Bebeklerde Bağlılık Hissi -1
Yeni doğan bebek, oldukça güçsüz bir varlık olup başkalarının yardımı olmaksızın hayatını sürdüremez ve gelişemez.
Başkaları tarafından ihtiyacı giderilmesi gereken muhtaç bir varlıktır. Anne rahminde sıcak ve rahat bir ortamda yaşıyordu. Yiyeceği ve sıcaklığı annesi vasıtası ile sağlanıyordu. O bir köşede uyuyordu ve asla ihtiyaçlarının farkında değildi. Ama dünyaya geldiğinde muhtaç olduğunu hisseder. Belki de onun ilk hissettiği şey soğukluk ve ondan sonra da açlıktır. Isınmak ve yiyecek temin edebilmek için başka birine muhtaç olduğunu ilk defa idrak eder.
Varlığının bu safhasında hiç kimseyi tanımaz. Kendi ihtiyacını fıtri olarak idrak eder ve ihtiyaçlarını giderecek sonsuz ve tanınmayan bir güce teveccüh eder. Kendisini o sonsuz kudrete bağlı bilir ve ondan, ihtiyaçlarını gidermesini bekler.
Çocuk; hayatının başlangıcından itibaren bağlı olduğunu hisseder. Bu his onun yaşantısının bütün safhalarında baki kalacaktır. Acıktığında veya susadığında diğerlerinin dikka tini çekmek için ağlar, annesinin göğsüne sokulur ve onun ninnilerinden ve okşamalarından huzur ve rahatlık duyar.
Eğer bir yeri ağrır veya bir rahatsızlığı olursa yahut korkar ve tehlike hissederse annesine sığınır. İşte bu bağlılık ve ihtiyaç hissi daha sonraları psikolojik bir bağlılık olan taklit şeklinde ortaya çıkar. Çocuk, etrafındakilerin ahlak ve davranışını örnek alarak kendi ahlak ve davranışını belirli bir kalıba sokar. İşte bu bağlılık hissi daha sonraları toplu oyunlar, grupsal çalışma ve arkadaş edinme şeklinde kendisini gösterir.
Eşini ve evladını sevme, onlara karşı fedakarlıkta bulunma ve sadık olma da bu histen kaynaklanmaktadır. Topluma, birlikte çalışmaya ve yardımlaşmaya eğilimi de bu histen meydana gelir. Öyleyse, bağlılık hissini küçümsemek doğru değildir. Belki çocuğun ahlaki ve içtimai terbiyesi ve şahsiyetinin oluşumunda çok değerli bir vesiledir.
Eğer bağlılık hissi sahih bir şekilde yönlendirilir ve tatmin edilirse çocuk, rahatlık ve huzur duyar. Güvençli ve iyimser olur. Ümit ve tevekkül hissi kalbinde canlanır. Diğerlerine karşı iyimser olur, toplumsal hayata ve yardımlaşmaya yönelir. İnsanları sever ve onların yardımlarını bekler. Topluma karşı iyimser olunca, onlarla yardımlaşır ve onlar için fedakarlıkta bulunur. Toplumun bireyleri de onun hayırsever biri olduğunu anladıkları zaman ona karşı sevgi beslerler. Tam aksine; eğer bu his kınanır ve doğru bir şekilde yönlendirilmezse çocuğun toplumsal yaşantısı, Allah'ın, onun için mukadder kıldığı doğru akışından sapacaktır.
Psikologlar, korku, ıstırap, güvensizlik, kötümserlik, utangaçlık, inziva, durgunluk, heyecan ve hatta intihar ve cinayetlerin çoğunun çocukluk dönemindeki olaylardan kaynaklandığı kanısındadırlar. Eğer çocuktaki bağlılık hissini iyi bir şekilde doyurmak istiyorsanız devamlı onun için en iyi dayanak olun. Acıktığında yemek verin. Onun rahatı ve huzuru için gereken ortamı hazırlayın. Eğer bir yeri acır veya bir rahatsızlığı olursa hemen yardımına koşun. Uyku ve yemek programını düzenli bir şekilde ayarlayın. Hiç bir endişesi olmayacağı ve huzur hissedeceği bir ortam hazırlayın.
ehlibeytalimleri.com
Çocuk Eğitimi Sadece Annelerin Görevi Değil
Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Önemi -1