İmam Ali (a.s.)’nin Bakış Açısından Özgürlük
Hz. Ali (a.s.) Havaric ile özgürlük ve demokrasiye uygun usullerle davrandı. O halifedir ve onlar ise onun hükmü altında; onlar hakkında her türlü karar verebilirdi ancak hapise atmadı, kırbaç vurmadı ve hatta onların hazineden hisselerini kesmedi çünkü onlara da diğerleri gibi bakıyordu. Bu olay Hz. Ali (a.s.)’nin mübarek hayatı boyunca tuhaf değildir, ancak dünyada eşi çok az görülen bir olaydır. Onlar her yerde kendi fikirlerini söylemekte serbestlerdi ve Hz. Ali (a.s.) ile sahabeleri onlar ile açık düşünce va bakışla karşılaşıyorlardı; onlarla konuşup akılî ve mantıkî tartışıyor ve bir birine cevap veriyorlardı.
Bir hükümetin kendi muhalifleriyle bu kadar özgür ve demokrasi usulleriyle davranması belki de bütün dünyada eşi ve benzeri görülmeyen bir olaydır. Mescide gelip Hz. Ali (a.s.)’nin konuşma ve hitabelerini karıştırmaya çalışıyorlardı. Bir gün Hz. Ali (a.s.) hitap yapmaktaydı; bir kişi geldi ve soru sordu ve Hz. Ali (a.s.) derhal cevabını verdi. Haricilerin biri halkın içinden kalkıp şöyle bağırdı: ‘Allah onu öldürsün, ne kadar alimdir!’ oradakiler bir şeyler yapmak istediler ancak Hz. Ali dedi: onu bırakın, sadece bana küfür etti.
Havaric namazda Hz. Ali (a.s.)’ye iktida etmezlerdi çünkü onu kafir sanıyorlardı. Mescide gelir ama Hz. Ali (a.s.) ile namaz kılmazlardı ve muhtemelen ona eziyet de ederlerdi. Hz. Ali (a.s.) bir gün namaz kılıyordu ve halk da ona iktida etmişlerdi. Haricilerden İbn-ül Kevva adlı birinin sesi yükseldi ve bir Kur’an ayetini Hz. Ali (a.s.)’ye kinaye olarak yüksek sesle okudu:
‘Yemin olsun, sana da ve senden öncekilere de vahy olundu: eğer Allah’a ortak koşarsan,mukkak amelin boşa gider ve mutlaka hüsrana gidenlerden olursun.’ (Zümer/65)
Bu ayet Peygamber Efendimize (s.a.a) hitaben söylenmiştir. İbn-ül Kevva bu ayeti okumakla Hz. Ali (a.s.)’ye bunları çıtlatmak istedi ki: Senin İslamdaki geçmişini biliyoruz, ilk müslümansın, Peygamber (s.a.a) seni kardeşi olarak seçti, Peygambere (s.a.a) öldürmek istedikleri gece onun yatağında yattın ve parlak bir özveri gösterdin ve kendini kılıçların önüne attın ve senin İslama ettiğin hizmetler inkar edilemez ancak Allah kendi Peygamberine de buyurmuş ki, müşrik olursan, amelin boşa gider ve sen şimdi kafir olduğun için geçmişteki amellerini boşa harcadın.
Peki karşısında Ali (a.s.) ne yaptı? Adıgeçen kişinin sesi Kur’an okumaya yükselince ayetin okunması bitene kadar sustu ve sonra namazına devam etti. İbn-ül Kevva ayeti tekrar okudu ve Hz. Ali (a.s.) hemen yine sustu. Hz. Ali (a.s.) sustu çünkü Kur’anı Kerimin kendi emridir ki: ‘Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun.’ (A’râf/204) Cemaat imamı da namaz kıldığı zaman arkasında namaz kılanların susup dinlemeleri buna göredir. Adıgeçen kişi bir kaç kere ayeti tekrar etti ve namazı karıştırmak istiyordu. Hz. Ali (a.s.) şu ayeti okudu: ‘Sabret şüphesiz Allah’ın vaadi haktır ve kesin iman etmeyenler seni hafifliğe sürmesinler’ (Rum/60). Ondan sonra artık onu saymayıp namazına devam etti. (İbn-i Eb-il Hadid Açıklaması, Cilt 2, s. 311)
Şehit Murteza Mutahhari, Eserler toplusu, Cilt 16, s. 311)
İmam Ali(a.s), Cennet ve Cehennemi Bölendir
İmam Ali (a.s) ve Müstazaflar