Hz. Mâsume'nin Haremi Hz. Zehra'nın (s.a) Mezarının Tecelligâhıdır
Merhum Ayetullah Uzma Necefî Mer'aşî şöyle anlatır: Babam merhum Ayetullah Allame Seyit Mahmud Mer'aşî, Necef’te yaşıyordu.
Ninesi Hz. Fatıma Zehra'nın (s.a) mezar-ı şerifinin yerini bulmayı çok istiyordu. Bu yüzden Hatm-i Mücerreb’[1] duasını yerine getirmeye karar verdi. Hz. Zehra'nın kabrinin yerini bir şekilde öğrenmek için düzenli olarak kırk gece bu duayı tekrarladı.
Kırkıncı gece, duayı hatmetti. Allah’a tevessül edip yakardıktan sonra yatağına girerek uyudu. Rüyasında İmam Bâkır’ı [veya İmam Cafer Sadık'ı] (a.s) gördü.
İmam ona rüyada, "Ehl-i Beyt’in kerimesine tevessül et” buyurur. Merhum, "Ehl-i Beyt’in kerimesi"nden kastın Hz. Zehra (s.a.) olduğunu zannettiğinden "Evet, kurban olayım! Zaten ben de Hz. Zehra’nın kabr-i şerifinin yerini tam olarak öğrenmek ve onu ziyaret etmek istediğimden bu duayı kırk gece hatmettim" der.
Bunun üzerine İmam (a.s) şöyle buyurur: Benim maksadım Hz. Mâsume'nin Kum'daki kabr-i şerifidir. Bazı maslahatlar gereği Allah, Hz. Zehra'nın kabrinin daima gizli kalmasını istedi. Bu yüzden Hz. Mâsume'nin kabrini de Hz. Zehra'nın (s.a) kabrine tecelligâh kıldı. Hz. Zehra'nın kabrinin yeri bilindiği taktirde ne kadar azamet ve görkemi olmalıysa, aynı görkem ve azameti Allah, Hz. Mâsume'nin kabr-i şerifine vermiştir.
Bu rüya üzerine Merhum Ayetullah Seyit Mahmud Mer'aşî, uykudan uyandığında Hz. Mâsume'yi ziyaret etmek için Kum'a gitmeye karar verdi. Tüm aile fertleriyle birlikte Necef'ten Kum'a doğru yola çıktı. Hz. Mâsume’nin türbesini ziyaret ettikten sonra Necef’e geri döndü.[2]
Ayetullah Seyit Muhammed Mer'aşî Hicri 1338 yılında Necef’te vefat etti. Ama değerli oğlu Ayetullah Uzma Seyit Şahabuddin Necefî Mer'aşî, Kum'a gelerek Hz. Mâsume'nin Harem-i Şerif’i civarında 66 yıl İslamî ilimlerle meşgul oldu. Fıkhî, kültürel, sosyal, siyasal vb. hizmetlerden sonra Hicrî 1411 yılında, Sefer ayının 8. günü 96 yaşında Kum kentinde vefat etti. Kabr-i şerifi büyük ve eşsiz kütüphanesinin kenarında bulunmaktadır.
Bu ilginç ve istisna olay, Hz. Mâsume'nin azamet ve üstünlüğünü, ninesi Hz. Zehra'nın (s.a) mübarek varlığı bir yansıması olduğunu göstermektedir. Hz. Mâsume’nin türbesinin Hz. Zehra'nın kabri şerifinin manevi celal ve görkemine sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Dikkat etmek gerekir ki bu rüyayı bir taklit mercii, müçtehit olan babasından nakletmektedir. Ayrıca Masum İmamı rüyada görmek, o rüyanın doğruluğunu gösterir.
[1]- Tecrübeyle icabet olduğu kanıtlanan hacet dualarından biridir. İnançla ve diğer şartlarıyla birlikte yerine getirildiği takdirde insanı hâcetine ulaştıran etkin bir duadır.
[2]- Kerime-i Ehl-i Beyt kitabının 43 ilâ 45. sayfalarında şöyle yazılıdır: Yukarıdaki olayı Merhum Ayetullah Şahabuddin Mer'aşî birçok kez değişik insanlara nakletmiştir. Ayetullah Necefî’nin öğrencilerinden biri olayı şöyle nakleder: “Ayetullah Mer'aşî derslerinden birinde buyurdu ki: ‘Benim Kum’a gelmemin nedeni şu di: Babam Hz. Ali’nin (a.s) türbesinde kırk gece sabahlara kadar duayla ve ibadetle geçirdikten sonra Ali (a.s), mukaşefe aleminde ona, ‘Seyit Mahmud! Ne istiyorsun?’ demiş. Babam da ‘Hz. Fatıma’nın kabri nerede, onu ziyaret etmek istiyorum’ demiş. Ali (a.s) ‘Ben onun vasiyetinin aksine yerini söyleyemem’ diyince, babam ‘O zaman onu ziyaret etmek istersem ne yapayım?’ diye sormuş. Ali (a.s) şöyle buyurmuş: ‘Yüce Allah Hz. Fatıma’nın makamını ve görkemini (bu konuda) Hz. Mâsume’ye vermiştir. Kim Hz. Fatıma’yı ziyaret etmek isterse, Hz. Mâsume’nin ziyaretine gitsin.”
Ayetullah Mer'aşî, bu olayı naklettikten sonra şöyle dedi: ‘Babam devamlı olarak Hz. Mâsume’nin ziyaretine gitmemi isterdi. Ben Necef-i Eşref’ten bu niyetle ve İmam Rıza’yı (a.s) ziyaret etmek için geldim. Daha sonra Kum’da İslam-i İlimler Medresesi’nin kurucusu Ayetullah Hâirî’nin ısrarı üzerine burada kaldım. 60 yıldır her gün, Hz. Mâsume’nin haremini ziyaret eden ilk ziyaretçiyim
HZ. MÂSUME
İkinci Fâtıma Hz. Mâsume