• Nombre de visites :
  • 2402
  • 2/9/2012
  • Date :

PEYGAMBER GÖNDERİLMESİNİN GEREKLİLİĞİ

peygamber gönderilmesinin gerekliliği

Gerçek şu ki insan, tekâmül ve saadete ulaşabilmesi için, özel İlahi hidayete muhtaçtır. Bu hidayet vahiy yoluyla peygambere verilerek; onların aracılığı ile bütün insanlığa ulaştırılmıştır. Bu yüzden bütün işleri metanetli olan hikmet sahibi Allah, boş ve anlamsız işler yapmadığı gibi, aksine olması gereken, ona lâyık olan şeyle ondan sadır olur ve insanlığı bu hayati ihtiyaçtan mahrum etmez. Bu insanlığın vahye ve peygambere zarurî olarak ihtiyacı olduğuna dair delilin özeti olarak gösterilir.

AÇIKLAMA: Yukarıdaki delilin açıklamasını birkaç mukaddime ile beyan etmek mümkündür.

a) Allah’ın insanı yaratmadaki amacı; insanın kendi nihai tekâmüle ulaşması ve tekâmüle ulaşmış insana has olan rahmet ve nimetlerden faydalanabilme liyakatini kazanmasıdır.

b) İnsan sadece bir yolla bu tekâmüle ulaşabilir. Buda özgürce bazı fiilleri yapma ve bazı işleri terk etmeyledir. Bir başka deyimle, bütün hayatı boyunca özel ve doğru bir yol izleyerek, bu hedefine ulaşabilir.

c) İnsanı gerçek saadet ve huzura kavuşturacak, bu doğru yolu takip edebilmesi ancak o yolu tanımasıyla ve bilmesiyle mümkündür.

d) İnsanın duyuları ve aklı yoluyla ele getirdiği bilgiler bu yolun tanınabilmesinde son derece yetersizdir.

İnsan henüz kendisini tanıyamamıştır. Kendi vücudunun sonsuz ebatlarının daha öğrenmemiş ve kendisinden (tanınmaz mevcut) ya (tanınmamış varlık) veya (en büyük esrarlardan birisi) diye tabir etmektedir. Hatta insanın gerçek saadetinin ve gerçek tekâmülünün, ne olduğu hakkında bile kesin bir sonuca ulaşamamıştır. Üstat şehid Mutahhari bu konuda şöyle der:

“Dünyada bu yolun bulunmasında aynı görüşe sahip olan iki filozof bulunamaz. Asıl hedef ve sonuç olan saadet, ilk bakışta açık ve sabit bir kavram olarak düşünülür. Oysa, en büyük meçhullerden biridir. Saadetin, ne olduğu ve ne şekilde ele getirilebileceği ve yine bedbahtlığın ve buna sebebiyet veren şeylerin, ne olduğu henüz çözülmemiş ve anlaşılmamış birer problem olarak sunulmaktadır. Nedenine gelince, beşerin kendisi, istidadı ve imkânları, bu güne kadar daha anlaşılmamıştır.”‌[1]

Saadet yolunu tanıyabilmedeki asıl zorluk insanın ebedi bir yaşantıya sahip olacağını bildiğimiz zaman ortaya çıkmaktadır. Öyle bir hayat ki, bu dünyanın yaşantısı yaprakları hesaplanmayacak kadar çok olan insan vücudundan sadece bir yaprak bile olmayacak kadar azdır.

Diğer taraftan insanın bu yaşantıda en küçük hareketi bile, ebedi hayatında kalıcı bir esere sahip olacaktır.

e) Allah hekimdir. İşleri hikmet üzeredir. Onun bütün işleri metin ve sağlamdır. Hiçbir şekilde ondan kötü ve çirkin bir şey sadır olmaz. Her zaman iyiyi güzeli ve gerekeni yapar.

Yukarıdaki mukaddimeden ele gelen sonuç şudur: Allah, insanın hidayete ve tekâmüle ulaşabilmesi için, bir tek yol olan vahiy yolunu insanlara göstermiş ve peygamberlerde bu hidayet yolunu insanlara ulaştırması için vasıta olarak göndermiştir.

ÖRNEK:

Yukarıda ki delilin daha iyi anlaşılabilmesi için, aşağıdaki örneğe dikkat ediniz:

“İyilik sever bir şahıs kendi dostlarından bir kısmını evine misafirliğe davet etmiştir. Bu davette rengarenk yemeklerle donatılmış, bir sofra hazırlar. Bu davette arkadaşlarına, en güzel şekilde hizmet edilebilmesi için her şeyi hazırlamıştır. Ama onlar bu hazırlığı yapan kimsenin, adresini ve evini tanımıyorlar ve o eve ulaşabilmek için, ne birini nede bir yol tanımamaktadırlar. Davet eden şahıs da misafirlerin evini bilmediklerini ve yol göstericilerinin olmadığını iyice bilmektedir. Böyle bir durumda davet sahibi herhangi bir şekilde misafirlerine, evinin yolunu tanıtmalı veya onları getirecek bir hizmetçisini göndermelidir. Aksi taktirde böyle bir insanın misafirperver oluşunda ve işlerinde hekim olduğunda şüphe etmek gerekecektir.”‌

İnsanla Allah olayı da bu davet sahibiyle misafirlerinin hikâyesi gibidir. Allah cenneti dostları ve sevdikleri için, hazırlamıştır. Ama insanlar ona ulaşmanın yolunu bilmemektedirler. Sonuç olarak Yüce Allah, bu yolu göstermesi için mutlaka peygamberler göndermelidir.


[1] -Mecmue-i A’sar, c.2, s.55

ALLAH'IN PEYGAMBERLERİ GÖNDERMESİ

NÜBÜVVET'E DAİR İNANCIMIZ

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)