Bebek ilk iletişimi anne ile kurar
Bağlanmanın sağlıklı olabilmesi için anne bebeğin ihtiyaçlarını yerinde ve zamanında karşılamalıdır.
Bebek dünyaya geldiğinde ilk iletişimi anne ile kurar. Bu süreçte anne bebek arasında gizil bir bağ gelişir. Dünya anne karnı gibi değildir. Bu nedenle bebek anne karnındaki güvenli ortamı burada da sürdürmek için vaktin çoğunu uyuyarak geçirir. İhtiyaçlarını ağlayarak ifade eder. İhtiyaçların zamanında karşılanması anne ile bebek arasında güvenli bir bağlanma ilişkisinin gerçekleşmesini sağlar.
Bağlanmanın sağlıklı olabilmesi için anne bebeğin ihtiyaçlarını yerinde ve zamanında karşılamalıdır. İhtiyaçları zamanında karşılanmayan bebeler ise dünya ile güven eksenli ilişkiler kuramazla.
Birinci yılın sonuna kadar geçen sürede güvenli bağlanmanın temeli atılır. Bu süre içinde çocuk anne baba dışında pek çok kişi ile iletişim kurar.
Bebek ilk günlerde duygularını refleksleri ile ifade eder. Bu dönem büyüklerin ona sevgi ile yaklaşmaları, göz teması kurmaları ve ilgi göstermeleri bebeğin çevre ile uyum sürecine katkı sağlar.
Çocuk altını ıslattığında acıktığında ya da bir yeri ağrıdığında ağlayarak ifade eder. Anne zaman içinde bebeğin dilini öğrenir ve ihtiyaçlarına cevap verir.
Annelere tavsiyeler
Bebeğinizle yakın temas kurun
Bebek anlamasa da sık sık konuşun
Bebeğin görüş alanı içindeki nesneleri hareket ettirin
Fırsat buldukça bebeği dışarı çıkarın
Dışarıda onun ilgisini çekecek nesneleri işaret edin
Bebeği, çevreyi keşfetmesi için destekleyin
Bebeğiniz bir buçuk yaşına geldiğinde eline boya ve kağıt verin. Bu dönem çocuk karalamalar yaparak kendini ifade edecektir.
İlk öğretmen anne babadır
Anne babanın en önemli görevi çocuğu hayata hazırlamaktır
Çocuklarınızın yapabileceği işleri onlara bırakın ve yeteneklerinin gelişmesi için yardımcı olun.
Gün içinde karşılaştıkları küçük sorunlarla başaçıkabileceklerini ifade edin ve bu konuda çocuğu cesaretlendirin.
Çocuğun bağımsız iş yapma becerilerinin gelişmesine yardımcı olun.
Mevsimler değişiyor
Mevsimlerin değişmesi ile savunma sistemimiz zayıflıyor. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dengeli beslenmek, dinlenmek ve vücudumuzun ihtiyacı olan, protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler, mineraller olmak üzere her gruptan besin öğelerini almak gerekir. Sağlığımızı korumak için, aşırı yağlı, şekerli tuzlu ve rafine gıdalardan uzak durmak gerekir..
Özellikle protein ihtiva eden ürünler insan vücudu için elzemdir. Proteinler, sonbahar aylarında vücudun bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur. Buna ilaveten karbonhidratlar, bitkisel ürünler de, vücudun enerji kaynağıdır.
Belirsizlik umutları söndürür
Dünya değişiyor, insanlar geçmiş yıllara nazaran daha konforlu bir hayat yaşıyorlar. Başınızı çevirip baktığınızda, lüks ve şatafat içinde yaşayan insanları dev gökdelenleri, lüks araçları, işyerlerini, plazaları, alış veriş merkezlerini AVM'leri görürsünüz. Bu zengin görsellik arasında sıkışıp kalan kalabalıklar ise sonsuzluğa doğru akarlar. Ama buna rağmen insanların umutlarını yitirdiği ve kendilerini bir boşluk içinde hissettiklerini görürsünüz. Araştırmalar depresyon, kaygı ve stresin gittikçe arttığını gösteriyor. İntihar eğilimi ise özellikle gençler arasında daha sık görülüyor. Çünkü insanlarımız maddi olarak her şeye sahip olsalar da manevi olarak büyük bir dehlize açılıyorlar.
Milligazete
Çocuğumun Günlük Menüsü
Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Tesiri