Mutlak Velayet-i Fakih(6.Bölüm)
Ayetullah Necabet Bakış Açısından Mutlak Velayet-i Fakih
1- Marufa emretme ve münkerden nehyetme ayeti: ‘و لتکن منکم امه يدعون الي الخير ويامرون بالمعروف و ينهون عن المنکر و اولئک هم المفلحون’ ‘sizden hayra davet eden bir ümmet bulunsun. Onlar iyiliğe emreder ve kötülükten nehy eder. İşte onlar felâha erenlerdir.’ Şöyle ki, hayra davet etme ve kötülükten nehy etme her kese yeterlilik kadarıyla vacibdir ve hükümetin oluşması ise bu vacibin başlangıcı ve akıl bakımından onun gerekçesidir: ‘eğer kalkıp davet etmek hükümetin kuruluşunu gerektiriyorsa, İslami hükümetin kurulması vacibin mukaddemesi olarak, vacibdir.’ (1) hayırlara davet etmek için de tevhide davet etmenin dörtlü merhalelerini gözönünde bulundurmalıyız (2):
A- Tevhide davet etme ilk önce Allah’ın bir fiilidir: ‘والله يدعوا الي دارالسلام’ ‘Allah sizi selamet yurduna davet eder.’ (3)
B- İkinci aşamada bu davet Resulullah (s.a.a.)’ın fiili ve görevidir: ‘ادع الي سبيل ربک بالحکمه والموعظه الحسنه’ ‘Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel nasihatle davet et.’ (4)
C- Bu davet üçüncü aşamada masum İmamlar’ın (a.s.) görevidir: ‘قل هذه سبيلي ادعوا الي الله علي بصيره انا ومن اتبعني’ ‘de ki: işte benim yolum budur. Basiret üzere Allah’a davet ederim. Beni ve bana tâbi olanları da.’ (5)
D- Dördüncü aşamada ise muminler Allah’a doğru davet edenlerdir.
Şimdi asıl söz şudur ki, Allah’a doğru davet etmek ve marufa emretmek her muminin işi değildir ve herkes bunu yapamaz. Bu işin mükemmel ve başarılı halde yapılmasının bazı şartları vardır:
1- Kur’an hakkında kesin bilgisi olup onun hükümlerinden detaylı şekilde haberdar olmak (en mükemmel biçimi ise ictihaddır).
2- iktidar, kurum ve marufa emretme ile hayırlara davet etmek için lazım olan güç (6).
Bir kaç nokta:
A- Velayetin mutlaklığının anlamı:
Hikmet konularında mutlak olmanın geniş ve dar anlamlılık bakımından düzeylerine olduğu gibi mutlak Velayeti fakihde de bu anlamın geniş ve dar alanları vardır: Bazen Velayetin mutlak olması onun bazı gündelik işlere ve ümmetin yeterli vaciblerine sınırlandırılması karşısında kullanılıtyor (başka konularda geniş ve dar alanları hesaba katmadan). Bazen ise Velayetin mutlak olması onun şeriatın temel hükümlerine sınırlandırılması karşısında ve bazen ise ilkel ve ikincel hükümler karşısında ve bazen de her türlü kanun ve sınıra mahdut olması karşısında kullanılıyor.
Rahmetli Ayetullah Necabet insanî ve normal hükümet alanında hiç bir hakkı Velayeti fakih ile denk yada onun karşısında olarak algılamıyor; çünkü veliyyi fakihin hâkimiyet hakkı Allah’ın izniyle ve İmamlar’ın (a.s.) vasıtasıyla verilmiştir. Ancak başka haklar örneğin milletin hâkimiyet hakkı insanların koyduğu haklar sırasındadır. Ancak hakların çekişmesi takdirinde ikinciye önceliği vardır.
Çeviri:Ürün Özedönüş
1- Mutlak Velayeti fakih s. 37
2- Mutlak Velayeti fakih s. 37 ve 38
3- Yûnus sûresi/ 25
4- Nahl sûresi/ 125
5- Yusuf sûresi/ 108
6- Mutlak Velayeti fakih, s. 37
Mutlak Velayet-i Fakih(5.Bölüm)
Mutlak Velayet-i Fakih(4.Bölüm)