Sakife Hakkında Bir Analiz(4.Bölüm)
Bu anda, Bera’ ibni Azib Beni Haşim’in kapısına gelip dedi: Ebu Bekir ile bey’at edildi. Onlar dedi: Müslümanlar bizim olmadığız sürece öyle yapmazlar; biz Muhammed (s.a.a)’dan daha öncelikliyiz! Abbas dedi: Kabenin Allah’ına yemin olsun ki öyle yaptılar. Yâkubi şöyle ilave ediyor: Muhacirler ve Ensar’ın Ali (a.s.) hakkında hiç bir kuşkuları yoktu (Tarih-i Yakubi, cilt 2, s. 123-124, başka bir raporda da şöyle gelmiştir: Ensardan biri dedi: Ali (a.s.) ve Beni Haşim’in öbür adamları evde Allahın Resulü (s.a.a)’ı gömmeğe meşgul olmayıp onu düşünürken evde oturmasalardı, kimse hilafete göz dikmezdi (Kitab el-Reddet, s. 45-46) Vakidinin raporundan şöyle anlaşılıyor ki, Abdurrahman ibni Uf ile Ensar’ın konuşması Sakife olayından sonra imiş. Bir çok başka kanıtlara göre de Sakifede Muhacirlerden üç kişiden başka bir kişi yokmuş. Sonralar, Beşir ibni Sa’di Ensarî İmam Ali (a.s.)’ın nedenlerini duyduktan sonra ona dedi: Halk bu sözleri bundan önce senden duysalar idi, hiç kimse senin hakkında tartışmayıp her kes seninle bey’at ederdi; ancak sen evde oturdun ve halk senin hilafete bir ihtiyacın olmadığını zannettiler! İmam (a.s.) cevabında şöyle buyurdu: Ey Beşir Oğlu! Acaba Allah’ın Resulü (s.a.a)’ın cenazesini evde bırakıp da hilafet için halk ile tartışma mı yapacaktım? Ebu Bekir ise dedi: şimdi benimle bey’at edilmiş ve ben senin hilafete gönüllü olduğunu bilseydim, onun peşinden gitmezdim. Sen ise bey’at yapmakta yada sabr edip düşünmekte serbestsin. Ben seni mecbur etmeyeceğim. İmam (a.s.) ise Hz. Resul (s.a.a)’ın vefatından yetmiş beş gün geçtükten sonra ve Hz. Fatıma (s.a) vefat edince bey’at etti. (Kitap el-Reddet, s. 47).
Taberi ve İbni Esir de şöyle yazmışlar: Ensar yada onlardan bir kısmı Sakife’de dediler: biz Ali (a.s.)’dan başkasıyla bey’at etmeyiz (1). İbni Kuteybe’nin rivayetine göre, Hubab ibni Menzer Ensar’ın bey’at ettiğini görünce kılıcını çekti ama kılıcını elinden aldılar. O, Ensar’a hitaben dedi: Çocuklarınız bir lokma ekmek ve bir bardak su için Kureyş’in evlerine dilenciliğie gitmelerini beklemelisiniz (2).
1. Tarih-i Taberi, cilt 3, s. 208/ El-Kamil-u fit-Tarih, cilt 2, s. 325
2. El-İmamet-u ves-Siyaset, cilt 1, s.27/ Kitab el-Reddet, s.42, Cevheri şöyle diyor: 63 Hicri yılında ortaya çıkan Harre olayı Hubabın Ebu Bekir’e söylediği sözü isbat etti ki, ‘Ben senden korkmuyorum ancak senden sonra gelenler hakkında endişeliyim.’ (Bkz.: Nehc-ul-Belağa Açıklaması, cilt 1, s. 313), Ensar’ın Sakife’den sonra pişmanlık duymaları hakkında Bkz.: El-Muvaffakiyyat, s. 583, Hubab şöyle diyordu: biz savaşlarda bunların babalarını öldürdüğümüz için bunlar bizden intikam alacaklar (Ensab ul-Eşraf, cilt 1, s.580/ El-Faik fi Garib-il-Hadis, cilt 3, s.166/ Mesail ül-İmamet, s.135) böyle bir durumda sadece Bedr savaşında kureyşin yetmiş ölen kişilerinden yarısını öldüren Hz. Ali (a.s.) ile ne yapacakları da düşündürücüdür. Kesinlikle, Ensar sonralar kendi işlerinden pişman oldular ve daha sonra Cemel ve Sıffin savaşında ve hatta onlardan önce Osmanın öldürmesine katılarak yada o konu hakkında susarak ve Kureyş’in ile siyasal partisinin önünde (Osman ve Muaviyeden Talhe, Zübeyr ve Ayşe’ye kadar) direnerek Ali (a.s.)’ı savundular. Hatta Sakife’den bir kaç gün sonra da bu pişmanlık açığa çıktı nitekim Hassan ibni Sabit’in şiirleri bu konuda en iyi kanıtlardandır. Bkz.: Tarih-i Yakubi, cilt 2
Sakife Hakkında Bir Analiz(1.Bölüm)
Sakife Hakkında Bir Analiz(2.Bölüm)