Velayet-i Fakih Şehid Mutahhari’nin Bakış Açısından(1.Bölüm)
İmam Mehdi (a.s.)nin gıybet döneminde hükümet:
Masum İmamlar’ın (a.s.) hepsi nass ve nasb (kesin belge ve tayin) ile Peygamber (s.a.a.)’in din hükümlerini açıklama işinde halefi olma anlamında imamet makamına sahip olduklarını gözününde bulundurduğumuz zaman, onların her birinin var olduğu takdirde kaçınılmaz olarak hükümet de halkın dünya işlerini yönetme anlamında imametin dallarından olacaktır. Diğer taraftan Şii inancına göre İmamların sayısı on ikiden fazla değildir. Eğer İmamların her biri imamet makamına sahip olduklarına göre sorunsuz ve problemsiz biçimde topluma hükümet etmeyi de üstlenseler idi ve sonunda sıra on ikinci İmam’a (a.f.) gelip o da yaratılışın geleneğine uyarak bir süre hükümetten sonra yüce babaları gibi bu dünyadan göçmüş olsaydı (Şii inancına göre imamet on ikinci İmam da bitmiştir), peki öyle bir durumda yani son masum İmam’dan sonra hükümet konusu ne olacaktı?
Şuan gıybet dönemi olup Hz. İmam Mehdi (a.f.) bazı nedenlere göre halkın lideri ve toplumsal işlerinin sorumlusu olamadığı bir durumda, bu gıybet döneminde hükümet konusunun akibeti nedir? (1)
İmamın olmadığı takdirde (elbette bu varsayım yoktur) yada bizim zamanımız gibi İmam’ın (a.f.) gıybet döneminde acaba hâkim gerekli olarak bütün koşulları kapsayabilen fakih mi olmalı yoksa böyle bir koşul lazım değil midir? Acaba hâkimi ‘امرهم شوري بينهم’ ‘...ve işlerini aralarında istişare ve danışma ile yaparlar’ ayeti hükmünce halk mı seçmelidir? Peki İslam masum imamın hazır olmadığı takdirde hükümet hakkında özel bir hükmü var mıdır?
Velayet-i Fakih:
Şimdiye kadar söylediğimize göre: toplumsal ve siyasal liderlik ve hükümet kaçınılmaz bir konudur ve İslam açısından ise toplumun hükümeti ve yönetilmesi ve ilahi hükümlerin korunup uygulanması İslam emirlerinin ayrılmaz parçalarının en önemlilerinden ve Allah’ın dininin ilkelerinden sayılmaktadır. Din hiç bir zaman tatil olamadığına göre hükümet işi de durdurulamaz. Peygamber (s.a.a.)’in ve masum imamlar (as)’ın varolması ile toplumun siyasal başvuru kaynağı dîni işlerde olduğu gibi peygamber yada imamların üstesindedir. Şimdi bakalım İslamın gıybet dönemi için hükümetin niteliği, çeşitleri ve temelleri hakkında bir düşüncesi var mı? Yoksa onun hakkında susmuş mudur? Böyle bir düşüncesi varsa, belirli bir kişiyi tayin edip tanıttığı bir kişi yoksa halka yetki vermiş ve onlar istediklerini seçebilirler yada bir sıra özel kişiler hakkında düşünceleri vardır ve halkı bazı ölçüleri göz önünde bulundurarak ve onlara uyarak seçim işinde serbest mi bırakmıştır?
Çeviri:Ürün Özedönüş
1- İmamet ve liderlik/70
Veliyy-i Fakih’in Şartları
Veliyy-i Fakihin Seçimi