Allame Tabatabai'nin Tevhid Delili-2
Başka bir şeyin ona sebep olmasına gelince, bu vacib-ül vücudun o şeyin müsebbebi (sonucu) olmasını ve dolayısıyla mümkün olmasını gerektirir. Oysa vacib-ül vücut farz edilmiş idi ve vacib-ül vücut başkasının sonucu olamaz. O halde vacib-ül vücudun varlığının dışında bir mahiyetinin olması imkansızdır." (3) Yani, Hak Teala varlığın özüdür.
Merhum Tabatabai daha sonra Allah Teala'nın her yönden soyut olduğunu, zihinsel veya objektif varlık olarak hiçbir parça ve bölünmeye sahip olmadığını ele alıyor ve bu konuda şunları yazıyor:
"Allah Teala'nın bir mahiyeti olmadığına göre onun bir tanımı (haddi) da olamaz. Onun tanımı olmadığına göre tanımı oluşturan cins ve faslı da yoktur. Yani Hak Teala sübjektif olarak bölünmemektedir. Onun cins ve faslı olmadığına göre onun madde ve suretten oluşan objektif parçaları da yoktur. Çünkü madde cinsin hamledilmez halidir ve suret ise faslın hamledilmez halidir. Yine Allah Teala'nın objektif soyutlar olan ilineklerde olduğu gibi, sübjektif madde ve sureti de yoktur. Çünkü onlar da cins ve faslın hamledilmez halleridirler. Kısacası Allah Teala'nın objektif madde ve sureti ve sübjektif mahiyeti olmadığı için, ne tanımı oluşturan cins ve faslı vardır ne de objektif veya sübjektif madde ve sureti" (4) dolayısıyla Allah Teala tamamıyla soyut bir varlıktır.
"Eğer Allah Teala'nın bir cüz'ü (parçası) olursa elbette ki, o cüz'ün varlık bakımından Allah Teala'nın kendisinden önce olması ve Hak Teala'nın varlığının da ona dayalı ve muhtaç olması gerekir. Çünkü cüz varlık bakımında külden (bütünden) önce olup kül (bütün) varlığında ona muhtaçtır. Oysa bir şeyin, vacib-ül vücut olan hak Teala'dan önce olması ve Hak Teala'nın ona muhtaç olması, onun vacipliğiyle çelişmektedir ve bu imkansızdır."(5)
Merhum Tabatabai konunun ispatı için ayrı deliller de zikretmektedir. Fakat biz o merhumun Allah Teala'nın Tevhid-i Vahid olduğunu yani, benzeri ve ortağı olmadığını ispatlamak için zikrettiği delilerden sadece birisini naklederek konu üzerindeki bahsimizi birkaç hadisle sona erdireceğiz.
"Geçen fasıllarda, Vacip Teala'nın zatının, mahiyeti ve cüz'ü olmayan varlığın özü olduğu açıklığa kavuştu. O halde Hak Teala soyut varlığın özüdür. Soyut olan bir şey ise ikincisi ve tekrarı olmayan hak vahdete sahiptir. Çünkü bir çoğunluk ancak bireylerinin her birisinin değerinde olmayan bir özelliğe sahip olup temeyyüz bulmasıyla gerçekleşir. Bu ise soyutlukla gelişmektedir. Buna göre, ikinci birey farz ettiğin her şey, ilkinin özü olacaktır. O halde Hak Teala bizatihi vacip olduğu gibi bizatihi de vahittir.
Belki de İbn-i Sina'nın "Tâlikat" kitabındaki "Vacibin varlığı onun zatının özüdür. Bu yüzden de vacib-ül vücudun varlığı başka bir şey için de sabit olamaz" şeklindeki sözüyle bu anlamı kastetmiştir" (6)
Hz. İmam Sadık'a: (Allah'ın selamı ona olsun) "Allah'ın birliğine delil nedir?" diye sorulduğunda Hazret şöyle buyurdu: "Tedbirin birlik halinde olması, yaratılışın bütünlüğü onun birliğinin delilidir. Allah Teala da buna işaret ederek şöyle buyurmuştur: "Eğer o ikisinde (yer ve göklerde) Allah'tan başka bir ilah olsaydı, o ikisi bozulup giderdi. Arşın sahibi olan Allah onların nitelemelerinden çok yüce ve münezzehtir." (7)
Hz. Emir-ül Mü'minin Ali (Allah'ın selamı ona olsun) oğlu İmam Hasan'a vasiyetinde şöyle buyuruyor: "Bil ki ey oğlum! Eğer Rabbinin şeriki olsaydı, onun da peygamberi gelirdi, onun da mülk ve saltanatının eserlerini görürdün, onun da fiil ve sıfatlarını tanırdın. Fakat O, kendisini vasıf ettiği gibi, tek bir ilâhtır. Mülkünde hiçbir şey O'na karşı çıkamaz ve asla yok olup gitmez."(8)
(3)- Bkz. Nihayet-ül Hikmet s. 273
(4)- Nihayet-ül Hikmet s. 275
(5)- Aynı kaynak
(6)- Nihayet-ül Hikmet s. 278
(7)- Et-Tevhid kitabı sayfa 25 Ayet : Enbiyâ Sûresi: 22
(8)- Nehc-ül Belağa mektup sayı 31
Allame Tabatabai'nin Tevhid Delili-1