.)'nın mezarını ziyaret etmeye gittik. Hocam İbni Huzeyme o kutlu mezarın önünde öyle bir tazim ve tevazu etti ki, hepimiz şaşırdık. (4)
3- Hanbelilerin şeyhi Ebu Ali Hilal şöyle demiştir: benim karşıma ne zaman bir problem çıkarsa, Musa ibni Ceferin (a.s.) mezarını ziyaret ederim, ondan yardım isterim ve Allah zorlukları benim için rahatlığa çevirer. (5)
4- Muhammed ibni İdris-i Şafii Ebu Hanife’nin mezarı ve Ahmed ibni Hanbel ise Şafii’nin mezarına tevessül edip yardım isterlermiş. (6)
5- Müslümanlar Ebu Eyyub-i Ensari’nin mezarına tevessül edip yardım isterlermiş ve yağmur istedikleri zaman onun mezarını ziyaret ederlermiş. (7)
Sonuç:
İslami Ümmetin Resulüllah (s.a.a.) ve Velîlerin mezarına teberrük etmeleri konusunda ve onların bu konuda tutumları hakkında söylediğimiz konulara göre, şu gerçek açıkça ortaya çıkmaktadır ki, Vahhabi akımı müslümanların eski sünnetlerini içi boş bahanelerle kötülemekle İslami toplumda kendi hayırsız hedeflerini sürdürmekte ve müslümanların şimdiye kadar yaptıkları sünnetleri gözardı etmekle ve öbür taraftan tarihi saptırmakla kendi maksatlarına ulaşmak ve kendi düşüncelerini yaymak istiyorlar. Diğer taraftan ise, yukarıda teberrük etme konusunda söylediklerimize göre peygamberler, velîler, alimler ve sâlihler gibi Allah'ın büyük insan yaptığı kişilere teberrük etmek ibadet değildir. Yalnız Allah'ın onları büyük insanlar yaptığı için müslümanlar da onları büyük sayıyor ve bu iş bir türlü Allah'ın büyük sayılması demektir. Onlara teberrük etme meselesi dîni şeaire saygı duymak ve Allah'a yakınlık için bir yöntem ve araç olarak kullanılmaktadır.
Notlar:
1- Kenz ül-Metâlib, s. 219/ Menakıb-i Harezmi, s. 252
2- Vefa ul-Vefa, cilt 1, s. 69
3- Seyr-i A’lâm un-Nubela, cilt 12, s. 467
4- Tehzib ut-Tehzib, cilt 7, s. 339
5- Bağdad Tarihi, cilt 1, s. 120
6- Menakıb-i Ebi Hanife, cilt 2, s. 199
7- Müstedrek-i Hâkim, cilt 3, s. 518
Çeviri:Ürün Özedönüş
Vahhabilik
Dünya çapında Vahabilik