Ehl-i Beyt'in Nazarında Ölümün Hakikati
Hz. İmam Muhammed Bakır (a.s)'dan ölüm hakkında sorulduğunda, Hazret şöyle buyurdular: "Ölüm, size her gece gelen uyku demektir. Sadece değişen şey, ölümün uzun müddetli olmasıdır. Ölen şahıs ancak kıyamet günü ölüm uykusundan kalkacaktır. Uykuda iken sevindirici ve korkutucu şeyler görenin hali nasılsa, ölenin durumu da öyledir. O halde kendinizi kesin geleceğe hazırlayınız."[1]
Yine İmam Zeyn-ül Abidin (a.s)'a: "Ölüm nedir?" diye sorulduğunda, cevaben şöyle buyurdular:
"Ölüm, mü'min için kirli ve üzeri haşere dolu elbiseyi çıkarmak, ağır zincirlerden kurtulmak ve en kıymetli elbiselere, güzel kokulara, en iyi cennet bineklerine ve evlerine ulaşmak demektir. Kafir için ise ölüm, kıymetli elbiseyi çıkarmak, çok sevdiği evlerden ayrılmak, kirli ve eziyet verici elbiselere bürünmek, dehşet verici büyük azaba yakalanmaktır." [2]
Hz. İmam Sadık (a.s)'a: "Bize ölümü vasfedin denince, İmam (a.s) şöyle buyurur: "Ölüm, mü'min için en güzel bir kokuyu koklamak gibidir, onun kokusunun güzelliğinden uykuya dalar. Ölüm ondan her türlü yorgunluk ve acıyı giderir. Kafir için ise, yılanın veya akrebin sokması gibi ve belki daha şiddetlidir."[3]
Bu arada Hazret'e: "Bazıları; "Ölüm testere ile kesilmekten, makasla doğranmaktan, taşlarla vurulmaktan ve değirmen milini göz içerisinde döndürmekten daha şiddetli olduğunu söylüyorlar" dendi.
Bunun üzerine, İmam (a.s) şöyle devam eder: "Bazı kafirler ve fasıklar için ölüm böyledir. Onlardan bu acıları çekenlerin durumunu görmüyor musunuz? İşte o acılar bundan ve dünya azabından daha ağırdır."
Bu esnada İmam'a: "Öyleyse, niçin bazı kafirlerin ruhlarının kolaylıkla alındığını görüyoruz? Onlardan bazıları konuşur, şaka yapar ve güle güle can verir, buna karşılık mü'minler içerisinde bazılarının ölümü bu kolaylıkla olurken, bazı mü'min ve kafirler ise, ölüm anında bu zorlukları görüyorlar" dendi.
İmam (a.s) bu soruya da şu cevabı verdi: "Ölüm esnasında mü'minin karşılaştığı kolaylık, onun mükafatının acilen verilmesindendir. Mü'minin karşılaştığı zorluk ise, onun günahlarını temizleyerek, ahirete temiz olarak gelmesi ve hiçbir engelle karşılaşmadan ilahi mükafata liyakat kazanması içindir.
Kafirlerin ölüm esnasında gördüğü kolaylık ise, dünyada iken iyiliklerinin karşılığını görüp, ahirete yalnızca azabı gerektiren sebeplerle girmeleri içindir. Kafirlerin ölüm anında karşılaştığı zorluklar ise, iyiliklerinin mükafatı bittiğinden dolayı Allah'ın cezasının başlamasındandır. İşte durum budur. Allah adildir, kimseye zulmetmez." [4]
Hz. İmam Musa Kazım (a.s), üzerine ölüm ağırlığının çöküp de kimseye cevap veremez durumda olan bir hastayı ziyaret eder. Bu arada orada bulununlar: "Ey Resulullah'ın oğlu! Arkadaşımızın durumunun nasıl olduğunu ve ölümün ne olduğunu bilmek isterdik" derler.
Bunun üzerine, İmam (a.s) şöyle buyurur: "Ölüm temizleyicidir. Mü'minleri günahlarından temizler. Ölüm, mü'minin çektiği en son acı ve üzerinde kalan en son günahlarının keffaresidir. Ölüm, kafirler için de arındırıcıdır. Ancak onları iyiliklerinden arındırır. Dolayısıyla ölüm kafir için tadacağı en son lezzet, en son nimet ve en son rahmettir. Kolay ölüm kafirler için iyilikleri karşısında verilen en son mükafattır. Bu arkadaşınıza gelince, o günahlarından arındı, suçlarından temizlendi ve bir elbisenin yıkanıp kirlerden temizlendiği gibi, tertemiz olup, ebedi evimizde biz Ehl-i Beyt'le beraber olmaya hak kazandı."[5]
[1]- Mizan-ül Hikmet c. 9 s. 235, İlm-ül Yakin c. 2 s. 1045
[2]- Me'an-ül Ahbar s. 289, İlm-ül Yakin c. 2 s. 1045
[3]- Bihar-ül Envar c. 6 s. 152
[4]- İlm-ül Yakin c. 2 s. 1055, Bihar-ül Envar c. 6 s. 152
[5]- İlm-ül Yakin c. 2 s. 1056
ÖLÜMDEN KORKMANIN NEDENLERİ
Hayatın En Önemli Anı (1)