ABDULLAH (a.s. )-2
Abdullâh b. Abdulmuttalip
( Ö. 570 m.s )
Hz. Peygamber'in babası .
Abdullah'ın babasının en küçük oğlu olmadığı rivayetine gelince, bu onun kurban edilmek istendiği sırada yaşayan kardeşlerinin en küçüğü olmasıyla çelişmez. Çünkü bazı kaynaklar Abdulmuttalip'in on üç oğlunun bulunduğunu kaydeder. Aslında Abdullah'ın kurban edileceği sırada " babasının en küçük oğlu olduğu " tarzında İbn-i İshak'tan gelen rivayet için Süheyli "gayrı mâruf " demekte ve tercih edilecek rivayetin "annesinin en küçük oğlu " tarzında olabileceğini söylemektedir.( bk. Er-Ravzü'l-ünüf, 2, 137. )
Abdullah'ın, arkadaşları arasında çok beğenilen yakışıklı bir genç olduğu rivayet edilmektedir. Yeryüzüde diğer gençlerden bulunmayan ve parlaklık vardı. Siyer müelifleri bunun daha sonra âmine'ye intikal eden "nübvvet nuru" olduğunu kabul ederler ( bu gerçekler hakkında bk. Âmine hatun ). Abdullahi Varaka b. Nevfel'in kız kardeşi de dahil olmak üzere çeşitli kadınlardan aldığı evleme tekliflerini redetmiş, nihayet babasını teşebbüsü üzerine Vehb kızı Âmine hatunla ile evlenmiştir. Evliliğinin ilk üç günü âmine'ninevinde geçmiştir.
Evlendikten sonra çok yaşamadığı ve Hz. Peygamber (saa)'ı yetim bırakarak öldüğü şüphesizdir. Biz belgelerimizde de belgelediğimiz gibi Hz. Peygamber (saa)'ın babası Hz. Abdullah Peygamber (saa)'ın doğumundan önce'mi öldüğü veyahut onun doğumundan sonramı vefat ettiğini kesinlikle bilinmemektedir ki takriben Hz. Abdullah Peygamber (saa)'ın doğumundan en fazla 24. ay sonra vefat ettiğini kaydetmekteler. ( bk. Ed-Duhâ 93/6 ).Zaten Abdullah ile 'Amine'nin Peygamber (saa)'dan başka çocuklarıda olmadığı da bilinmektedir. Tercih edilen rivayete , ticaret maksadıyla yaptığı Şam ( Gazze ) seyehati dönüşünde hastalanmış ve Medine'de ( Yesrib ), babasının dayıları olan Adi b. Neccâr oğulları yanında bir kadar hasta yattıktan sonra vefat etmiş, orada Nâbiğa ( Zürkâni ve diğer bazı tarihçilere göre Tâbia ) adlı birine ait evin avlusuna defnedilmiştir. Mescid-i yani Meclisi Nebevi'nin hızasında yaklaşık 500. metre uzaklıkta bulunan ve kendisine ait olduğu kabul edilen kabir, mescid'in 1976 yılında genişletilmesi sırasında yıkılmıştır. Abdülmuutalib, oğlunun hastalığını haber alınca büyük oğlu Hâris'i Yesrib'e göndermiş, fakat Hâris şehre ulaşmadan Abdullah vefat etmiştir. Kaynaklar onun vefat tarihi ve yaşı hakkında oldukça farklı rivayetler kaydetmektedir. Bazılarına göre Hz. Peygamber (saa)'ın dünya'ya gelişinden yedi ay önce, bazılarına göre de Peygamber (saa) yirmi sekiz aylıkken vefat etmiştir. Ancak özellikle ilk kaynaklar vefatın, Peygamber (saa)'ın dünya ya gelişinden önce olduğu tarzındaki görüşü tercih ederler. Bun göre yaşının o sırada on sekiz civarında olması gerekir. Nitekim Hâfız Alâi, İbn Hacer ve Süyüti de bu kanaattedir. ( Zürkâni, Şerhu'l-Mevâhib, 1. 109 ).Bu rivayet, Taberi tarafından, Abdullah'ın ve Hz. Peygamber (saa)'ın doğumu için Nuşirevân'ın saltanat yılları itibariyle verilen tarihlere de uygun düşmektedir.( bk. Târih, 2. 154-155 ).Gerçi F. Buhl. Abdullah'ın Peygamber (saa)'ın doğumundan önce vefat ettiğini ifade eden rivayet için. "Tarih olmaktan çok şahşi bir görüşe dayanması muhtemeldir" demekte ve delil olarak da Taberi'den naklen Bahirâ'nın sözlerini göstermektedir :Babasının hâlâ yaşaması uygun düşmez". Halbu ki Taberi'de alan hadise F. Buhl tarafından ileriye sürülenihtimalin tamamen aksini ispat etmektedir. Çünkü orada kaydedildiğine göre rahip Bahirâ, Hz. Peygamber (saa)'ın amcası Ebu Talib'e Peygamber (saa) ile olan yakınlığını sormuş ve oğulumdur " tarzında cevap alınca demiştir : "O senin oğlun olamaz, zira bu gençin babasının hâlâ yaşamakta olması uygun düşmez". Bunun üzerine Ebu Tâlib, "Kardeşimin oğludur" demiş, rahip de "Babası ne oldu ?" diye sorunca Ebu Talib şu cevabı vermiştir : "Muhammed'in annesi kendisine hamile iken babası ölmüştür" ( bk. Târih 2. 277--278 ).
ABDULLAH (a.s. )-1