ŞERİAT İLE MİLLET ARASINDAKİ FARK
ŞERİAT [4]
Kısacası, yüce Allah'ın insanlara yönelik kapasite ve yetenekler gibi bağışları, zamanların değişmesine paralel olarak değişkenlik arz ettiği gibi, insanlar arasında mutlu bir hayat için uygulanması zorunlu olan şeriatların da birer sınama aracı olarak değişkenlik göstermeleri bir zorunluluktur. Bu nedenledir ki, yüce Allah, şeriat ve yöntemlerin farklılıklarının gerekçelerini bildirme bağlamında iradesinin, insanların kendilerine verilen nimetler çerçevesinde sınanmaları ve imtihan edilmeleri yönünde tecelli ettiğini belirtmiştir. "Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol belirledik. Allah isteseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı; fakat size verdigi nimetler içinde sizi sınamak istedi."
Dolayısıyla, -Allah doğrusunu herkesten daha iyi bilir- ayetin anlamı şu şekilde belirginleşmektedir: "Sizden her bir ümmet için, bir şeriat koyduk; bir hukuk sistemi ve bir hayat metodu belirledik. Allah isteseydi sizi bir tek ümmet yapardı ve size bir tek şeriat koyardı; hepinizin aynı hukuk sitemine uymanızı sağlardı. Fakat topluluk olarak her biriniz için ayrı birer şeriat koydu. Böylece size bahşettiği nimetler içinde sizi sınamak istedi. Nimetlerin farklılığı doğal olarak sınamanın farklılığını gerektirir. Dolayısıyla konulan hükümlerin ve öngörülen yükümlülüklerin dayanağı, bu sınama iradesidir. Bunun da kaçınılmaz sonucu, şeriatların farklılıklar arz etmesidir."
Sözü edilen bu farklı ümetler; Nuh'un, İbrahim'in, Musa'nın, İsa'nın ve Muhammed'in (Allah'ın salât ve selâmı ona, Ehlibeyti'ne ve onlara olsun) ümmetleridir. Yüce Allah'ın bu ümmete yönelik nimetle-rini vurguladığı ayetten bunu algılıyoruz:
"O size, dinden Nuh'a tavsiye ettigini, sana vahyettigimizi, Ibrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettigimizi şeriat yaptı." (Şûrâ,13)
"Öyleyse hayırlı işlerde yarışın; hepinizin dönüşü Allah'adır..." Ayetin orijinalinde geçen "istibak" kelimesi, öne geçmeye girişmek demektir. "Merci" ise, "rucû" kelimesinin mimli mastarıdır. Bu ifade, "Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol belirledik" ifadesine ilişkin bir ayrıntı niteliğindedir. Ifadenin anlamı bunu gerektirmektedir.
Yani, diğer bütün şeriatlardan üstün, onlara egemen olan bu kapsamlı şeriatı, sizin için hayat sistemi yaptık. Bu şeriata uymanız durumunda hayra ulaşmanız, yapıcı bir hayat sürdürmeniz kaçınılmazdır. Şu hâlde hayırlarda yarışın, yani şeriatın öngördüğü hükümlere, kurallara ve yükümlülüklere uyma hususunda birbirinizle yarışa girin. Sizinle diğer ümmetler arasında söz konusu olan bu tür farklılıklarla uğraşmayın. Çünkü hepinizin dönüşü Allah'adır, O size farklılıklarınızı bildirecektir; aranızda eğri ile doğruyu ayıran hükmünü verecektir; adil bir yargıda bulunacaktır.
"İnsanlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, onların keyiflerine uyma." Ayetin bu giriş kısmı, önceki ayetin içerdiği şu ifadeyle aynıdır: "Şu hâlde, insanlar arasında Allah'ın indirdigiyle hükmet... onların keyiflerine uyma." Fakat her iki ifadeye ilişkin ayrıntı nitelikli ifadeler farklıdır. Dolayısıyla, bu ifadenin bu şekilde tekrarlanmış olması, bu ayrıntıları ifade etmek içindir, diyebiliriz. Çünkü önceki ayet, Allah'ın indirdikleriyle hükmedilmesini emrediyor; bu arada insanların keyiflerine uyulmasını yasaklıyordu. Çünkü Allah'ın indirdiği, Peygamber (s.a.a) ve ümmeti için oluşturulan ve yasalaştırılan bir şeriattır. Şu hâlde onların bu hayırlarda yarışmaları gerekmektedir. İkinci ayet ise, Allah'ın indirdikleriyle hükmedilmesini emrediyor; bu arada insanların keyiflerine uymayı da yasaklıyor.
Bu arada Allah'ın indirdiklerinden yüz çevirirlerse, bu tavırlarının yüce Allah'ın, yoldan çıkmış oldukları için kendilerini saptırmasının nedeni olacağını dile getiriyor:
"Allah onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir. Onunla sadece fasıkları saptırır." (Bakara, 26)
Bir tek ümmet olma
Şeriatın Kapsamı