• Nombre de visites :
  • 1237
  • 8/12/2012
  • Date :

Hz. İmam Ali bin Hüseyin (a.s.) -2

hz. imam ali bin hüseyin (a.s.)

Dördüncü Hz. İmam  Ali bin Hüseyin (a.s.) hakkında bir açıklama

Hac Kafilesinde Hizmet:

Zeyn-el Abidin (a.s.), Peygamber Efendimizin (saa) torunudur; hacca gidiyor. Onu tanıyan bir kafile ile gitmekten çekiniyordu. Uzaklardan gelen ve onu tanımayan bir kafile yoldan gelip, kafileye katılıp onlarla gitmeyi bekliyor. Böyle bir kafilenin birine katıldı. Kafiledekilerden onlara hizmet etmek için izin istedi ve onlar da kabul etti. At, katır ve benzeri araçlarla gittikleri o zamanlarda yol on yada oniki gün sürüyordu. Bütün bu zaman süresince İmam (a.s.) kafilenin bir hizmetçisi gibi çalıştı. Yol üzerinde tesadüfen bu kafile İmam (as)’ı tanıyan bir kişi ile karşılaştı. O, kişi İmamı (a.s.) görünce hemen kafile adamlarının yanına gidip şöyle sordu: Kendinize hizmet için getirdiğiniz genç kimdir?

Dediler: Biz bilmiyoruz. Medineli bir gençtir ancak çok iyi bir insandır.

O, kişi dedi: tabii ki onu tanımıyorsunuz, çünkü tanısaydınız  ona böyle emretmezdiniz ve ona size hizmet etmeye izin vermezdiniz.

Sordular: Peki o, kimdir?

O kişi dedi: Bu Ali bin Hüseyin bin Ali bin Ebutalip (a.s.)’dır, Peygamber Efendimizin (saa) torunudur.

Kafiledekiler koşup kendilerini İmamın (a.s.) ayağı altına atıp şöyle dediler: Ey büyük İmam neden böyle yaptınız? Bu yaptığımız işle kendimizi Allah’ın azabına atabilirdik, belki anlamadan size bir saygısızlık yapabilirdik. Siz bizim büyüğümüzsünüz, siz burada oturmalısınız ve biz sizin hizmetçiniz ve hadiminiz olmalıyız.

İmam (a.s.) şöyle buyurdu: Hayır, ben önceden tecrübe ettiğim için, beni tanıdıkları bir kafilede olduğum zaman  kafile insanları bana  hizmet etmeme izin vermiyorlardı. Buna göre de, müslümanlara ve kardeşlerime hizmet gibi bir saadeti bulmak için beni tanımayan kafilelerle hareket ediyorum.

İmam (as)’ın Dua ve Ağlaması:

İmam Zeyn-el Abidin (a.s.) için kıymetli babası Hz. İmam Hüseyin (a.s.) zamanında olduğu gibi yada İmam Sadık (a.s.) için bulunan fırsatlar  bulunmadı; ancak İslama hizmet etmek isteyen bir insan için her zaman bir fırsat sayılır, yalnız fırsatların biçimi farklı olabilir. Bakın İmam Zeyn-el Abidin (a.s.) dualarıyla Şii dünyasına nasıl bir kıvanç yaratmıştır ve aynı halde İmam (a.s.) dua aracıyla kendi görevini yapıp istediği amaca ulaşmıştır.

Bazıları İmam Zeyn-el Abidin (as)’ın kıymetli babasından sonraki hayatında kılıçla kıyam etmediği için, onun Kerbela macerasının unutulmasına izin verdiğini zannediyorlar. Asla böyle değildir. İmam (a.s.) kıymetli babasının kıyamını canlı tutmak için her fırsatı kullanıyordu. Acaba onun o ağlamaları niçindi? Amaçsız ve sadece kalbi acıyıp da ağlayan insanın ağlamaları gibimiydi? Ya da Kerbela macerasını canlı tutup insanların İmam Hüseyin (as)’ın neden kıyam ettiği ve kimlerin onu öldürdüğünü unutmamaları için miydi? İmam her zaman Kerbela için ağlardı ve hem de çok ağlardı. Bir gün hizmetçilerinin biri İmam’a (a.s.) şöyle sordu: Artık ağlamayı bitirmenizin zamanı gelmedi mi? (çünkü İmamın Kerbela şehitlerine ağladığını biliyordu).

İmam (as) şöyle buyurdu: Ne diyorsun? Hz. Yakub’un sadece bir Yusuf’u vardı ve Kur’an ise onun halini şöyle açıklıyor: ‘Hüzün ve gamından dolayı onun gözlerine ak düştü’ (Yusuf/84). Ben ise kendi gözlerimle on sekiz Yusuf’un yere düştüğünü gördüm.

Kaynak: Murtaza Mutahhari, Eserler Külliyatı, Cilt 18

Çeviri:Ü.Özedönüş


Hz. İmam Ali bin Hüseyin (a.s.) -1

Hz.Hüseyin (a.s) ve Kerbela neden unutulmuyor?-1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)