SEYYİD RAZİ (R.A)(Birinci Bölüm)
RAZİ B. EBU AHMED HÜSEYİN MUSEVİ
[Ö. H/469, M/1048]
BAĞDAT SEMALARINDA BİR YILDIZ
İmam Zaman'ın (a.f) gaybetinin üzerinden yaklaşık bir asır geçmemişti ki Bağdat semalarında bir yıldız parladı.
O, hicri 395 tarihinde Bağdat'ın Şia Mahallesi olan Kerh'de mümin bir ailede dünyaya geldi. Ona Muhammed ismini verdiler.[1]Daha sonraları Seyyid Razi (r.a) olarak meşhur oldu.
Seyyid Razi'nin (r.a) anne ve babası İmam Hüseyin'in (a.s) soyundan gelen seyyitlerindendir.[2]Şeyh Müfid "Ahkâmu'n-Nisa" kitabında Seyyid Razi'nin (r.a) annesi Fatıma'nın makamı ve faziletine değinmiş ve kitabının önsözünde onu övgüyle anmıştır.[3]
Dört ve beşinci asırlar Bağdat'ın en parlak dönemleri sayılmaktaydı. Çünkü o dönemlerde Bağdat ilim ve marifet açısından altın çağını yaşıyordu. O dönemlerde Bağdat dört bir yandan gelen ilim âşıklarıyla dolup taşıyordu. Şeyh Müfid gibi değerli üstatların ders sofralarının açıldığı yerdi.
Bir gün o takva ve ilim üstadı tedris için Berasa Mescidine gitti. Dersten bir müddet geçmişti ki, Şeyh birden ayağa kalkarak ihtiram ve edeple selam vererek buyurun dedi.
Öğrenciler şaşkınlık içinde arkalarına dönüp baktıklarında, saygın ve iffetli bir bayanı iki çocuğuyla görürler. Hanım, Şeyh Müfid'e dönerek: "Ey şeyh! Bunlar benim çocuklarım; birinin adı Seyyid Murtaza, diğerinin adıysa Seyyid Razi'dir. Bunlara fıkıh ve usul ilmilerini öğretmeni istiyorum." Şeyh bu sözleri duyunca ağlamaya başladı. Öğrenciler büyük bir merak ile neler olup bittiğini anlamaya çalıştılar. Şeyh ağlayarak:"Hakikat güneş gibi aydınlandı ve rüyamın tabiri gerçekleşti dedi ve şöyle devam etti: "Dün dersten sonra istirahata çekildim. Öylece uykuya dalmışım. Rüyamda bu mescitte oturup ders verdiğimi gördüm. Hz. Fatıma (a.s) oğulları İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin'in (a.s) ellerinden tutup yanıma geldi. Bana: "Ey Şeyh! Evlatlarım Hasan ve Hüseyin'i getirdim. Senden onlara fıkıhlarını öğretmeni istiyorum diye buyurdu." Uyandığımda hayretle düşünceye daldım ve gördüğüm rüyanın manasını anlamaya çalıştım. Kendi kendime Allah'ım, benim o masum İmamlara ders öğretmem ne haddime diye dedim. Bu düşünce içerisinde mescide geldim. Sonra Fatıma'nın (s.a) soyundan olan şu iki pırlanta çocuğu gördüm. Böylece rüyamın tabirini anladım.
Bu rüyadan sonra Şeyh Müfid (r.a), o iki çocuğun eğitimini üstlendi.
Seyydi Razi (r.a) çocukluğundan beri ilim ve marifete oldukça düşkündü. Büyük bir aşk ve ciddiyetle tahsiline başladı. Şia ve Sünni ihtilafının nispeten azaldığı dördüncü ve beşinci asırda ortamdan istifade ederek tüm gücüyle Kuran, sarf, nahiv, hadis, kelam, belagat, fıkıh, usul, tefsir ve şiir ilimlerini öğrendi. 20 yaşlarında büyük bir başarıya imza atarak adını üstatlar ve araştırmacılar listesine yazdırdı.
SEYYİD RAZİ'NİN (R.A) ÜSTATLARI
1-Ebu İshak İbrahim b. Ahmed Taberi: Fakih, edip ve Kuran üstadıdır.
2-Ebu Ali Farisi (r.a): Sarf ve nahiv üstadı
3-Ebu Said Sirufi (r.a): Bağdat kadısı
4-Gazi Abdülcabbar Bağdadi (r.a): Hadis uzmanı
5-Şeyh Müfid (r.a): İslam âleminin yetiştirdiği ender ve güzide âlimlerindendir.[4] Seyyit Razi zamanının büyük fesahat ve belagat âlimlerindendi. Küçüklükten şiir yazmaya ve okumaya büyük alaka ve aşkı vardı. İlk methiye içerikli şiirini 9 yaşlarında Ehlibeyt'e (a.s) ithafen yazdı. Şiire o kadar önem verdi ki ona Kureyş'in ve Arapların şairi lakabını verdiler.
[1]-en-Nücumu'z-Zahire, c.4, s.240.
[2]-Ayanu'ş-Şia, c.9, s.216.
[3]-Ayanu'ş-Şia, c.9, s.216.
[4]-Eş-Şerifu'r-Razi, s.60-76.
Şeyh Murtaza Ensari (r.a) -1
Allame Bahrani (ra) (1)