Kur’an Diliyle Kur’an-3
32- “Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik.” (Yusuf, 2)
33- “De ki: “Şahitlik yönünden hangi şey daha büyüktür?”. De ki: “Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu Kur’ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulaşan herkesi uyarayım. Allah’la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten şahitlik eder misiniz?” De ki: “Ben buna şahitlik etmem”. “O, ancak ve ancak bir tek ilâhtır ve gerçekten ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım”de.” (En’am, 19)
34- “Bu Kur’ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir.” (İbrahim, 52)
35- “Onu dosdoğru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları) uyarsın ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulunduğunu müjdelesin.” (Kehf, 2)
36- “ (Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabı (Kur’ânı) sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik.” (Nahl, 64)
37- “(Ey Muhammed!) Biz Kur’ân’ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah’tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın.” (Meryem, 97)
38- “(Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir.” (Yasin, 70)
39- “Hayır, hayır, O kur’ân kuşkusuz bir öğüttür.
Dileyen onu düşünür.” (Müddessir, 54,55)
40- “Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.” (Nur, 34)
41- “Biz, bu Kur’ân’da akıllarını başlarına almaları için türlü şekillerde (ikaz ve ihtarı) açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.” (İsra, 41)
42- “Bu (Kur’ân) insanlar için bir açıklama, Allah’dan gereğince korkanlar için doğru yolu gösterme ve bir öğüttür.” (Al-i İmran, 138)
43- “O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür .” (Hakka, 48)
44- “Ancak Allah’tan korkan kimse için bir öğüt olarak (indirdik.)” (Taha, 3)
45- “Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar.” (Sad, 29)
46- “Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.” (En’am, 115)
47- “Korunmuş bir kitaptadır.” (Vakıa, 78)
48- “Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve hikmet sahibi, öğülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir.” (Fussilet, 42)
49- “İşte biz onu (Kur’ân’ı) böylece, apaçık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir.” (Hac, 16)
50- “Ve Allah âyetlerini size açıklıyor. Allah, (işin iç yüzünü) çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nur, 18)
Kur’an Diliyle Kur’an-2
Kur’an Diliyle Kur’an-1