Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(11.Bölüm)
Şii güçleri bu nokta dondurmuştur ve çoğu zaman bizim toplumumuz yetkileri en çok fıkhî fetvaları tebliğ etme olan mercileri lider yerine koyuyorlar; halbuki fetvanın tebliği peygamberlik ve risalet makamının bir kısmında temsilcilik yapmaktır ama liderlik imamet makamının hilafetidir ve bu makamda hem fetvayı iletme hem de müslümanların liderliği söz konusudur. (1)
Peki Şehid Mutahhari’nin ya başka herkesin Velayet-i fakihten kastı taklıd merciinin üstesinde olan ve onun yapabileceği tebliğ, tvsiyede bulunma, fetva ve yol gösterme olsaydı, o zaman artık merciilikten daha üstün sayılan ve onunla farklı olan siyasal merciliğe ne gerek vardı ki?
Bu yüzden dîni mercilik makamı (yol gösterme, tebliğ, bilgilendirme ve fetva vermek) ile siyasal liderlik makamı (toplumsal liderlik ve yöneticilik) arasında fark mevcuttur ve fetva için yetkisi olan birine gerekli olarak siyasal liderlik ve mercilik yetkisi de olduğunu diyemeyiz. Fetva verip yol gösterme ve liderlik makamı iki ayrı iştir. Bu iki makam bir şahıs da toplanabilir ancak aralarında bir gereklilik ilişkisi yoktur. Buna göre şer’i hâkim ve fakihin Velayeti toplumun liderliği ve yöneticiliği demektir ve onun felesefesi ve varlık nedeni ise müslümanların toplumsal, siyasal, iktisadi ve askeri işlerini organize etmektir. Kaçınılmaz olarak veliyyi fakih ve şer’i hâkimin liderlik görevi sadece toplumsal işlerin iyi gidişine nezaret etmek ve düzenin sorumlularına tavsiyede bulunmakla özetlenemez çünkü bu kadar sorumluluk zaten taklid mercii için de vardır.
Bu yüzden veliyy-i fakihin gözetimi liderlik ve yöneticilik çeşidindendir ve gerekli olduğu zaman ise onu kullanabilir ancak görevi sadece bu değildir ve tavsiyenin etkisiz kaldığı takdirde de liderlik görevi bitmiyor.
İslami kalkınma ve hükümetin liderlik sorumluluğu:
Şehid Mutahhari’nin çok duyarlılık ile teveccüh edip ileri sürdüğü ve din alimlerinin toplumun siyasal ortamından dışlama gibi komploları açığa çıkarıp etkisiz kıldığı konulardan biri de kalkınmaların liderliği ve din alimlerinin her zaman toplumsal, siyasal ve yönetim alanlarında hazır olmaları konusundan ibarettir. Şehid Mutahhari kalkınmanın liderliği ve her kalkınmanın liderliğe ihtiyacı olduğu konusunda açıkça şöyle söylemektedir:
İslami kalkınmaya sadece din alimleri ve gerekse onlar liderlik etmeliler. (2)
Bu büyük kültürü tanıyan ve zaman hakkında bilinçli olan din alimleri İslami kalkınmayı liderlik etmeye güçleri vardır ve zaten onların bu işi yapmaları gerekiyor. (3)
1- İmamet ve Liderlik/ s.228, 229
2- İslami Kalkınmalar/ s.70, 71
3- İslami Kalkınmalar/ s.76