Çocuk Eğitiminde Öfke -2
Öfke sıfatı da diğer sıfatlar gibi çocukluk döneminden kaynaklanır. Bütün insanlar bu güdüye sahiptirler. Ancak, bunun şiddet ve zaafı ortamın durum ve şartlarına, anne ve babanın ve insanın ilişkide olduğu diğer kimselerin davranışlarına bağlıdır. Anne ve baba davranışlarıyla bu güdüyü itidal haddinde eğitebilecekleri gibi aşırılık ve taşkınlığa da çekebilirler. Şu da unutulmamalıdır ki bütün insanların özel yaratılışı ve tabiatı bu konuda bir ve eşit değildir. Bazılarının beyin ve asabı öfke ve gazaba daha bir hazırdır ve bazı insanlar da bunun tam aksine zati olarak sabırlı ve uysaldır. Bilinçli ve tedbirli anne ve babalar, çocukların özel yaratılışlarını göz önünde bulundurarak onların eğitim ve öğretimleriyle uğraşır, içgüdülerini itidalleştirir, aşırılık ve taşkınlığa sebep olan sebep ve etkenlerden kaçınırlar.
Öfkeli çocuk bağırır, çığlık atar, vücudu titrer ve aşırı kızgınlıktan yüzünün rengi değişir. Ayaklarını yere vurur, kendini yere atar. Konuşabiliyorsa sert kelimelerle ve bazen çirkin sözlerle öfkesini belirtir.
Bazen aşırı sinirden dolayı küser ve bir köşeye çekilir. Ancak, her halukârda kötü bir maksadı yoktur. Çocuğu öfkelendiren şeyin ne olduğunu bulup onu gidermek gerekir. Bu durumda öğüt ve nasihatın da bir yararı olmaz. Onu öfkelendiren şeyi giderecek olursak çocuk kendiliğinden sakinleşir.
Gazap ve öfke genel olarak rahatsızlıktan kaynaklanmaktadır.
Şiddetli ağrılar, fazla yorgunluk ve uykusuzluk, fazla açlık ve susuzluk, aşırı sıcaklık ve soğukluk gibi çeşitli etkenler bebek ve çocukları rahatsız edip onların öfkesini tahrik etmektedir. Çocuğa hakaret ve eziyet etmek, onun istekleri karşısında direnmek, serbestliğini elinden almak ve yersiz sınırlandırmalar, adaletsizlik ve nedensiz olarak fark gözetildiği hissine kapılmak, sevilmediğini hissetmek, çocuğun özgürlük isteğine darbe indirmek, güçsüzlük ve muvaffakiyete erişememe duygusu, zor ve ağır emirler, sert tehditler; bunların her biri çocuğun huzurunu bozup onu öfkelendirebilir. Bunların tekrarlanması ve devam etmesiyle öfke güdüsü çocukta git gide şiddet bulur ve nihayet sinirli ve öfkeli bir varlık haline gelir. Bazı anne ve babalar davranışlarıyla öfke ve gazabı çocuklarına öğretirler. Onların üzerine bağırır ve sert davranırlar. Onların sinirlenmesi karşısında sinirlenir, öfkelenirler, böylece de onları daha fazla sinirlendirirler.
Çocuğunuz öfkelenir ve kızarsa siz ona karşı kızmayın. Kötü bir maksadının olmadığına emin olun. Onun kızmasına sebep olan şeyi bulmaya çalışın. Bir yeri ağrıyorsa tedavi edin. Aç veya susuzsa yemek ve su verin. Yorgunsa uyutun.
Sizin davranış ve hareketleriniz onu kızdırmışsa bunu telafi etmeğe ve düzeltmeye çalışın. Yersiz bir şey yüzünden kızmışsa hatasını giderin. Psikolojik desteğe ihtiyacı varsa ona destek olun. Meşru bir isteği varsa, isteğini yerine getirmeniz mümkünse yerine getirin. Ancak, normalleşince ona şöyle söyleyin: "İnsan isteklerini rica ve tatlı dille istemelidir, zor ve öfkeyle değil. Ben bu defa istediklerini verdim, ama bundan böyle bağırıp çağırmayla bir şey isteyecek olursan isteğini yerine getirmeyeceğime emin ol."
Ondan sonra tekrar bağırıp çağırmayla, öfkeyle sizden bir şey isteyecek olursa kati bir şekilde karşısında durun ve zorbalığa alışmaması için isteklerine önem vermeyin. Ancak, her halukârda soğukkanlılığınızı koruyun, onun bağırıp çağırması, öfkelenmesi karşısında bağırıp çağırmayın.
Bağırıp çağırma ve zorla meşru olmayan isteklerini size kabullendirmeye çalışırsa ona itina etmeyin ve istekleri karşısında teslim olmayın. Aksi durumda bunu alışkanlık haline getirecektir.
Hz. Ali (a.s) buyuruyor ki:
"Öfkeden kaçın, sakın öfke sana galip olup alışkanlık haline gelmesin." (Gurer-ul Hikem, s.809)
Şımarık çocuklar da normalde çabuk incirler ve en küçük bir şeyle kızarlar. Çünkü normal olmayan durumlar karşısında sabırlı olabilmeleri için güçlü bir nefse sahip değillerdir. En küçük bir şeyden rahatsız olur ve kızarlar. Dolayısıyla, şımarıklığı da sinirli olmanın etkilerinden biri sayabiliriz.
Ayetullah İbrahim Emini
Çocuk Eğitiminde Öfke -1
Çocuklarımız