Müslüman Ülkelerde Kurulan Batılı Ekonomi Sistemlerinin Çeşitleri
Müslüman ülkeler, batının modern ekonomik sistemlerinden çoğunlukla şu ikisini adapte etmişlerdir.
a) Kapitalizm üzerine kurulu "Hür Teşebbüs" sistemi
b) Sosyalizm üzerine kurulu "Planlı Ekonomi"
Bu ikisi batının modern ekonomik sisteminin iki temel formudur.
Müslüman ülkelerde tartışma konusu olan önemli bir sorun; bu iki formdan hangisi Müslümanların, kendi geri kalmışlıklarının üstesinden gelmede -geniş bir perspektiften bakıldığında- daha uygun ve Müslümanlara daha yardımcıdır..
Başlangıçta Müslüman dünya, kendi iç ekonomik gelişimini sağlamak için birinci forma başvurdu; yani kapitalizm üzerine kurulu Hür Teşebbüs sistemine.. Sebep gayet açıktı! Müslüman dünyaya ilk nüfuz edenler ve orada üslerini ilk olarak kuranlar kapitalist ülkelerdi.
Fakat Müslüman dünya, kolonizme karşı kendi özgürlüğü için mücadele ettiği dönemlerde, kapitalist ekonomiye karşı sistemin sadece sosyalist sistem olduğunu öğrendi. Böylece Müslüman halklar arasında kendi ekonomik gelişmelerini sağlayabilmek gayesiyle sisteme -Sosyalizm üzerine kurulu- "Planlı Ekonomi"ye eğilim baş gösterdi.
Yeni eğilim, batının liderliğine ve kapitalist ülkelere karşı gütmeye başladıkları husumeti uzlaştırma çabasının bir sonucudur. Bir yandan ilerici batı sistemini takip etmenin gerekliliğine inanıyorlar, diğer yandan ise, hissi davranarak kapitalizme düşman kesiliyorlardı. Çünkü kendisine karşı dövüştükleri kolonisi sömürgecilikle kapitalizm eldeydiler. Sonuç olarak ilerici, batılı ekonomik sistemin bir diğer formu olan sosyalist sistemi takip etmeyi tercih ettiler.
Argümanlar artık bu iki sistemden hangisinin daha tutarlı olduğu üzerine gelişmeye başladı.
Hür Teşebbüs sistemini savunanlar kapitalist dünyanın bu politikayı takiple endüstrilerini ilerletebildiklerini ve geniş ölçüde üretimlerini arttırdıklarını, sonuç olarak ta sınırsız bir ilerleme kaydettiklerini iddia ettiler. Şayet geri ülkeler hızlı bir ilerlemeyle kısa zamanda sonuç almak istiyorlarsa batılı ülkeleri örnek almalıdırlar, şeklinde görüşlerini ortaya koydular.
Sosyalizmi veya Planlı Ekonomiyi savunanlar ise sayılı batılı ülkelerin gerçekten Hür Teşebbüs sistemini uygulayarak sınırsız teknik ve endüstriyel gelişme sağladıklarını kabul etmekte ancak günümüzdeki geri kalmış ülkelerin aynı sistemi takip ederek aynı sonuçları alamayacakları üzerinde ısrar etmektedirler. Ayrıca onların tartıştığı Hür Teşebbüs sisteminde geri kalmış ülkeler, ileri batılı ülkelerle de rekabet etmek zorunda kalacaklardır. Şurası gayet açıktır ki batının geniş ve halen gelişmekle olan ekonomik potansiyeline ulaşmak her geri kalmış ülkenin değildir.
Şimdiki batı Avrupa ülkeleri, kendi ekonomik gelişmelerini başlattıklarında, herhangi bir rekabetle karşı karşıya gelmek zorunda kalmadılar. Tabii ki böyle durumlarda Hür Teşebbüs sistemini adapte etmek en güzel yoldur.
Organize bir şekilde hızlı bir ilerleme amacı güdülmeye başlanmasından bu yana geri kalmış ülkeler için, bütün kaynakları seferber etmeleri ve plânlı ekonomiyi takip etmeleri gerekli olmuştur.
İki sistemin de savunucuları kendi başarısızlıkları için kolonistleri suçlamışlardır. Fakat hiçbir zaman diğer bir sistemin, modern Avrupa'nın bu iki geleneksel sisteminin yerini alabileceğini akıllarına bile getirmemişlerdir.
Her neyse, gerçek olan, üçüncü bir sistemin olduğudur. Zamanınızda uyuşuk uyuşuk yatmasına rağmen o daima Müslüman ümmetin kafasında en üst yeri işgal etmektedir. Bu sistem İslam'ın ekonomik sistemidir.
Batı Ekonomisinin İslam Dünyası ile Uyuşmazlığı
İslam Dünyasında Ekonomik Sorunlar -1