İlahi Adalet, Cebr (Zorlama) ile Nasıl Bağdaşır?(3.Bölüm)
Bu ve bunun gibi birçok hadisler Allah'ın Kitabına ve akla kesinlikle ters düşmektedir. Öyleyse Buhari ve Müslim nakletse dahi kabul edemeyiz. Bu batıl iddiayı reddetmek için şu delil yeterlidir: Tarih boyunca Allah, peygamberleri kulların fesatlarını ıslah etmek, onlara doۆںru yolu göster-mek, onlara kitap ve hikmet öۆںretmek, salih oldukları takdirde onları cennetle müjdelemek ve aksi takdirde cehennemle korkutmak için insanlara göndermiştir. Allah'ın adaleti, lütfu ve rahmeti, bir firkaya peygamber gönderip delilini tamamlamadan onları azaplandırmamasını gerektir- mektedir. Allah'u Teala şöyle buyuruyor: "Kim hidayet olursa kendisi içindir ve kim sapıtırsa kendi nefsi aleyhindedir. Hiç kimse başkasının suçunu taşımaz. Ve bir resul göndermeden kimseye azap etmeyiz."19
O halde Buhari ve Müslim'in ortaya koyduۆںu, Ehl-i Sünnet'in itikadını oluşturan daha önce de deۆںindiۆںimiz gibi, "Allah kullarını yaratmadan önce amellerini yazmış; bazılarının cennete, bazılarının ise cehenneme gideceklerini takdir etmiştir" şeklindeki rivayetler sahih olursa, bu durumda artık Allah'ın, peygamberler gönderip kitaplar nazil etmesi boşuna olur. Ama Allah, bundan münezzehtir. Allah'ım! Seni doۆںru tanımadılar ve bu yüz- den senin hakkında böyle hüküm verdiler. Bu, büyük bir iftiradır
"İşte bu, Allah'ın ayetleridir ki hak olarak sana tilavet ediyoruz. Allah, alemlere zulmetmeyi asla istemez."20
Bütün bunlara hidayet İmamlarının ve İslam ümmetinin rehberleri olan parlak ilahı yıldızların cevabı şudur: "Allah asla zulmetmez ve boş iş de görmez."
Geliniz ilim şehrinin kapısı Emir'ül-Müminin Ali'nin (a.s.) sözlerini dinleyelim. O, bu konuyu halk için açıkla- mıştır. Bu inanç, ilim şehrinin kapısını terkedenlere hala gizli kalmıştır.
Ashaptan birisi Hz. Ali'ye (a.s.) şöyle sordu: "Bizim Şam ehlinin savaşına gitmemiz, Allah'ın kaza ve kaderi ile miydi?"
Hz. Ali (a.s.) cevabında şöyle buyurdu: "Yazıklar olsun sana! Sen kaza'nın zorunlu ve kaderin kesin olduۆںunu mu zannediyorsun? Eۆںer öyle olsaydı, sevap ve günahın anlamı kalmazdı; müjde ve korkutma diye bir şey de olmazdı. Allah kullarına emretmiş, ama aynı za- manda onları serbest bırakmıştır. Allah onları bir işi yapmaktan nehyetmiş, ama bu, bir uyarıdan öteye geçmemiştir. Allah, kullarını kolaylıklarta yükümlü kılmış, onlara zorluk çıkarmamış ve az amele çok sevap vaad etmiştir. Kendisine karşı günah işlendiۆںinde yenik düşmüş deۆںildir. Kendisine itaat edildiۆںinde de kimseyi itaate zorlamış deۆںildir. Allah peygamberleri boşuna göndfrmedi, ilahi kitapları kullarına sebepsiz indirmedi, gökleri ve yeri ve onların arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadı. Bu, kafirlerin zannıdır ve kafidere cehennem ateşinden dolayı yazıklar olsun."21
İmam doۆںru söylemiştir; Allah'a zulüm ve boş iş yapma nisbetİ verenleri acıkb azap beklemektedir.
19- İsra Suresi / 15.
20- Al-i İmmn Suresi / 108.
21- Muhammed Abduh, Şerh-i Nehc'ü1-Be1ağa, c. 18, s. 227 - 229; Tarih-i Dimaşk, c. 3, s. 284, h. 1306.
İlahi Adalet, Cebr (Zorlama) ile Nasıl Bağdaşır?(1.Bölüm)
İlahi Adalet, Cebr (Zorlama) ile Nasıl Bağdaşır?(2.Bölüm)