Sakife Hakkında Bir Analiz(5.Bölüm)
Bütün rapor verenlerin hatırlattığı noktalardan biri budur ki, Ebu Bekir ve Ömer’in sundukları en önemli nedenler Peygamber (s.a.a) ile yakınlık ve akrabalık ve birde Ebu Bekir’in yaşı idi; ancak bazı raporlarda nedenler sırasında Ebu Bekir’in faziletlerine de dokunulmuştur. Onlar Ensar’a hitaben dediler: Araplar bir tek Kureyş’in bu kabilesinden başkasına itaat etmeyecek (1) ve şu noktayı vurguladılar ki, Araplar peygamberliğin bir ailede olmasını ve hilafetin ise başka ailede olmasını kabul etmezler (2). Ebu Bekir Sakife’de şöyle dedi: Biz Kureyşteniz ve İmamlar bizim aramızdan olmalıdır (3). Daha sonralar, Ali (a.s.) Ömer ve Ebu Bekir’e ‘akrabalık’ konusuna istinat ettiklerini halbuki onun Peygambere (s.a.a) daha yakın olduğunu hatırlatıp itiraz ettiği zaman, Ömer şöyle dedi: Araplar peygamberlik ve hilafetin bir ailede olmasını istemezler (4)! Peygamberlik sizde idi, izin verin hilafet de başkalarında olsun!
Sakife’de Hz. Ali (a.s.)’ın bey’atini bir kenara koyduktan sonra kabile rekabetleri başlandığı bellidir. En sonunda ise Kureyş’in kabile üstünlüğü sayesinde ve o günkü Medine’de nüfuzlarının az oldoğuna rağmen, ve elbette Ensar’ın iç mücadelelerini de kullanarak, Kureyş hilafete yetişti. Ebu Bekir’in yaşı ve onu ölçü olarak gözönüne almak da taraftarların teveccüh ettikleri konuydu halbuki Hz. Ali (a.s.) gençti. Bey’atin haberi Selman’a ulaştığı zaman dedi: En yaşlısını seçtiniz ancak Peygamberinizin Ehl-i Beyti (as) hakkında yanlış yaptınız; Onlarla bey’at etseydiniz, iki kişi size karşı çıkmazdı (5).
Şunu vurgulamalıyız ki, Sakife’de halifenin seçimi ve onun sahip olması gereken koşullar hakkında hiç kimse tarafından bir kararlı ve kesin söz söylenmedi. Elbette, Ebu Bekir’in haklılığı konusunda daha sonralar düzelen ve Peygamber (s.a.a) yalnız o değil hatta ondan sonraki halifeleri de önceden belirlediğini söyleyen sahte rivayetleri bir tarafta bırakmalıyız (Ayşe’den şöyle nakledilmiştir ki ona Allah’ın Resulü (s.a.a) kendisinden sonra kimi yerine tayin ettiği sorusu sorulduğunda Ebu Bekir diye cevap verdi. Ondan sonra kim diye soruldğunda Ömeri söyledi ve ondan sonrasını sorunca Ebu Ubeyde-yi Cerrahı söyledi (Elmasnef, İbni Ebi Şeybe, cilt 7, s. 433) Bu hadisin sahte tarihini kendisinden çıkarabilirsiniz.Bkz.: Elgadir, cilt 5 (hilafet konusundaki konular), s. 333-356. Vakidinin El-Reddet kitabında naklettiği bir sıra raporlara göre, konu öyle görülüyor ki, sanki Allahın Resulü (s.a.a)’ın Ebu Bekir’i kendisinden sonra tayin ettiğini konusu Sakife’de kaç kere açıkça tekrar edilmiştir!).
1. Ensab ul-Eşraf, cilt 1, s. 582
2. Nehc-ul-Balağa Açıklaması, İbni Ebilhadid, cilt 2, s.38
3. Ensab ul-Eşraf, cilt 1, s.583 (Araplar peygamberinin aşiretinden başka birisinin hakimiyetine razı olmaz ancak peygamberin aşiretinden olan hakime itaat ederler. Kitab el-Reddet, s. 39), Ebu Bekir’in çok söylediği söz buydu: قريش أوسط العرب دارا و اکرمهم احسابا, Bkz.: Tabakat ul-Kubra, cilt 2, s. 269. Nesr el-Durr kitabından yukarıdaki cümleden sonra Ebu Bekir’in naklice şöyle ilave etmiştir: و احسنهم وجوها اکثر الناس و ولادة في العرب. Ebu Bekir ‘Biz Kureyşiz ve imamlar bizden olur’ cümlesini hadis olarak söylemedi gerçi sonralar hadis olarak söylediği iddia edildi.
4. El-İzah, s. 87. Ömer İbni Abbas’a dedi: sizin aşiretiniz peygamberlik ve hilafetin birlikte sizin hanedanınızda olmasını istemiyorlardı çünkü olduğu takdirde kibir sizi göklere kadar götürürdü. Nesr el-Durr, cilt 2, s. 28
5. Sakifet-u ve Fedek, s. 43/ Nehc-ul-Belağa Açıklaması, İbni Ebilhadid, cilt 2, s.49 ve Bkz.: Ensab ul-Eşraf, cilt 1, s. 590. Ebu Ubeyde-yi Cerrah da İmam Ali (a.s.)’ın itirazı karşısında onun genç olduğunu ileri sürüyordu. Bkz.: Nehc-ul-Belağa Açıklaması, cilt 2, s.2-5
Sakife Hakkında Bir Analiz(1.Bölüm)
Sakife Hakkında Bir Analiz(2.Bölüm)