İmam Rıza (a.s.)’ın Tartışmaları(5.Bölüm)
İmam Rıza (a.s.)’ın Tartışmaları ve Ehli Beyt’i (a.s.) Savunması
Hz. İmam Rıza (a.s.)’ın sözü şu noktaya işaret yapmaktadır ki, İtret Hz. İbrahim (a.s.)’ın seçilmiş çocukları ve zürriyyetidir ve diğerlerine göre üstün yapılmışlardır. Ehli Beyt’in üstünlüğü hakkında başka ayetler de vardır; nitekim Hz. İmam Rıza (a.s.) devamında şöyle buyurur: Allah başka yerde buyurdu: اَمْ يَحْسُدُونَ النّاسَ عَلي ما آتاهُمُ اللّهُ مِنْ فَضْلِهِ فَقَدْ آتَيْنا آلَ اِبْراهيمَ الْکِتابَ وَ الْحِکْمَةَ وَ آتَيْناهُمْ مُلْکاً عَظيماً ‘Yoksa Allah’ın diğer insanlara lutf-u fazlından verdiği nimetlere mi haset ediyorlar? Muhakkak biz Al-i İbrahim’e kitabı ve hikmeti verdik. Onlara çok büyük mülk de verdik.’
Burada ‘insanlar’dan kastedilen Hz. Muhammed (s.a.a.) ve Ehl-i Beyttir; nitekim Safi Tefsiri’nde bunu teyit eden bir çok rivayetler nakledilmiştir. Zemahşeri de şöyle demiştir: İnsanlardan kasıt Hz. Muhammed (s.a.a.) ve muminlerdir. Elbette ki, fazilet sahibi olan muminler Ehl-i Betten ibarettir. Hz. İmam Rıza (a.s.) sözlerinin devamında şöyle buyurur:
Ondan sonra Kur’an’da Allah Teala sözü başka muminlere çevirmiştir (Ehl-i Beytten itaat etmelerini emretmiştir) ona göre şöyle buyurur: ‘يا اَيُّهَا الَّذينَ آمَنُوا اَطيعُوا اللّهَ وَ اَطيعُوا الرَّسُولَ وَ اُولِي الاَْمْرِ مِنْکُم’ ‘Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan Ulul-Emre itaat edin.’ İki geçen ayette kastedilen Allah’ın Kitabının ve Hikmetinin mirasçılarıdır (Ehl-i Beyt a.s.) ve bu iki mirasa göre onlara haset ediliyor ve (ikinci ayette ise) kastedilen kavram seçilmişlere itaat etmektir.
Ulul-Emrin Ehl-i Beyt (a.s.) olması üzerine yukarıdaki iki ayetin hakkında bir çok rivayet nakledilmiştir. Örneğin Hz. İmam Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur: bu ayet (Alah’a itaat edin ...) Ali ibni Ebitalip, Hasan ve Hüseyin (a.s.) hakkında gelmiştir.
Bir soru sordular: Herkes diyor ki, neden Allah Teala Kitabı Kur’anda Ali (a.s.) ve Ehl-i Beytin (a.s.) adını söylememiştir? Hz. İmam Sadık (a.s.) dedi onlara şöyle söyleyin:
Allah namazı emr edip (onu vacib kıldı) ancak Kur’an’da buyurmadı üç rek’at mı yoksa dört rek’at mı okuyun; ancak sonra Hz. Muhammed (s.a.a.) namazı onlara yorumladı (ve rek’atlerin sayısını açıkladı). Aynı tarzda zekat ayeti Peygambere (s.a.a.) vahiy olundu ancak buyurmadı her kırk dirhemden bir dirhemini ödeyiniz ve sonra Peygamber (s.a.a.) onu açıkladı. Haccı vacib etti ama yedi kere tavaf etmeyi buyurmadı ancak Peygamber Efendimiz (s.a.a.) onu açıkladı. Aynı tarzda ‘Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan Ulul-Emr’e itaat edin’ ayeti de Ali, Hasan ve Hüseyin (a.s.) hakkında nazil oldu. Allah’ın Resulü (s.a.a.) Ali (a.s.) hakkında buyurdu: Ben herkesin mevlası ve gözetmeniysem, Ali de onun mevlasıdır.
İmam Rıza (a.s.)’ın Tartışmaları(3.Bölüm)
İmam Rıza (a.s.)’ın Tartışmaları(4.Bölüm)