• Nombre de visites :
  • 886
  • 3/7/2013
  • Date :

ŞİA TARİHİNDE EN ZOR GÜNLER

şia tarihinde en zor günler

Şia tarihinde, Muaviye'nin yirmi yıllık saltanat ettiği dönem, Şia için en zor ve can güvenliğinden yoksun kaldığı günlerdir. Şiilerin çoğu tanınmış ve belirlenmiş şahıslardı. Muaviye'nin saltanatı döneminde yaşayan Şia rehberlerinden ikisi (İkinci ve Üçüncü İmam) bu acı ve dayanılmaz durumu gidermek için gerekli araçların hiç birisine sahip değillerdi. Hatta Şia İmamlarının üçüncüsü, Yezid'in ilk altı aylık saltanatı döneminde kıyam etti, ama bütün dostları ve evlatlarıyla birlikte şehit edildi. Muaviye'nin hilafeti döneminde on yıl yaşayan bu İmam, o dönemde herhangi bir kıyama teşebbüs etme imkanı bile bulamadı.

Ehl-i Sünnet'in çoğunluğu, sahabe bilhassa Muaviye ve idarecilerinin eliyle gerçekleşen bu kadar haksız kan dökmeleri ve İslam kanunlarına gösterilen bunca sorumsuzlukları, "Onlar sahabedirler ve Peygamber'den (s.a.a) elimize ulaşan hadislere göre sahabeler müçtehittirler. Allah onlardan razıdır ve işledikleri bütün cinayetler ve haksızlıklar affedilmiştir" sözüyle tevil ve tefsir ediyorlar. Şia, bu özürü kabul etmiyor.

Çünkü evvela adaleti, hakkı ve hürriyeti ihya etmek amacıyla kıyam eden, bir grubu bu mukaddes hedefi gerçekleştirme yolunda bütün varlıklarından geçebilecek derecede kendi inancına bağlı kılan Peygamber gibi bir içtimai rehberin, hedefine ulaştıktan sonra kendi dostlarına, hak ve getirmiş olduğu mukaddes kanunlar hakkında mutlak serbestlik vermesi ve onların göstermiş oldukları her türlü sorumsuzlukları, işledikleri suçları ve hakkı ezmelerini affedilmiş bilmesi, diğer bir deyişle; kendi elleriyle yapmış olduğu bir binayı aynı araçlar ve kendi elleriyle yıkmaları, tasavvur olunamaz.

İkinci olarak şunu bilmeliyiz ki sahabeleri takdis eden, çirkin ve gayri meşru amellerini tasvip eden ve onların affedilmiş olduğunu ifade eden hadisler, sahabelerin kendileri vasıtasıyla bizlere ulaşmıştır. Bu hadislerin ravileri sahabelerin kendileridir. Sahabe de, kesin tarihin tanıklığına göre, birbirlerinin dokunulmaz ve yaptıkları hatalarda mazur olduklarını kabullenmiyordu. Birbirini öldürmeye, lanet etmeğe ve birbirinin eksikliğini açmaya teşebbüs eden ve bu hususta en küçük müsamaha bile göstermeyen, sahabenin bizzat kendisiydi.

Buna göre, sahabenin kendi amelleri bu hadislerin sahih ve doğru olmadığına tanıktır. Bu hadisler sahih olsalar bile, başka anlamları vardır.

Eğer Allah-u Teâla kelamında bir hadisede O'nun emirlerini uygulama yolunda çekmiş oldukları zahmetler karşısında sahabeden razı olduğunu belirtmişse,[69] bu onların gelecekte istedikleri her türlü itaatsizliği yapabilmeleri manasını taşımaz, belki sadece geçmişte yaptıkları itaatleri takdir etmesi anlamınadır.


[69]- Tevbe/100

Şia tefekkürünün özellikleri

ŞİANIN HZ. ALİNİN BEŞ YILLIK HİLAFETİNDEN YARARLANMASI

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)