• Nombre de visites :
  • 2617
  • 27/8/2012
  • Date :

Tiroid Hormonundaki Hassas Denge

tiroid hormonundaki hassas denge

İnsan vücudunda tiroid hormonlarının (T3 ve T4) üretimi ve salgılanmasıyla ilgili vazife, boynun ön-alt kısmına yerleştirilmiş, yaklaşık 20–22 gram ağırlığında bir iç salgı bezi olan tiroide verilmiştir. Tiroid hormonu; kalb kasının kasılma gücünün, kalb atım sayısının, solunumun ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde, oksijen tüketimi ve ısı üretiminde, kan hücrelerinde alyuvarların üretiminde, kemik yapım ve yıkımında, karbonhidrat, yağ, protein ve vitamin metabolizmasının düzenlenmesinde, gebelerde fetüsün beyin ve iskelet gelişiminde ve doğurganlıkta çok mühim vazifelere sahiptir. 

Tiroid hormonlarının ilgili dokulara taşınması, kandaki özelleşmiş proteinlere bağlanmaları yoluyla gerçekleştirilir. Sadece serbest hâldeki hormonlar fonksiyon görür. Meselâ T4'ün yaklaşık % 0,03'ü, T3'ün de yaklaşık % 0,3'ü serbest hâldedir. Hormonların büyük bir kısmı ise proteinlere bağlı olarak bulunur. Bunun hikmeti, tiroid hormonlarının parçalanmasını ve böbrekler yoluyla atılmasını önlemek, yedek depo olarak dolaşımda bulunmasını ve organizmadaki âni hormon değişikliklerine cevap verilmesini sağlamaktır. 

Tiroid hormonların miktarı nasıl ayarlanıyor?

Cenab-ı Hak hayatın devamı için tiroid hormonlarını ve dengeli çalışmalarını gerekli kılmıştır. Hipotalamustan tirotropin serbestleştirici hormon (TRH), hipofizden ise tiroid bezini uyarmakla vazifeli hormon (TSH) salgılanır. TRH, TSH'nın üretim ve salgılanmasına, TSH da tiroid hormonlarının üretim ve salgılanmasına vesile olur. Tiroid hormonları aşırı salgılanırsa, fazla tiroid, TSH'nın baskılanmasına (negatif geri besleme) sebep olur. Böylece bu hormonlar, kanda belirli sınırlar içinde tutulur. "Her şey O'na bir emirber nefer hükmündedir. Her şey O'nun kuvvetiyle döner. Her şey O'nun emriyle hareket eder. Her şey O'nun hikmetiyle tanzim olur. Her şey O'nun keremiyle muavenet eder. Her şey O'nun merhametiyle başkasının imdadına koşar, yani koşturulur." sırrınca hipotalamus, hipofiz, tiroid bezleri ve bunlardan salgılanan hormonlar arasında son derece mükemmel işleyen bir hiyerarşik düzen ve mükemmel bir uyum görülür. 

Tiroid hormonu azaldığında ne olur?

Herhangi bir sebeple (iyot eksikliği gibi) tiroid hormonu üretimi azaldığında, buna cevap olarak hipofiz daha fazla çalıştırılarak, TSH üretimi artırılır. Artan TSH ile tiroid bezinin daha fazla uyarılması ve tiroid hormonu üretiminin normale dönmesi sağlanır. Böylece, kandaki tiroid hormonlarının seviyesi de normale getirilir. Bu arada hem hipofiz bezi hem de tiroid bezi fazla faaliyet neticesinde büyür ve tiroid bezinin büyümesiyle halk arasında guatr olarak bilinen hastalık ortaya çıkar. 

Kandaki tiroid hormonlarının düşüklüğü, genellikle tiroid bezindeki bir bozukluğa bağlı olarak, bazen de hipotalamus veya hipofiz bezinin vazifesini yapamaması neticesinde ortaya çıkmaktadır.

Neticede tiroid bezinde tiroid hormonlarının üretimi ve salgılanması azalmaktadır. Bu durum, yeni doğan bebeklerde nefes darlığı, ciltte morarma, sarılık, zekâ geriliği, sağırlık ve boy kısalığı; çocuklarda büyüme ve zekâ geriliği; yetişkinlerde hâlsizlik, ciltte solukluk, kuruluk ve kalınlaşma, kilo alma, kabızlık, saç ve kaş dökülmesi, ses kalınlaşması ve boğuklaşması, vücutta şişme, üşüme hissi, soğuğa dayanamama, depresyon, yüksek tansiyon, kansızlık, kanamalar ve kanda kolesterol ve trigliserid yükselmesine yol açmaktadır. Bu hormonlar kanda çok düşerse, kalbde ritim bozukluklarına, kanda şeker ve sodyum düşmesine, vücut sıcaklığında düşmeye (normal sağlıklı kişilerde 37 °C iken bu hastalarda 24 °C'ye düşebilir), akciğer zarı, kalb zarı ve karında sıvı birikmesine, şuur bulanıklığına, şuur kapanmasına ve nihayet komaya yol açabilmektedir. 

Tiroid hormonu arttığında ne olur?

Halk arasında "zehirli guatr" olarak bilinen kandaki tiroid hormonlarının artmasına tıp dilinde hipertiroidi denir. Kandaki tiroid hormonları artınca, bütün organlar menfi tesir altında kalır. Bu hastalarda aşırı zayıflama (bazen bu hastalara yanlışlıkla kanser teşhisi konulmaktadır) kalbde çarpıntı, terleme, sıcağa dayanamama, aşırı sinirlilik, ellerde titreme, nefes darlığı, ishal, gözlerde ileri fırlama, görme azalması ve görme kaybı, B, C, D ve E vitamin eksikliği, yüksek tansiyon, guatr, kalbde ağır ritim bozukluğu, kalb büyümesi, yorgun olduğu hâlde uyuyamama gibi hayatımızı tehdit eden durumlar ortaya çıkabilmektedir. 

Tiroid hormonları aşırı yükseldiğinde ise kusma, 41 °C'ye varan ateş, kalb yetmezliği, beyin ve kalb damarlarında tıkanmaya sebep olabilen kalb ritim bozuklukları, saldırganlık gibi kişilik bozuklukları, şuur bulanıklığı ve koma görülebilmektedir. Bu durum "zehirli guatr krizi" olarak bilinir.

Her işi yerli yerince hikmetli ve mükemmel surette yaratan Allah (celle celâlühü), kâinat içinde geçerli olan yardımlaşma, dayanışma, birbirine cevap verme ve birbirinin imdadına koşma prensibini, tiroid hormonlarının işleyişinde de göstererek, lütfunu, ihsanını ve rahmetini akıl ve şuur sahiplerine sürekli hatırlatmaktadır. 

Prof.Dr. Mehmet CİHANOĞLU


Kaynaklar

- Greenspan FS. The Thyroid Gland. In: Basic and Clinical Endocrinology, 7th edition Greenspan FS, Gardner DG (editors). McGraw-Hill, 215-294, 2004. 

- Shoback, D., Markus, R. And Bikle, D., Metabolic Bone Disease, In: Basic and Clinical Endocrinology, 7th edition, Greenspan FS, Gardner DG (editors), McGraw-Hill, 295-361, 2004.

Sağlık Bir Yaşam İçin

İlaçları Dikkatli Kullanalım

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)